Güneşten korunmak için sadece güneş koruyucular yetmiyor. Yüksek faktörlü koruyucu kremleri güneşe çıkmadan yarım saat önce uygulamak ve beta karoten içeren kayısı ve havuç gibi meyvelerle de cildi desteklemek gerekiyor. Güneşten korunmanın püf noktalarını Dermatolog Neslihan Dolar anlattı.
Zor da olsa büyük bir özlemle beklediğimiz yaz geldi. Şimdi deniz ve havuzda keyif yapma zamanı. Ancak gerekli önlemler alınmadığında bu keyif, cilt yanıklarına ve uykusuz gecelere sebep olabiliyor. Zira güneş altında güneş koruyucu krem sürmeden 1 saat oturmak, güneş yanığı için yeterli olurken, yüzünüzü balon gibi şişirecek güneş alerjisi de yaşayabilirsiniz. Bronzluk sevdasına çok uzun saatler güneş altında kalmak ise kanser gibi geri dönüşü zor sağlık sorunlarına yol açabiliyor. Ancak güneşten korunmak için sadece kremler yetmiyor, vücudu gerekli vitaminlerle içten de desteklemek şart! Güneşin zararlı etkilerini ve güneşten korunmanın püf noktalarını JFK Hastanesi Dermatoloji bölümünden Uzm. Dr Neslihan Dolar ile konuştuk.
- Güneşi sabırsızlıkla beklesek de son günlerde güneşin olumsuz etkilerini yaşayanların sayısı artıyor. Birkaç saat güneşe maruz kalmak kıpkırmızı olmaya yetiyor. Koruyucular etkisiz mi kalıyor?
Güneş koruyucu kullanımında yapılan en büyük hata, koruyucuyu sürer sürmez güneşe çıkmaktır. Koruyucu kremlerin etkisi, deriye uygulandıktan en az 20 dakika sonra başlar. Bu esnada zaten kişi yeterince korunmasız güneş ışığına maruz kalmış oluyor. Ayrıca terleme veya suya girme de koruyucuların etki sürelerini kısaltıyor. Sadece koruyucu sürmek de güneşten korunma için yetmez, şapka, gözlük, açık renk giysiler gibi yardımcı korunma yöntemlerinden faydalanılmalı.
- Güneş koruyucu konusunda önerileriniz ne olur, kaç faktör kullanmalı, ne kadar sürede tekrarlamalı?
Güneşten koruyucu ürünler bilinçli bir şekilde kullanılmalı. Erişkinler deri tiplerine göre farklı koruma faktörü (SPF) içeren ürünler kullanırken çocuklarda ise deri tipine bakılmaksızın yüksek koruma faktörü içeren ürünler kullanılmalı. Güneşten koruyucu ürünler, güneşe çıkmadan yarım saat önce deriye uygulanmalı. Deriye yeterli miktarda ve kalınlıkta sürülmeli. Yüz, omuz, ense ve boyun gibi daha yoğun olarak güneş ışınlarından etkilenen bölgeler, sürekli olarak güneşten koruyan ürünler kullanılarak korunmalı. Güneş koruyucu kremler genelde suya dayanıklı olmakla birlikte, suya girilmiyorsa dahi 3 saatte bir tekrarlanmalı. Havuza veya denize girmek, havlu ile kurulanmak ve terlemek gibi durumlarda ise gün boyunca 2 saat aralarla tekrarlanmalı.
ANTİOKSİDAN, A, C VE E VİTAMİNİ ÖNEMLİ
- Yiyecek ya da vitaminlerle de bu süreç içten desteklenmeli mi?
