Göz doktorları karanlıkta kaldı

Uzmanlık alanları gereği sadece 'göz' sağlığına odaklanan Dünyagöz doktorları, bir saatliğine görme duyularını hiç kullanmadan günlük hayatı deneyimlediler.

Hastalarının kaygılarını daha iyi anlamak, empati yeteneklerini arttırmak ve diğer duyularını keşfetmek için Karanlıkta Diyalog'da buluşan doktorlar farklı bir deneyim yaşadılar.

Prof. Dr. Kazım Devranoğlu ile birlikte uzman göz doktorlarından Doç. Dr Nur Acar, Opr. Dr. Nilüfer Köylüoğlu Ünal, Opr. Dr. Levent Akçay, Opr. Dr Elvan Yalçın ve Opr. Dr. Aylin Kılıç'ın katıldığı deneyim, doktorların görme duyusu ve gözle ilgili algılarını değiştirdi.

HASTALARLA EMPATİMİZ ARTACAK

Prof. Dr. Kazım Devranoğlu, Karanlıkta Diyalog projesinin stratejik iş ortağı olmaktan büyük bir mutluluk ve gurur duyduklarını ifade etti. Prof. Dr. Devranoğlu, sözlerine şöyle devam etti: 'Biz Dünyagöz hekimleri olarak, gözle ilgili A'dan Z'ye her şeyi biliyoruz. En zor hastalıklarla mücadele etmek, en komplike görünen operasyonları başarıyla yapmanın aslında işimizin kolay kısmı olduğunu söyleyebilirim. İşimizin en zor olan kısmının; hastalarımızla kurduğumuz iletişimde onları en iyi şekilde anlamak olduğu da bir gerçek. Bunun için empati yapabilmek son derece önemli. Bugün karanlıkta biz aslında bir günlüğüne hastalarımızın kaygılarına, korkularına kısaca onların hayatlarına bir yolculuk yaptık. Hepimiz için hayatı farklı bir açıdan okumamızı sağlayan özel bir deneyim oldu. Bu projenin en önemli katkısı da insanların birbirlerine karşı daha anlayışlı ve hoşgörülü olmasını sağlaması. Bu nedenle herkesin kişisel gelişimi için önemli bir sergi olduğunu düşünüyorum.'

Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından 2012 yılında ülkemizde yapılan sayımlara göre 216 bin görme engelli vatandaşımızın olduğunu belirten Prof. Dr. Kazım Devranoğlu, şunları söyledi: 'Dünya Sağlık Örgütünün (WHO) verilerine göre sonradan oluşan körlük vakaları incelendiğinde bu körlüklerin yüzde 80'inin aslında önlenebilir körlükler olduğu görülüyor. Görme probleminin birçok farklı nedeni olsa da, günümüzde önlenebilir körlüğün en sık rastlanan etkenleri; katarakt, diyabetik retinopati, yaşa bağlı makula dejenerasyonu, glokom, trahom, prematüre retinopatisi. Günümüz tıbbının ulaştığı bilim ve teknoloji düzeyi, körlüğe yol açabilecek pek çok göz hastalıklarını erken dönemde teşhis ve tedavi edebilme olanağı sunuyor. Bu nedenle Dünyagöz doktorları olarak halk nezdinde bu hastalıklara ilişkin farkındalığı artırabilmeyi kendimize misyon edindik.'

HEKİMLERİN GÖZÜNDEN KARANLIKTA DİYALOG

Opr. Dr. Levent Akçay babasının 35 yaşında bir trafik kazası sonrası kör olduğunu belirterek şunları söyledi: 'Babam 35 yıl boyunca kör olarak yaşadı, görme fonsiyonunu kaybettiğinde hem kendisi hem de ailesi olarak bizler için hiç kolay olmayan bir döneme girdik. Bu nedenle görme engelli vatandaşlarımızın neler yaşadığı ile ilgili farkındalığım ilk o zaman gelişmişti. Karanlıkta Diyalog deneyiminin bizler için hem hastalarımızı hem de yakınlarını anlamak için anahtar niteliğinde olduğunu düşünüyorum. Bazen küçük bir operasyonla halledilebilecek bir şikayeti olan hastanın uzun yıllar sonra durumu iyice ciddileşince bize geldiğine tanıklık ediyoruz ve bunun altında çoğunlukla korku ve endişe yatıyor. Bu hassasiyetin farkına varmak bazı hastaların erken teşhisi için çok önemli.'

GÖRMEDEN DE DİYALOG KURABİLİYORUZ

Doç. Dr Nur Acar ise; 'Bugün görmeden de birbirimizle diyalog kurabildiğimizi gördük. Görme engelli vatandaşlarımızın sahip oldukları potansiyelini hissettik. Eve götüreceğimiz en önemli derslerden biri ise toplum ve insanlık için görme engelli vatandaşlarımızın katkılarının daha da artırılmasının önünde eğer engeller varsa bunların kaldırılması için hep birlikte hareket etmemiz gerektiğidir' diye konuştu.

Gözün en önemli duyu organlarından biri olduğuna dikkat çeken Opr. Dr. Nilüfer Köylüoğlu Ünal, 'Bu deneyimle gerek hastalarımızın hassasiyetlerini gerekse az gören ya da görme engelli vatandaşlarımızı daha iyi anladık' şeklinde açıklama yaptı. Opr. Dr. Nilüfer Köylüoğlu Ünal, bu deneyimin herkese hoşgörü, sevgi, yardımlaşma ve empati sağlayacağını da belirtti.

'Biz ve onlar' bariyerini yıkmak için Karanlıkta Diyalog seminerinin çok iyi bir deneyim olduğunu söyleyen Opr. Dr. Aylin Kılıç, özellikle gençlerin ve çocukların mutlaka deneyimlemesi gerektiğine dikkat çekti. Opr. Dr. Kılıç, 'Hastalara teşhis ve tedaviyi açıklarken bazen yüzlerinde beliren endişe ve korkuyu artık daha iyi anlıyorum' diye sözlerine ekledi.

Opr. Dr. Elvan Yalçın, Karanlıkta Diyalog projesi kapsamında yaşanılan deneyimin gönül gözünü açtığını belirtti. Diyaloğun olduğu ortamda kimsenin karanlıkta olmayacağına dikkat çeken Opr. Dr. Yalçın, 'Bir hekim olmanın yanı sıra bir insan olarak karşınızdaki kişinin neler hissettiğini anlamanın ve yardımlaşmanın ne kadar önemli olduğunu burada yaşadım' dedi.
 

Manşetler

DUYURU-5
EBELİK YÖNETMELİĞİ
HASTANE KOORDİNASYON KURULU YÖNETMELİĞİ