Hava sıcaklığının en üst seviyelere çıktığı son günlerde, güneş altında fazla kalan kişilerde zararlı güneş ışınlarının deri kanserine neden olduğunu belirtildi.
Hava sıcaklığının en üst seviyelere çıktığı son günlerde, güneş altında fazla kalan kişilerde zararlı güneş ışınlarının deri kanserine neden olduğunu belirtildi.
Dünyadaki biyolojik hayatın sürdürülmesi için gerekli olan güneş ışınları, son günlerde kendisini daha fazla hissettirmeye başladı. Yeryüzüne ulaşan güneş yada ultraviyole (UV) ışınlarının insan ve insan derisi için pek çok faydasının yanı sıra göz ardı edilemeyecek zararlarının da olduğu biliniyor.
Tüm biyolojik olayların başlaması ve sürdürülmesi, D vitamini sentezi, hastalık yapan mikroorganizmaların yok edilmesi ve insan psikolojisine olumlu etkileri ile güneş ışınlarının yaşamsal gerekliliğinin tartışılamaz olduğuna dikkat çeken uzmanlar, özellikle açık ten rengine sahip kişilerde ışınların güneş yanığı, deri kanseri oluşumu, çeşitli alerjik reaksiyonlar ve erken deri yaşlanmasına yol açabildiğine işaret ediyor.
Güneş ışınlarının geniş bir spektrumda ve çeşitli dalga boylarında dağılırken bir kısmının atmosferde özellikle ozon tabakasında emildiğini ve yeryüzüne ulaşamadığını kaydeden uzmanlar, “Yeryüzüne ulaşan ışınların çoğu UVA ve UVB spektrumdadır. Deriye ulaşan güneş ışınlarının bir kısmı yansır, büyük bir kısmı ise deri hücrelerindeki moleküller tarafından emilerek depolanır. Bu ışınların deri üzerinde kısa sürede ortaya çıkardığı en bilinen zararlı etki güneş yanıklarıdır. Maruz kalınan UV süresine göre değişmek üzere birkaç saat veya birkaç gün içerisinde ortaya çıkan güneş yanıklarında deride önce kızarıklık ve ödem daha sonra sıcaklık artışı ve ağrı görülür. Ardından gelişen içi sıvı dolu kabarcıkların yırtılmasıyla deride soyulmalar ve hatta derin doku hasarları ortaya çıkabilir. Özellikle çocuklarda ve yaşlılarda ciddi seyreden güneş yanığı oluşumundan korunmak son derece önemlidir. Çünkü çocukluk çağında oluşan yanık bölgesinde ileri yıllarda deri kanseri gelişme riski çok artmaktadır” diyor.
“KORUNMAK MÜMKÜN”
UV ışınlarının erken ve geç dönem zararlı etkilerinden korunmak veya en aza indirgemenin mümkün olduğunun altını çizen uzmanlar, “Bu amaçla temel bazı önlemlerin alınması gerekir. Bunların başında uygun giysiler ile zararlı ışınlardan korunmak gelir. Geniş kenarlı şapkalar, sıkı dokunmuş ve açık renkli giysiler ve uygun güneş gözlüklerinin kullanılması gerekir. En önemli temel kural ise güneş ışınlarının yeryüzüne en yoğun geldiği saatler olan 11.00-15.00 arası güneşe çıkılmamasıdır. Yaz aylarında herkesin özellikle yüksek risk grubunda olan açık tenli kişilerin güneş ışınlarının zararlı etkilerini azsaltan güneş kremleri kullanmaları gerekir. Piyasada mevcut olan pek çok ürünün üzerinde etkinliğini gösteren güneşten koruma faktörü (SPF) numaralarıyla bilinir. Yaz aylarında mutlaka koruma faktörü en az 15 olan ürünler, açık tenli kişilerde ise 30 ve üzeri olan ürünler kullanılmalıdır. Sonuç olarak çocukluk dönemi başta olmak üzere herkesin yaşamının bütün dönemlerinde güneşten bilinçli bir şekilde korunması gerekir. Kısa süreli güneşlenme, uygun güneşten koruyucu ürün kullanma ve güneş yanığı oluşmadan önce güneşten kaçınmak, korunmanın temel kurallarıdır” şeklinde uyarılarda bulunuyor.
