Gençleşmenin yeni adresi

Ciltteki lekelerden kırışıklıklara, saç dökülmesinden selülite, zayıflamadan sıkılaşmaya her türlü estetik derde neştersiz deva mezoterapi!

Özellikle derinin gençleştirilmesi, kırışıklıkların giderilmesi, bölgesel zayıflama, selülit ve çatlakların giderilmesinde neşter altına yatmak istemeyen kadınların imdadına yetişiyor!

Çeşitli vitamin, enzim ve aminoasitlerden oluşan karışımların iğneyle enjekte edildiği mezoterapi yöntemi, ‘mezoterapi tabancası’yla artık daha da kolay ve ağrısız. Bu tabancalar; derinin içine sabit miktarda ilaç verebilme ve girilen derinliği seçme gibi avantajlar da sağlıyor. Üstelik elle yapılan uygulamaya göre daha hızlı!

Dermatoloji Uzmanı Dr. Vefa Gönenç, neştersiz estetik yöntemi mezoterapi hakkında bilgiler verdi:

NEŞTERSİZ GÜZELLİK: Gençleşmeden zayıflamaya, sıkılaşmadan saç dökülmesine birçok estetik soruna çözüm olabilen mezoterapi, neştersiz güzelleşmenin en etkili yollarından biri. Mezoterapi; çeşitli ilaçların, vitaminlerin, minerallerin, enzimlerin ve aminoasitlerin birbirleriyle karıştırılmasıyla oluşturulan karışımların-kokteyllerin, deri ve deri altı dokuya enjekte edilmesiyle gerçekleştirilen tedavi yöntemine verilen genel isimdir.

HER DERDE DEVA: Özellikle; derinin gençleştirilmesi, kırışıkların düzeltilmesi, bölgesel zayıflama, saç dökülmesi, selülit ve deri çatlaklarının giderilmesi tedavisi gibi amaçlar için uygulanır. Fransa’da 1950’lerde kullanılmaya başlanan bu yöntem, yıllar içinde dünyanın her yanında kabul görmüş ve son yıllarda estetik cerrahi girişimlerinin en önemli alternatifi haline gelmiştir.

YAĞLARA VE KIRIŞIKLIĞA VEDA: Mezoterapi, ilk yıllarda daha çok bölgesel ağrıları gidermekte kullanılıyordu. Son yıllarda ise daha çok estetik amaçlarla kullanılır olmuştur. Yaşlanmanın etkilerini gidermek, kırışıklıkları ve sarkmaları düzeltmek, bazı yerlerdeki istenmeyen yağ birikimlerini eritmek, selülitli bölgeleri tedavi etmek, saç dökülmelerinde (bölgesel veya genel) saçın güçlenmesini sağlamak veya yeni saç çıkışını arttırmak amacıyla tercih edilir. Yüz, boyun, gerdan, göbek, kalça, bacaklar, kollar ve saçlar uygulama alanlarıdır.

DAMARDAN ETKİ: Mezoterapi işlemi, aslında çok basit bir mantığa dayalıdır. Yukarıda belirtilen estetik sorunların giderilmesi için gerekli ilaçların ağızdan alınmaları veya damar içine verilmeleri, çeşitli sakıncalar doğurabilir. Ayrıca bu ilaçların etkili olabilmeleri için yüksek doz kullanılmaları gerekir. Oysa aynı maddeler, deri yoluyla sorunlu bölgelere verildiklerinde, kana karışma oranları daha azdır ve daha düşük dozlarda kullanılabilirler. Böylece bu ilaçlara bağlı yan etki olasılığı düşer.

YAŞLI DERİYE TAMİRAT: Yüzde oluşan kırışıklıkların ve sarkmaların giderilmesi için tercih edilen hyalüronik asit, yüksek konsantrasyonda vitaminler, elementler, koenzim, aminoasitler ve antioksidanlar; deri altı tabakadaki kollajen ve elastini güçlendirirler. Bu işlem aynı zamanda o bölgedeki kan dolaşımını hızlandırır. Derinin yaşlanmasına neden olan bozulmuş yapılar tamir edilirler. Tedavi sonrası deri daha parlak, daha canlı ve pürüzsüz hale gelir.

SELÜLİTLER PARAMPARÇA: Yağı parçalamak amacıyla özellikle fosfotidilkolin tercih edilir. Ayrıca selüliti tedavi edebilmek için, antioksidan özellikte ve kan dolaşımını arttıracak yapıda başka maddeler de tedaviye eklenirler.

DALGALI ETKİ: Son yıllarda ‘iğnesiz mezoterapi’ yöntemleri de uygulama alanı bulmaya başlamışlardır. Bu amaçla ultrasonografik dalgalardan veya iyontoforez yönteminden faydalanmaya çalışılır. Uygulanan maddeler, bu yöntemlerle deri yoluyla iğnesiz olarak etkili olacakları alanlara verilmeye çalışılır. Fakat etkinliği klasik iğneli yönteme göre daha azdır.

