Glokom hastalarından SGK Katılım Payları alınmasın

Bu hastalığı, ne yazık ki SGK, “Katılım payları alınmayacak haller” listesinin dışında tutmuş. Muayene olmak için doktora giden bir glokom hastası, en az 24 TL muayene ücreti vermektedir.

Sağlık Bakanlığı ve Sosyal Güvenlik Kurumu yetkilileri’ne; Göz hastalığı için randevu alma kriterlerinde değişikliklere gidilmelidir. Glokom yani “göz tansiyonu” hastalarının, öncelikle muayene için hastanelere gittiklerinde, direkt Glokom servislerinden numara alarak, muayene olmaları sağlanmalıdır. Glokom hastaları, muayene için hastanelerden randevu aldıklarında, direkt olarak tek servisten randevu almakta, hastaneye gittiklerinde daha basit hastalıklar için gelen diğer hastaların arasında, saatlerce beklemekte. Daha sonra, ilk muayene eden doktorun yönlendirmesiyle, glokom doktorlarının önünde, bir defa daha sıraya girerek, beklemektedir.
Sağlık Bakanlığı, Göz Hastalıkları Kliniği için randevu alma uygulamasında; normal, retina, glokom ve lazerle tedavi şeklinde kriterleri randevu tablolarına koymalıdır.
Bununla beraber, bir insanın gözünün kör olması ile an be an karşı karşıya kaldığı glokom rahatsızlığının, sürekli ve periyodik olarak muayene edilmesi gereken bir hastalık olduğu ve her an doktor kontrolünde bulunması gerektiği unutulmamalıdır. Bu bakımdan, glokom hastalarının bir ayağı doktorlarda olmaktadır.
Bu hastalığı, ne yazık ki SGK, “Katılım payları alınmayacak haller” listesinin dışında tutmuş.
Muayene olmak için doktora giden bir glokom hastası, en az 24 TL muayene ücreti vermektedir. Bir emekliden, her muayene için 15 – 45 TL arasında ücretler kesildiği için, bir yılda 4 defa muayeneye giden, zaman zaman aşırı ağrılarla aniden hastaneye giden böyle bir hasta, yılda enaz 100 TL’den fazla muayene parası vermektedir.
Glokomun asla tedavi edilemeyeceği, hastanın ölümüne kadar sürdüğü bilinmesine rağmen, gereken önem verilmiyor. Çoğu hastanın karşılayamadığı bu ücretin iptal edilerek, Glokomun da “SGK katılım payı alınmayacak hastalıklar” listesine dâhil edilmesi gerekmektedir. Değişen kanun ve yönetmelikler sonucunda, paralı hizmet alır duruma düşürülen emeklilerin çilesine bir çare olarak, yetkililerin bu duruma son vermesi gerekir. Kronik hastalığa tutulan, bu yüzden mecburen hastaneye gitmek zorunda kalan, ayda bir ilaç değiştirmek, sürekli kullanmak mecburiyetinde olan hastalara bu muamele reva görülmemeli.
Tıp tarafından tehlikeli (tedaviler ve ilaç aksarsa kör olma tehlikesi bulunan) bir hastalığa tutulanların geri planda bırakılmaması, insan ve sağlık hakları açısından önem arz eden bir konu olarak görülmektedir.
Erol Kara

Behçet Fakihoğlu / Türkiye Gazetesi

Manşetler

DUYURU-4