Dünyadaki biyolojik hayatın sürdürülmesi için gerekli olan güneş ışınları, son günlerde kendisini daha fazla hissettirmeye başladı. Yeryüzüne ulaşan güneş yada ultraviyole (UV) ışınlarının insan ve insan derisi için pek çok faydasının yanı sıra göz ardı edilemeyecek zararlarının da olduğu biliniyor.
Tüm biyolojik olayların başlaması ve sürdürülmesi, D vitamini sentezi, hastalık yapan mikroorganizmaların yok edilmesi ve insan psikolojisine olumlu etkileri ile güneş ışınlarının yaşamsal gerekliliğinin tartışılamaz olduğuna dikkat çeken uzmanlar, özellikle açık ten rengine sahip kişilerde ışınların güneş yanığı, deri kanseri oluşumu, çeşitli alerjik reaksiyonlar ve erken deri yaşlanmasına yol açabildiğine işaret ediyor.
Güneş ışınlarının geniş bir spektrumda ve çeşitli dalga boylarında dağılırken bir kısmının atmosferde özellikle ozon tabakasında emildiğini ve yeryüzüne ulaşamadığını kaydeden uzmanlar, “Yeryüzüne ulaşan ışınların çoğu UVA ve UVB spektrumdadır. Deriye ulaşan güneş ışınlarının bir kısmı yansır, büyük bir kısmı ise deri hücrelerindeki moleküller tarafından emilerek depolanır. Bu ışınların deri üzerinde kısa sürede ortaya çıkardığı en bilinen zararlı etki güneş yanıklarıdır. Maruz kalınan UV süresine göre değişmek üzere birkaç saat veya birkaç gün içerisinde ortaya çıkan güneş yanıklarında deride önce kızarıklık ve ödem daha sonra sıcaklık artışı ve ağrı görülür. Ardından gelişen içi sıvı dolu kabarcıkların yırtılmasıyla deride soyulmalar ve hatta derin doku hasarları ortaya çıkabilir. Özellikle çocuklarda ve yaşlılarda ciddi seyreden güneş yanığı oluşumundan korunmak son derece önemlidir. Çünkü çocukluk çağında oluşan yanık bölgesinde ileri yıllarda deri kanseri gelişme riski çok artmaktadır” diyor.
“KORUNMAK MÜMKÜN”
UV ışınlarının erken ve geç dönem zararlı etkilerinden korunmak veya en aza indirgemenin mümkün olduğunun altını çizen uzmanlar, “Bu amaçla temel bazı önlemlerin alınması gerekir. Bunların başında uygun giysiler ile zararlı ışınlardan korunmak gelir. Geniş kenarlı şapkalar, sıkı dokunmuş ve açık renkli giysiler ve uygun güneş gözlüklerinin kullanılması gerekir. En önemli temel kural ise güneş ışınlarının yeryüzüne en yoğun geldiği saatler olan 11.00-15.00 arası güneşe çıkılmamasıdır. Yaz aylarında herkesin özellikle yüksek risk grubunda olan açık tenli kişilerin güneş ışınlarının zararlı etkilerini azsaltan güneş kremleri kullanmaları gerekir. Piyasada mevcut olan pek çok ürünün üzerinde etkinliğini gösteren güneşten koruma faktörü (SPF) numaralarıyla bilinir. Yaz aylarında mutlaka koruma faktörü en az 15 olan ürünler, açık tenli kişilerde ise 30 ve üzeri olan ürünler kullanılmalıdır. Sonuç olarak çocukluk dönemi başta olmak üzere herkesin yaşamının bütün dönemlerinde güneşten bilinçli bir şekilde korunması gerekir. Kısa süreli güneşlenme, uygun güneşten koruyucu ürün kullanma ve güneş yanığı oluşmadan önce güneşten kaçınmak, korunmanın temel kurallarıdır” şeklinde uyarılarda bulunuyor.
İHA