UZMANINA SORMALI: Mezoterapi amacına göre, farklı teknikler de uygulanır. Uygulama sıklıkları, iğnelerin deriye veya deri altı dokuya ne kadar derinlikte gireceği ve hangi maddelerin kullanılacağı başlı başına bir uzmanlık ister. Uygulayıcıların bu maddeleri çok iyi tanımaları, yan etkilerini ve kimlerde kullanılıp kullanılmayacağını çok iyi bilmeleri gerekir.

AĞRITMAYAN TABANCA: İğneler; elle yapılabileceği gibi, daha ağrısız olması amacıyla özel tabancalarla da uygulanabilir. Mezoterapi tabancaları; hem ağrı açısından daha konforludurlar, hem de derinin içine sabit miktarda ilaç verebilme ve girilen derinliği seçme gibi avantajlar sağlarlar. Üstelik elle yapılan uygulamaya göre daha hızlıdırlar.

HAMİLELER ASLA: Mezoterapi; gebelerde, emzirenlerde, diyabette (şeker hastalığı), kanser hastalarında, kan hastalıklarında, kalp ilaçları alanlarda, daha önceden kalp hastalığı geçirmiş olanlarda ve pıhtılaşma bozukluğu olanlarda kullanılmaz.

MORARMA OLABİLİR: Bu yönteme bağlı yan etkiler sık görülmese de yok demek değildir. Uygulama sonrası bölgesel ödem ve morartı gibi etkilerin dışında bazen duyarlılık veya kaşıntı da olabilir. Fosfotidilkolin maddesinin kullanımı, özellikle dikkat ister. Yüksek dozlarda, bazen karaciğer üzerinde bile olumsuz etki gösterebilir. Enjeksiyon bölgesinde enfeksiyonlar, deri dokusunda bölgesel hücre ölümü, yağ dokusunda düzensiz görünüm, iltihaplanma ve hücre ölümüne bağlı zor iyileşen yaralar gibi birçok istenmeyen durumun yanında, duyarlı kişilerde alerjik reaksiyonlarla karılaşma olasılığı vardır.

DOĞRU ADRESE GİDİN: Bu yüzden mezoterapinin ciddi bir yöntem olduğunu ve yalnızca uzmanlar tarafından uygulanması gerektiğini unutmamak gerekir. Hasta seçimi, doğru ilaçların belirlenmesi, hangi yöntemin kullanılacağı ve hastaların tedaviye uygun olup olmamaları son derece önemlidir.

GÜVENLİ VE AZ AĞRILI: Her şeye karşın mezoterapi ve diğer bölgesel uygulama yöntemleri; estetik cerrahi girişimlerine göre daha güvenli ve daha az ağrılı olmaları gibi avantajlarıyla, giderek artan bir ivmeyle kullanım alanı bulmuşlardır. Gelecek için; iğnesiz yöntemlerle, büyük yapıdaki maddelerin deriden geçip istenilen bölgelere gidebilmelerini sağlama amacını güden araştırmalar sürmektedir.

CİLT LEKELERİNE C VİTAMİNİ SELÜLİTLERE KAFEİN!

Mezoterapide birçok ilaç kullanılır. Bunlar özetle;
Vitamin A: Üstderi hücrelerinin büyümelerini düzenler, kollajen ve elastini tamir eder.
Vitamin B5: Hormon sentezi için ihtiyaç duyulan hücre içi enerji üretimini arttırır.
Vitamin C: Kollajen ve elastin sentezini arttırır, ciltte lekelenmelere neden olan melanin maddesinin salınımını azaltır.
Vitamin D: Kalsiyum sentezi için gereklidir.
Vitamin E: Antioksidan özelliktedir; toksik (hücre için zararlı) maddelerle savaşır.
Vitamin K: Mikro seviyedeki dolaşımı düzenlemede rol oynar.
Amino Asitler: Deri dokusun temel yapı elemanıdırlar

Silika, çinko, koenzimQ10, bakır peptidleri, üstderi büyüme faktörü, temel fibroblast büyüme faktörü vb. maddeler: Serbest radikallere karşı; antioksidan, enerji üretimi, hücre fonksiyonlarını düzenleme, iyileşmeyi arttırma, kollajen ve elastin dokularını uyarma gibi etkileriyle daha düzgün, gergin bir cilt görünümü, kırışıklıkların azalması ve lekelerin giderilmesi gibi etkiler gösterirler.

Ayrıca; Fosfotidilkolin, hyalüronidaz, L-Karniten, Kafein, Aminofilin gibi maddeler ise yağ metabolizması üzerine etkili olarak, bölgesel zayıflama ve selüliti giderme gibi amaçlar için tercih edilen maddelerden bazılarıdır.
Bundan başka da birçok madde (hyalüronik asit, glutatyon, askorbik asit, glikolik asit, kalsyum piruvat, minoksidil, finasterid vb) tedavilerde yer alırlar.

Manşetler

DUYURU-4