Gizli kalp artık gençleri vuruyor!

Kalp krizi, sol kolda ve göğüste oluşan şiddetli ağrı ve yanma ile ortaya çıkar.

ZİYNETİ KOCABIYIK

Kadını 40'lı yaşlarda, erkeği ise 45'inden sonra yakalayan gizli kalp "sinsice öldürüyor"... Hiçbir şikayete sebep olmadan ortaya çıkan hastalık için daha önceden kalp krizi geçirenler, ailesinde kalp hastalığı bulunanlar ve diyabetliler en önemli risk grubunu oluşturuyor. Tıp dilinde "sessiz iskemi" olarak adlandırılan gizli kalp hastalığının, damar sertliğine bağlı olarak kalp damarlarında meydana gelen daralmalar yüzünden ortaya çıktığını söyleyen Medical Park Ankara Hastanesi'nden Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Bünyamin Yavuz, "Bu daralmalar sebebiyle kalpte beslenme bozukluğu ya da kalp krizi meydana gelir. Gizli kalp ve buna bağlı ölümlerin nedeni genellikle koroner arter hastalığıdır. Özellikle ailenizde koroner kalp ve şeker hastalığı bulunuyorsa, tansiyon ve kolesterolünüz varsa, sigara içiyorsanız, stresli bir yaşamınız varsa risk altındasınız demektir" dedi. Gizli kalp ölümlerinin belirtisiz ortaya çıktığı için "sessiz katil" olarak adlandırıldığını söyleyen Doç. Dr. Yavuz, "Normalde kalp krizi, sol kolda ve göğüste oluşan şiddetli ağrı ve yanma ile kendini gösterirken gizli kalp hiç belirti vermez. Kadın, erkek, genç, yaşlı herkeste gizli kalp olabilir. Özellikle gençlerde kalp hastalığı beklenmediği için daha öldürücüdür " dedi.

RİTİM BOZUKLUĞUNU HAFİFE ALMAYIN

Gizli kalbin genellikle herhangi bir şikayete neden olmasa da koroner kalp hastalığının yanı sıra ritim bozukluklarıyla da ortaya çıkabildiğine işaret eden Doç. Dr. Yavuz, "Özellikle nabız oluşturmayacak derecede düşük ritim bozukluklarında ani ölümler yaşanabiliyor. Gizli kalp krizinin sebeplerinden bir diğeri ise aort anevrizmasıdır. Kontrolsüz tansiyonda aortta yırtıklar oluştuğu için ani ölüm meydana geliyor" diye konuştu.

AĞRIYI TANIMAK ÖNEMLİ

Neredeyse hiç belirti vermeyen gizli kalp hastalarında genellikle göğüs ağrısı oluşmadığını belirten göğüsteki yanmaya dikkat etmek gerektiğini söyleyerek "Kalp hastalarında özellikle hareket esnasında meydana gelen, istirahatle geçen, göğüs orta kemiğinin arkasında hissedilen, baskı ya da yanma şeklinde olup boyuna çeneye ya da sol kola yayılabilen ağrıyı fark etmek önemlidir. Yürürken ya da dinlenirken kısa süreli ağrı yaşamış hastalar ve gençler genellikle durumun farkında olmuyor. Ağrıyı tanımadıklarından yaşadıklarını bazen kas ağrısı olarak yorumlayabiliyorlar. Bu durum doktora gitme süresini uzatıyor. Sol taraf, sırt, mide ve hatta çene ağrısı olanlar kalp krizi yaşamaları açısından risk altındalar. Öte yandan diyabetikler ve yaşlılar hiç ağrı çekmeden, ani bir nefes darlığı ile kalp krizi yaşayabilir.

VÜCUDUNUN SOL TARAFINDA, SIRTINDA, MİDESİNDE HATTA ÇENESİNDE SEBEPSİZ AĞRI HİSSEDENLER DİKKATLİ OLMALI

KRİTİK İLK 20 DAKİKA

İlk 20 dakikadan sonra hücre ölümü gerçekleşmeye başlar. Müdahale edilmeyen durumlarda ise o dokunun büyük bir kısmı kaybedilir. Bu nedenle ağrının başlangıcı ile damarın açılması arasındaki süre çok kritiktir. Hastanın, şikayetleri başladıktan sonra en kısa zamanda hastaneye ulaştırılmalıdır. Kalp krizinin başlangıç süresi en riskli süre olduğundan ölümlerin yarısı bu süre içinde gerçekleşir.

Doç. Dr. BÜNYAMİN Yavuz: Kalp krizi geçirene aspirin çiğnetin

Doç. Dr. Yavuz, kalp krizi geçiren birine nasıl yardım edilebileceği konusunda şunları söyledi: "Eğer çevrenizde kalp krizi geçiren biri varsa önce ambulansı arayın. Daha sonra hastayı rahat edebileceği, temiz havanın bulunduğu bir yere alın. Üzerindeki sıkı giysileri gevşetin. Durumu ile ilgili ilaç kullanıp kullanmadığını sorun, kullanıyorsa ilacını almasına yardımcı olun. İlacı yoksa aspirin çiğnetmenizde fayda var. Hastanın sadece aspirin çiğnemesi bile kalp krizinden ölümleri yüzde 22 oranında azaltabiliyor. Hastanın kalp ritminde bozulma veya atışlarında azalma varsa güçlü şekilde öksürmesi hastaneye ulaşana kadar ritmi korumasına yardımcı olur.

ŞEKER VE YÜKSEK KOLESTEROL DAMARI BOZUYOR

Diyabetliler ve şişmanlar kalp krizi riski altında

Özellikle diyabet hastalarının küçük damarlardaki hasarlanma sebebiyle ağrıyı hissetmediklerini ve bu yüzden erken belirtileri fark edemediklerini söyleyen Doç. Dr. Bünyamin Yavuz, risk grubunda bulunan kişileri şöyle sıraladı:

- Şişmanlar

- Sigara içenler

- Akciğer hastalığı olanlar

- Kolesterolü yüksek olanlar

- Stresli bir yaşam sürdürenler

- Hareketsiz yaşantısı olanlar

- Bilinen kalp ve damar hastalığı bulunanlar

- Şeker hastaları

- Yüksek kan basıncı değerlerine sahip olanlar

- Hormon kullananlar

- Ailede kalp hastalığı hikayesi bulunanlar

Manşetler

DUYURU-4