Yıllar içinde güneşle ilgili farklı yaklaşımlara tanık olduk. Örneğin 50’li yıllarda bronz ten, sağlıklı olmanın göstergesi kabul edilirdi. Oysa bugün biliyoruz ki bronzlaşma, derinin UV ışınlarından korunmak için melanin denilen pigmenti daha fazla üretmesiyle oluşur. Ayrıca günümüzde yapılan araştırmalar gösteriyor ki, cilt kanseri ve kırışıklık oluşumu kişinin güneşe maruz kalmasıyla bağlantılı olarak gelişmekte. Her yaşta güneşten korunmak, güneş ışınlarının erken ve geç dönem zararlı etkilerini engeller. Yaşam boyu aldığımız toplam güneş ışınının çoğunluğunu yaşamın ilk 20 yılında depolarız. Güneşe bağlı olumsuz sonuçlarsa yıllar sonra oluşur. Bu nedenle çocukluk çağında güneşten korunmak çok önemlidir. Güneş koruyucular tüm yaş gruplarında güvenle kullanılan ürünlerdir. Altı aydan küçük bebekler için titanyum dioksit içeren güneş koruyucular daha az tahriş yaptıkları için tercih edilmelidir. Yaz aylarında vücudumuzu güneş, deniz ve kumun olumsuz etkilerinden korumanın yolu güneş sonrası bakım ürünleriyle cildimizi rahatlatmaktır. Güneş sonrası bakımı cildimizin korunması için büyük önem taşımaktadır. Kum ve denizin olumsuz etkilerine rağmen tırnak ve saç bakımı da yaz aylarında güzellik ve sağlık için dikkat edilmesi gereken konulardandır. Tatil haricinde yaz ve hatta kış aylarında günlük bakım kremini koruma faktörlü seçmek yapacağımız en temel korunma yöntemi olacaktır. Tatil- deyse güneş sonrasında cildi rahatlatacak bir güneş sonrası kremini tercih etmek bizi güneş ve denizin olumsuz etkilerinden koruyacaktır. Cildi yatış- tıracak ve uzun süreli nemlendirme sağlayacak bakım kremleriyle duş sonrasında cildinizi koruyabilirsiniz.
İyi bir güneş koruyucunun taşıması gereken 5 özellik
Güneş kremlerinin üzerinde yazan SPF değerleri yeterli miktarda güneş kremi sürüldüğünde yani ideal miktarda elde edilecek değerdir. Örneğin; etiket bilgisindeki SPF değeri elde etmek için en az yarım tatlı kaşığı güneş kremi yüz bölgesine sürülmelidir. Daha az uygulama SPF 30 olarak bildirilen değerin ciltte SPF 7’lik bir etki göstermesine yol açar. Bu nedenle tüm güneş kremlerinde bolca uygulayınız diye yazmaktadır. Az sürmek ya da uygulamayı tekrarlamamak, ciltte oluşturulan SPF değerinin çok düşmesine yol açar. SPF 50 olan güneş kremi az uygulandığında ciltteki SPF koruma değeri SPF 2.7’ye kadar düşmektedir.
1- Kokusuz ve renksiz olmalı
2- Suya ve terlemeye dayanıklı olmalı
3- Tahriş edici özellikleri olmamalı
4- UVA ve UVB’ye karşı koruyucu olmalı
5- Koruyucular güneşe çıkmadan 30 dakika önce sürülmeli ve su, terlemeyle etkinliğinin azalacağını düşünerek dört saat arayla yenilenmeli.
Deri tipinize göre koruyucu seçin!
UV ışınlarının deride oluşturduğu etkiler deri tiplerine göre değişiklik gösterir. Etkiler, derinin melanin miktarı ve güneşe maruz kaldıktan sonra melanin üretebilme kapasitesine göre değişir. Hem akut etkiler hem de kronik etkiler açık tenli cilltlerde daha fazla görülür.
GÜNEŞ KREMİ NE KADAR SÜRÜLMELİ?
Standart olarak beş tip deri vardır;
Tip I deri: Kolay yanar, asla bronzlaşmaz.
