Diyetisyen Nurcan Erzurumlu, kış aylarında havalar soğuduğu için hastalıkların arttığını hatırlatırken, "Bedenin hava ısısının azalmasına yenik düşmemek için vücut ısısını ek enerji ile artırmaya ve gerekli olan bu ek enerji ihtiyacını besinlerden karşılamaya ihtiyaç duyar" dedi.
Erzurumlu, kış döneminde günde en az 5 porsiyon meyve ve sebze tüketilmesini ve ayrıca soğuk kış günlerinde çay, kahve içmek yerine bitki çayları veya C vitamini yönünden zengin olan kuşburnu çayının tercih edilmesinin önemine dikkat çekerek şöyle konuştu: "Enfeksiyon hastalıkları dünyanın en önemli sağlık sorunlarındandır. Sonbahar ve kış aylarında havalar soğuduğu için hastalıklar fazlalaşır. Bunların başında da grip ve soğuk algınlığı gelir. Vücut direncinin azaldığı, enfeksiyon hastalıklarının yaşandığı bu dönemde yeterli ve dengeli beslenme daha çok önem kazanır. Enfeksiyon ile bağışıklık sistemi ilişkisi düşünüldüğünde artan metabolik hıza karşılık hücrelerin ihtiyacı olan enerji, yeterli ve dengeli bir beslenme ile sağlanabilir.
Özellikle enfeksiyonlara karşı daha hassas olan çocuklar, gebeler, emzikli anneler ve yaşlılar için beslenme daha da önem kazanmaktadır. Bedenimiz hava ısısının azalmasına yenik düşmemek için vücut ısısını ek enerji ile artırmakta ve gerekli olan bu ek enerji ihtiyacını besinlerden karşılamaktadır. Biz üşüdükçe enerjiye olan ihtiyacımız artar ve daha fazla besin tüketmeye başlarız. Yüksek enerjili besinler genellikle karbonhidrattan (şeker, un vs) ve yağdan zengin gıdalardır. Bu tür gıdaların fazla tüketilmesiyle kilo almamız kaçınılmaz olur. Bu nedenle kaşın kilo almamak için yediklerimize dikkat etmemiz gerekir."
-"KIŞIN SUSAMASANIZ DA 2-2,5 LİTRE SU TÜKETİN"-
Yeterli ve dengeli beslenme, her besin grubundan gün içerisinde yeterli miktarda almakla sağlandığını söyleyen Erzurumlu, "İhtiyacımız olan protein, karbonhidrat, yağ, vitamin ve mineralleri almış oluruz. A ve C vitaminleri bağışıklık sistemimizi güçlendirerek hastalıklara karşı direnç kazandıran antioksidan vitaminlerdir. Turunçgiller, brokoli, kabak, yeşil biber, Brüksel lahanası, mandalina, maydanoz, tere, roka gibi sebze ve meyveler C vitamini açısından zengin besinlerdir. Kış aylarında susamasanız da günlük 2-2.5 litre su tüketmelisiniz. Hem böylece kış aylarında çok daha kolay yakalandığınız boğaz enfeksiyonlarını da rahat atlatırsınız. Sıklıkla içilen oda ısısındaki su boğaz kuruluğunu da önleyecektir. Yeterli ve dengeli beslenmenin bir diğer şartı da yeterli miktarda protein almaktır. Enfeksiyon geçirildiği dönemlerde, protein kaynaklarının yeterli tüketilmesi gerekir. Süt, yoğurt, peynir, yumurta, et ve balık gibi gıdalar proteinin en iyi kaynağıdır" ifadelerine yer verdi.
-"ENFEKSİYON HASTALIKLARINDA YAĞ TÜRÜ VE MİKTARI DA ÖNEMLİ"-
Yağ türü ve miktarının da enfeksiyon hastalıklarında önem taşıdığının altını çizen Erzurumlu şunları kaydetti: "Bitkisel sıvı yağlar (ayçiçeği, mısırözü) Omega-6 yağ asitleri, deniz ürünleri Omega-3 yağ asitleri, zeytin ve fındık ise Omega-9 yağ asitleri açısından zengin besinlerdir. Bu yağ asitlerinin bağışıklık sistemi üzerinde olumlu etkileri olduğu bilinmektedir. Omega-3 yağ asidinden zengin besinlerin haftada en az 2 kez tüketilmesi önerilmektedir. Sağlıklı bağışıklık sistemine olan ihtiyacımız kış aylarında diğer aylara oranla çok daha fazladır. İyi bir bağışıklık sistemine sahip olarak kendimizi iyi hissetmemizi, iyi görünmemizi ve enerjimizi daha iyi kullanmamızı sağlarız."
-"HAREKETSİZLİĞE VE BUNA BAĞLI OLARAK ŞİŞMANLIĞIN ARTIŞINA ENGEL OLUNMALI"-
Erzurumlu, yaz aylarında yaşanan hareketliliğin kışın kaybedildiğini, birçok kişinin kış aylarında vaktin evde ya da ev gezmelerinde geçtiğini söylerken, "Kışın metabolizma hızımız azalır. Harcanandan daha fazla enerji alımı ise kilo almaya sebebiyet verir. Kışın kapalı ortamlarda uzunca süreler kalmamalıyız. Temiz oksijen alınmalıdır. 20 dakikadan fazla hareketsiz kalınmamalıdır. Hareketsizliğin ve buna bağlı olarak şişmanlığın artışına engel olunmalıdır" dedi.