Gençlerle cinsellik konuşmak ailenin görevi

Aileler için en zor konulardan biri, çocukları ile cinsellik ve gebelikten korunma yöntemlerini konuşmaktır... O kritik an geldiğinde, doğru sözleri söyleyebilmek çok önemlidir...

Aileler için en zor konulardan biri, çocukları ile cinsellik ve gebelikten korunma yöntemlerini konuşmaktır... O kritik an geldiğinde, doğru sözleri söyleyebilmek çok önemlidir... Türkiye Aile Planlaması Derneği Başkanı Prof. Dr. Hakan Şatıroğlu, ailelere önemli ipuçları verdi.

DOĞRU BİLGİ GEREKİR
Cinsellik eğitimi hangi yaşta başlamalı?
Cinsel eğitime başlamanın yaşı yok. Çocuğun merak ederek sormaya başlamasından itibaren yaşına uygun olarak cinsel eğitim verilebilir. Yaş büyüdükçe daha fazla detaya girilebilir.

Gençlerin cinsel yaşamlarına başlarken doğru bilgilerle donatılmış olmaları, ilk ilişkilerinden başlayarak kendi bedenleri hakkında karar verme sürecinin daha sağlıklı yaşanmasını sağlar. İlk cinsel ilişkilerinde modern korunma yöntemlerini kullanan gençler, daha sonra da bu konuya özen gösterir. Ancak yetişkinlik döneminde davranış değişikliği oluşturmak çok daha zordur...

Hangi yaşta cinsel korunma konuşulmalı?
Kızlarla anneler, erkeklerle babalar mı ilgilenmeli? İlla kız çocukları anneleriyle, erkek çocukları babalarıyla bu konuyu konuşmalı diye bir kural yoktur. Bu, anne ve babaların çocuklarıyla diyalog şekillerine göre değişir. Her iki taraf da çocukları ergenlik dönemine girdiğinde ya da bu konu ile ilgili soru sorduklarında bilgi verebilir.

Cinsel korunma içinse sadece aile planlamasını anlatmak yetmez. Cinsel korunma; “Hayır” diyebilmek, kendini koruyabilmek, bedenini sevmek ve istemediği bir şeyi yapmamak gibi pek çok konuyu kapsar. Bu yüzden çocuğa, kendi bedenini korumayı da anlatmak önemlidir.

EĞİTİM EVDE BAŞLAR
Çocuklarla cinsellik konuşma işi öğretmene, doktora ya da ailede ablalara mı bırakılmalı?

Çocuklarla konuşmak, anne babanın görevidir. Çocuk cinsellikle ilgili sorular sorduğu andan itibaren, sorduğu kadarına cevap verilerek, anlayacağı dilde cinsel eğitim süreci başlar. Ailede başlayan eğitim, okulda devam etmelidir. Doktorlardan bu konuda, ancak gerektiği zamanlarda destek alınmalıdır.

HEM DİNLEYİN HEM ÖĞRETİN
Gençler cinsellik hakkında bilgilendirilirken nasıl bir yol izlenmeli?
Anne ve babalar, çocuklarının cinsel konularda ilk eğiticilerdir. Ancak birçok ebeveyn, çocuklarıyla cinsellik hakkında konuşmak konusunda rahat değildir. Oysa, çocuğunuza cinselliği öğretirken dinlemeye, sorularını yanıtlamaya, çocuğunuza sevgi ve saygı göstermeye gayret etmelisiniz. Cinsellik hakkında hiç konuşulmaması, çocuğa cinselliğin kötü olduğunu veya hakkında konuşulmaması gerektiğini düşündürür. Bu, ailelerin yaptığı en büyük hatadır.

EKSİK BİLGİNİN ZARARI BÜYÜK
Anne ve babalar,çocuklarıyla cinsellik konuşmaktan neden çekiniyor?
Birçok anne-baba,cinsellik hakkında konuşmanın, çocuklarda cinsel aktiviteyi artıracağından korkar.

Aksine, cinsellik hakkında bilgi sahibi olmamak sorun yaratır. Doğum ontrolü hakkkındaki bilgi eksikliği, genç yaştaki gebeliklerin en önemli sebebidir.

