Global sağlık maliyetlerindeki artış devam edecek

Aon'un 2019 Medikal Enflasyon Trendleri Raporu'na göre, dünyada medikal enflasyon oranı 2013'ten bu yana yüzde 7,8 ile en düşük seviyede olmasına karşın, genel enflasyonun üzerinde seyretmeye devam ediyor.

Dünyada sağlık sigortası maliyetlerinin artmaya devam edeceğini belirten Aon Türkiye Eş CEO'su Selda Oknas, maliyeti artıran etmenlerin başında yatarak tedavinin geldiğini söyledi.

Risk, emeklilik ve sağlık konularında profesyonel hizmetler sunan Aon'un Küresel Medikal Trendler Raporu açıklandı. 2018 yılına ait sonuçlar ve 2019 için öngörülerin yer aldığı raporda, Aon ofislerinin yer aldığı 103 ülkedeki sağlık sigortası poliçeleri incelendi. Rapora göre, tüm dünyada 2019 için 2018'e kıyasla daha düşük medikal enflasyon oranları bekleniyor. Hatta, 2019'da hem brüt hem de net medikal enflasyon oranlarının 2013'ten bu yana en düşük seviyede seyredeceği düşünülüyor.

“Medikal enflasyon genel enflasyonun üzerinde seyredecek

2018'de global ortalama medikal enflasyon yüzde 8,4 ve ortalama genel enflasyon yüzde 3,1 iken, 2019 için global ortalama medikal enflasyon yüzde 7,8 ve ortalama genel enflasyon yüzde 2,9 olarak tespit ediliyor. Benzer şekilde, 2019'da ortalama global brüt medikal enflasyon oranı ile ortalama global genel enflasyon oranı arasındaki fark yüzde 4,9 olarak hesaplanırken 2018'de bu fark yüzde 5,3 olarak hesaplanmıştı.

Aon Eş CEO'su Selda Oknas'a göre medikal trendlerdeki bu düşüşün başlıca sebepleri arasında dünya genelinde düşük öngörülen enflasyon oranları, işveren maliyetlerini sınırlandırma yöntemlerinin sonuçları uyguladığı kemer sıkma politikaları ve medikal ürün ve hizmet satın alımlarımdaki kısıtlamalar yer alıyor. Oknas düşüşe rağmen, medikal enflasyonun genel enflasyonun üzerinde seyredeceğini belirtiyor.

Global sağlık maliyetlerini yatarak tedavi masrafları artırıyo

Öte yandan, çalışanlar tarafından karşılanan özel sağlık sigortasının yaygınlığı araştırmanın yapıldığı tüm ülkelerde her geçen gün artarken, poliçelerin kapsamı da giderek genişliyor. Dünyada sağlık sigortalarının kapsamı incelendiğinde, poliçelerin yüzde 90'unda yatarak tedavinin, yüzde 87'sinde ayakta tedavinin, yüzde 65'inde göz muayenesi ve tedavisinin, yüzde 67'sinde diş muayenesi ve tedavisinin, yüzde 78'inde ilaç alımının ve yüzde 68'inde koruyucu sağlık hizmetlerinin kapsama alındığı görülüyor.

Raporun bulgularını değerlendiren Aon Eş CEO'su Selda Oknas şunları söyledi: “Aon verileri, sağlık sigortası poliçelerinin, tüm dünyada yaşlanan nüfus, genel sağlık durumunun kötüleşmesi, özellikle gelişmekte olan ülkelerde giderek artan sağlıksız yaşam tarzı alışkanlıkları ve işverenlerin karşıladığı sağlık sigortasının kullanımının yükselmesi sebebiyle sağlık maliyetlerinin artmaya devam edeceğini gösteriyor” dedi.

Dünyada sağlık sigortası maliyetlerini artıran ilk beş etmenin başında yüzde 90'lık bir oranla yatarak tedavi geliyor. Bunu yüzde 80 ile klinik/laboratuvar tetkikleri ve yüzde 73 ile doktor muayene hizmetleri takip ediyor. İlaç maliyetlerinin yüzde 72'lik bir orana sahip olduğu sıralamanın en sonunda ise yüzde 42 ile doğum ve gebelik hizmetleri yer alıyor.

Tüm dünyada sağlık sigortası maliyetlerini artıran tıbbi durumlar arasında ise yüzde 72 ile kardiyovasküler hastalıklar başı çekiyor. Bu oranı yüzde 69 ile kanser/tümör gelişimi, yüzde 54 ile yüksek kan basıncı/yüksek tansiyon, yüzde 50 ile diyabet ve yüzde 42 ile akciğer ve solunum sistemi bozuklukları takip ediyor.

Çözüm, uzun vadeli sağlık stratejisiyle işgücünü desteklemek

Kronik hastalıkların yaygınlaşması ve artan sağlık maliyetleri tüm dünyanın sorunu. Bu sorunların çözülmemesi durumunda işverenler yakın gelecekte hem ek maliyetlerle hem de sağlık sorunlarına bağlı olarak çalışan verimliliğinde ciddi düşüşlerle karşı karşıya kalacak. İşverenlerin bu konuda atacağı ilk adım çalışanlara sağlanan sağlık sigortası planlarının, finansal stratejilerinin ve global dağıtım mekanizmasının optimize edilmesi olmalıdır. Uzun vadeli yapısal çözüm ise tüm çalışanlar ve ailelerine yönelik kapsamlı sağlık yardımlarının sağlanmasıyla sağlıklı bir işgücünün aktif olarak teşvik edilmesidir. Bu kapsamda, çalışanlar ve ailelerine ihtiyaç durumunda kaliteli sağlık hizmetlerinin sunulması, kronik sağlık sorunlarının yönetimini kolaylaştırılması, çalışanların kendi sağlık risklerini anlaması ve sağlık durumlarını iyileştirmeleri için eğitim desteğinin sağlanması işverenlerin uzun dönemde gündeminde yer alması gereken konulardır.

Dünyanın tansiyonu yükselirken, sigara kullanımı yalnızca Avrupa'da ciddi bir tehdit oluşturuyor

Dünyanın karşı karşıya kaldığı en büyük sağlık riski ise yüksek tansiyon. Araştırmaya katılan ülkelerin yüzde 80'inde en büyük riski oluşturan yüksek tansiyonu, yüzde 52'yle yüksek kolesterol, yüzde 48'le hareketsizlik, yüzde 44'le kötü beslenme ve yüzde 43'le obezite takip ediyor. Türkiye'nin de içinde yer aldığı Avrupa'da ise risk faktörlerine sigara kullanımı ve stres bozuklukları da ekleniyor. Buna göre Avrupa'nın karşı karşıya kaldığı en büyük risk faktörü yüzde 74 ile yine yüksek tansiyon olurken, hareketsizlik ve zayıf stres yönetimi yüzde 57'ile ikinci sırada yer alıyor. Sigara kullanımının yüzde 53'lük bir tehdit oluşturduğu Avrupa sağlığını yüzde 43'lük bir oranla etkileyen yüksek kolesterol riski de beşinci sırada yer alıyor.

Manşetler

DUYURU-5
EBELİK YÖNETMELİĞİ
HASTANE KOORDİNASYON KURULU YÖNETMELİĞİ