Vücudu ve cildi, güneşin etkilerinden korumak, savunma kalkanı oluşturmak ve oluşan zararları tamir etmek için temel olarak antioksidanlar, A, C ve E vitaminlerine ihtiyaç vardır. Kayısı suyu, içerdiği karoten sayesinde cilt için oldukça faydalıdır. Bir bardak kayısı suyu, günlük A vitamini gereksiniminin üçte birini karşılar. Havucun da beta karoten içeriği yüksek olup kuru ciltler ve deri yenilenmesi için gerekli bir besin kaynağıdır. Cilt yapısının korunması, yara iyileşmesi, kollajen sentezi için gerekli olan C vitamini, sıklıkla tüketilen taze sebze ve meyvelerde bulunur. C vitamini yönünden çok zengin olan maydanoz, sivri biber, kivi, yeşil salata gibi besinler bolca tüketilmelidir. Cilt için gerekli diğer iki vitamin de A ve E vitaminleridir. Bu vitaminlerin en iyi kaynaklarından biri de balık yağlarıdır. Bu yağlar, hücrenin zararlı ürünlere karşı korunmasında yardımcı olurlar.
- Artık herkes öğle saatlerinde güneşe çıkılmaması gerektiğini biliyor ancak 1 haftalık tatile gidilip çuvalla para ödenince o saatlere uyulmuyor; ne yapmalı?
Güneş ışınlarının en şiddetli olduğu öğlen saatlerinde, 11.00 ila 15.00 arasında, güneşe çıkmamaya özen gösterilmeli. Şemsiye, şapka kullanılmalı, açık renk giysiler giyilmeli ve gölgede oturulmalıdır. Ancak unutmamak gerekir ki gölgede de tam olarak güvencede değiliz, çünkü UV ışınları çevreden yansıyarak da deriye ulaşabilir. Düşünülenin aksine bulutlu havalar da bizi UV ışınlarından tam olarak korumuyor. Bulutlar UV ışınlarının ancak yüzde 40-50'sini keser. Bu yüzden bulutlu havalarda da güneş koruyucular kullanılmalıdır.
- Ya çocuklar?
Erken yaşlarda güneş ışınlarından korunma yöntemleri ve güneşten koruyan ürünler, bilinçli uygulanmalı. Özellikle yaşamın ilk 18 yılı içinde güneşten koruyan yüksek faktörlü ürünlerin düzenli kullanımı, derinin foto-yaşlanmasını önemli oranda azaltmaktadır. Özellikle çocukların güneşten korunmalarına özen gösterilmeli. Özellikle bebek ve çocuklarda derinin bariyer özelliği yeterince olgunlaşmadığından direkt güneş ışığı tehlikelidir. Bu nedenle güneş koruyucu da kullanılsa, özellikle güneş ışığının dik olarak ulaştığı öğle saatlerinde çocukları dışarı çıkarmamakta fayda vardır. Bir de su, güneşi daha kolay yansıttığı için yine bu saatlerde havuz ve denize girilmemeli.
BRONZLAŞMAK YAŞLANMAKTIR
- Hemen herkesin derdi bronzlaşmak oysa bronzlaşmak cilt sağlığı için önemli bir tehlike değil mi?
Güneş ışınlarına maruz kaldığımızda cildimiz kendi kendini koruma programını hayata geçirir. Bu bronzlaşmadır. Ama biz yeterli önlemi alamazsak bronzlaşırken UV ışınları hücrelerde DNA üzerinde bazen kalıcı tahribatlara yol açarlar. Uzun yıllar güneşe maruz kalan deride, zaman içerisinde incelme, elastikiyetin bozulması, kırışıklık, kuruluk, lekelenmeler, kılcal damarların belirginleşmesi, fotoyaşlanma görülür ve en önemlisi deri kanserinin oluşma riski artar. Açık renkli, sarışın ve kızıl saçlı kişiler güneş ışığına karşı daha duyarlı oldukları için güneş ışığından daha çok korunmalıdır. Tedavi amacı ile kullanılan bazı ilaçlar; antibiyotikler ve doğum kontrol ilaçları gibi, derinin güneş ışınlarına karşı duyarlılığını artırmaktadır. Bu durumda kişi doktorun önerileri doğrultusunda güneşten korunmalı. Total alınan güneş ışını dozunun yaklaşık yüzde 80'i çocukluk çağında olmaktadır. Bu nedenle çocuk ve genç erişkinlerin güneşten korunması için gereken önlemler alınmalı.
AYSUN KAŞİ