Görevliyken ambulansla izin gününde karavanıyla depremzedelerin yardımına koşuyor

Depremin ardından gönüllü olarak gittiği Hatay'da görev süresi dolunca karavanıyla tekrar bölgeye dönen acil tıp teknisyeni Havva Aydanur Ertuğrul, depremzedelerin hayatına dokunmaya devam ediyor.

Depremin ardından Hatay'a giden ilk ekipte yer alan acil tıp teknisyeni Havva Aydanur Ertuğrul, 4 günlük çalışmanın ardından görev süreci dolunca karavanıyla tekrar bölgeye dönerek yardımlarını sürdürdü. Depremin ilk gününden bu yana Hatay'da gönüllü olarak çalışan Ertuğrul: "Bir çocuğun gülüşüne gülüş katmak istiyorsak iyilik yapmak zorundayız"

Antalya İl Sağlık Müdürlüğü 112 Acil Sağlık Hizmetlerinde görevli Ertuğrul, Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından bölgeye giden ilk ekipte yer almak için iletişim grubuna "Görev için hazırım" mesajı attı.

Depremden 2,5 saat sonra 11 yaşındaki oğlunu annesine bırakıp, tam donanımlı ambulansla beraberindeki şoför ve paramedikle bölgeye hareket eden Ertuğrul, saat 17.00'de Hatay'a ulaştı. Enkazdan çıkarılan veya yaralananları hastanelere taşıyan ekip, depremzedelere ilaç, pansuman desteği verdi.

Günler sonra enkazdan çıkarılan yaralıları motive etmeye çalışan ekip, 96 saat gece gündüz çalıştı. Dört günün adından görev süreleri dolunca gece saatlerinde Antalya'ya dönen Ertuğrul, karavanına kitap ve yardım malzemeleri yükleyerek, aynı günün sabahı tekrar Hatay'a gitti.

Karavanıyla Hatay'a ulaşan Ertuğrul, doğum günü olan çocuklara kutlama düzenledi, öğrencilere kitap, oyuncak hediye etti.

Türk Eczacıları Birliği ile irtibata geçerek temin ettikleri ilaçları, karavanla köy köy gezerek tansiyon, diyabet gibi kronik hastalara ulaştıran Ertuğrul, çocukların ateş ölçümlerini, muayenelerini gerçekleştirdi.

Antakya'da enkazdan 63 saat sonra kurtarılan ve ambulansta kitaplarını soran 19 yaşındaki Gürkan Öztürk ile elleriyle yaptıkları kalp ve diyaloğuyla dikkati çeken Ertuğrul'un, deprem bölgesindeki asılsız ihbarların zaman kaybına neden olduğu yönündeki videoyu Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, sosyal medyadan paylaştı.

Daha önce Suriye sınırındaki operasyonlarda, Manavgat orman yangınında görev yapan Ertuğrul, AA muhabirine, Hatay'a ilk gün ulaştıklarında karşılaştıkları manzara karşısında şaşırdıklarını, ilk vakalarının 6 aylık bebek olduğunu söyledi.

Giden ilk ekiplerin 4 gün boyunca uyumadan çalıştığını aktaran Ertuğrul, 96 saatin sonunda görev süresi dolunca birkaç meslektaşıyla karavanlarıyla tekrar bölgeye döndüklerini anlattı.

Acil vakaların sağlığa rahat ulaştığını ancak ilaçları enkazda kalan kronik hastaların kendilerine ihtiyacı olduğunu belirten Ertuğrul, "'Biz buradayız, merak etmeyin. Yaraları birlikte saracağız' diyerek moral vermeye çalıştık. Karavanla 5 gün çalıştık. İznim bitince devamında tekrar görevli olarak geri döndüm." dedi.

- "O kalp tek yürek olan ülkemiz için atılmıştı"

Enkazdan çıkarılan Gürkan'ın, "Kitaplarıma yazık oldu. YKS'ye 5 ay kaldı. Ona çok üzüldüm. Depremde benim tüm kitaplarım gitti." dediğini anımsatan Ertuğrul, kitapları çok seven vakanın kendisine denk gelmesinden mutlu olduğunu bildirdi.

Gürkan ile abla kardeş ilişkisi oluştuğuna değinen Ertuğrul, "'Sana kitabı yığarım' demiştim, öyle de oldu, Gürkan'a bir sürü kitap gönderildi. Ambulansta taşırken elini elimle birleştirerek kalp yaptık. Z kuşağının yaptığı bir hareketti. O kalp sadece Gürkan'la benim aramda değil, tek yürek olan ülkemiz için atılmış bir kalpti. Bu enkazın altından birlikte kalkabilelim diye atılmış bir kalpti." diye konuştu.

Hatay'da depremzedelerin ekmek, sudan çok yakınlarını sorduğunu belirten Ertuğrul, "Aile enkazdan çıkacak çocuğunu bekliyor ancak bağıra çağıra sevinemiyor. 'Komşunun çocuğu öldü, ben sevinirsem ona ayıp olur' diyor. İnsanlar, diğerinin acısını o kadar düşünür haldeler ki... Biz gerçekten o kadar tek yürek olmuş bir milletiz ki. Kendi sevincimizi onun acısına gömüp yaşamayabiliyoruz." ifadesini kullandı.

Bir kadının torunu Süleyman için kulak pili aradığını anlatan Ertuğrul, spesifik bir ürün olduğu için sosyal medyadan paylaşım yaptığını, bir yardımseverin uçakla pili bölgeye ulaştırdığını belirtti.

Birlikteliğin önemine değinen Ertuğrul, "Bir çocuğun gülüşüne gülüş katmak istiyorsak iyilik yapmak zorundayız. Kim olursa olsun bu iyiliğin kıvılcımını çakmak zorunda. Süleyman'ın gülüşü benim hafızamda kalacak." dedi.

 

Manşetler

DUYURU-4