Tip II deri: Seyrek olarak bronzlaşır.
Tip III deri: Hafif yanar, genellikle bronzlaşır.
Tip IV deri: Çok nadiren yanar, her zaman iyi bronzlaşır.
TiP VI deri: Asla yanmaz güneşe duyarsızdır, siyah ırk.
BEBEĞiNiZi GÜNEŞTEN KORUYUN
* Bebek ve çocuklara özel güneş koruyucular seçmeliyiz.
* Suda geçen aktiviteler nedeniyle suya uzun süre dayanıklı koruyucular tercih edilmelidir.
* Güneşe çıkmadan 10 - 15 dakika önce koruyucu sürelmelidir.
* Koruyucu suda geçen aktivitelerden sonra dört saati beklemeden kullanılmalıdır.
* Güneş koruyucuları kurulanmaya veya sürtünmeye dayanıklı değildir. Kurulandıktan sonra da koruyucu sürmeliyiz.
* Güneş koruyucuyu her yere yeterli miktarlarda sürün. Yüz bölgesinde bebek ve çocuklar için yarım çay kaşığı, yetişkinler için bir çay kaşığı ürün kullanılmalıdır.
Hamilelikte güneşlenme
Gebelikte hormonların etkisiyle güneş lekelerinin arttığı, özellikle son aylarında alın, burun ve elmacık kemiklerinin üstünde ortaya çıkan kırmızılığın (yani gebelik maskesi) belirginleştiği bilinmektedir.
Gebelik dönemlerinde güneşlenmenin bir diğer sakıncası da anne adayının su kaybına duyarlılığının artmasıdır. Yazın aşırı sıcaklar ve güneş, bol miktarda sıvı kaybına, bu durumun da güneş çarpmasına yol açması ihtimali daha sıktır. Fazla sıvı kaybı, bebeğe giden kan miktarını azaltmaya yol açması nedeniyle oldukça önemlidir. Bu nedenle hamileler, bu günlerde sıvı alınımı normalin en az iki katına çıkarmalıdır. En az 40 faktör korumalı güneş kremleri kullanılmalı, 45 dakika güneşlendikten sonra bir saat serin yerde dinlenilmelidir.
Solaryum tehlikeli mi?
Belli bir dozun üstündeki miktarın, cilt tipine bağlı olarak deri kanserlerini ortaya çıkarma riskini taşıdığı artık kabul edilmektedir. Çocukken fazla güneşe maruz kalmanın daha sonraki yıllarda melanom, bazal hücreli kanser gibi habis deri hastalıklarının gelişiminde rolü olduğu araştırmalarla gösterilmiştir. Bu etkileri bildiğimize göre sadece hoş görünmek için güzellik merkezine gidip UV etkisine maruz kalmak ne derece doğrudur?
Gençler arasında ‘trend’ oldu
Güneş ışınlarına kıyasla güvenli olduğu iddia edilen solaryumun yasalara göre sadece UVA vermesi gerekirken UVB salınımı da yapabildikleri ve ayrıca UVA’nın yüksek yoğunluğunun da tamamıyla zararsız olmadığı bir gerçektir. Birçok bilimsel araştırma özellikle 35 yaş öncesi yoğun kullanımda daha sonraki yıllarda deri kanseri oluşma riskini artırdığını göstermiştir.
Solaryuma girmek isteyen kişiler çoğunlukla açık deri tipine sahip, güneşte zor bronzlaşan, güneş yanığı geliştirebilecek kişiler olduğu ve bu nedenle yapay bronzlaşmayı tercih ettikleri için risk faktörlerinin zaten ne kadar yüksek olabileceği ortadadır. Maalesef son yıllarda gençler arasında bronzlaşma ya da solaryum konusunda bir bağımlılık geliştiği konusunda bulgular da çalışmalarla ortaya konulmaya başlanmıştır. Güneş ışınlarının riskleri ve korunmanın önemi hakkında yayınlar son yıllarda artmakla birlikte yeterli olmadığı açıktır ancak yapay bronzlaşma hakkında bilgilendirme maalesef daha da yetersiz kalmaktadır.