Bu nedenle ebeveynler, öğretmenler ve sağlık uzmanları, doğum kontrolünün hem sağlık hem de yaşam kalitesi açısından önemi konusunda gençleri bilinçlendirmeli. Doğru korunma yöntemleri öğretilmeli.

BİLGİ SAHİBİ OLAN KENDİSİNİ KORUR
Çocuklarla cinsel korunmayı konuşmak, aile açısından “Cinselliğini yaşayabileceğin yaşa geldin” mesajı taşır mı?

Hayır... Sadece cinsel korunmayı tek başına konuşmak yerine cinselliği, bedeni korumayı, “Evet” ve “Hayır”ı, aşkı, sevgiyi, cinsel yolla bulaşan hastalıkları, konuşarak çocuğa aktarmak gerekir.

Çocuğa sadece “Prezervatif kullan demek” tek başına yeterli olmayacaktır. Çocuğa cinsel bilgi vermek, onu pek çok şeyden korur çünkü bilgi merakı bitirir ve en güzel koruma bilgidir.

KONTROLÜ ELE ALMALARI GEREKİR
Gençler en çok hangi korunma yöntemlerini tercih ediyor?
Gençler, modern korunma yöntemleri konusunda halen bilinçsiz. Yüzde 70’inin cinsel hayatları aktif ama korunma bilgileri yetersiz. Çoğunluk hâlâ geleneksel yöntemleri uygulamayı tercih ediyor.

Gençlere cinsel korunma konusunda neler tavsiye edersiniz? Cinsel yaşamları aktif olsun ya da olmasın, tüm gençlerin hayatlarının kontrolünü kendi ellerine almaları, ilk tavsiyem. Bunun için de doktora başvurarak kendileri için ister doğum kontrol hapı, ister rahim içi araç olarak en uygun korunma yöntemini öğrensinler. Hayatlarını ve geleceklerini, partnerlerinin kararına bırakmasınlar.

TÜRK GENÇLERİ YIKANMAYI DOĞUM KONTROLÜ SANIYOR
Bayer Schering Pharma şirketi tarafından, 25 ülkede ve 15-24 yaş arası gençler üzerinde ‘Doğum Kontrolü: Kimin Sorumluluğu?’ ve ‘Doğum Kontrolü Hakkında Konuşmak’ konulu iki anket düzenlendi.

Anket sonuçları; gebelikten ve cinsel yolla bulaşan hastalıklardan korunma konusunda en bilgisiz gençlerin Türkiye’de olduğunu ortaya koydu. Arjantin, Singapur ve Malezyalı gençlerin de katıldığı anketlerde, Türkiye’den 2 bin 622 erkek ve 2 bin 631 kıza ulaşıldı. İşte, anket sonuçları:

KORUNMA KONUSU KAFA KARIŞTIRIYOR
Türk gençlerinin üçte birinden fazlası, cinsel ilişki sonrası banyo yapmanın istenmeyen gebeliği önleyebileceğine inanıyor. ‘Doğum kontrolü hakkında bilgili olmadığını’ söyleyenler arasında Türkler yine ilk sıralarda. ‘Doğum kontrol yöntemleri ile ilgili kafasının karışık olduğunu’ söyleyenler arasında da Türkler yüzde 27.4’lük oranla ilk sırada.

LATİN AMERİKALILAR KORUNMUYOR
Latin Amerika’daki gençlerin yarıdan fazlası, doğum kontrolü olmaksızın cinsel ilişkiye girdiğini belirtti. Tayland’da ise ankete katılan her 100 gençten 73’ü korunmadığını açıkladı.

HAZIRLIĞI ÖNEMSİYORLAR
Latin Amerika’da gençlerin üçte biri, doğum kontrolünü bir randevuya hazırlanırken en önemli adım olarak görüyor. Diğer ülkelerde ise gençler, randevu öncesi duş almak, ağda yapmak ve parfüm kullanmak gibi kişisel hijyene, doğum kontrolünden daha fazla önem veriyor. Rusya’da genç kadınlar, cinsellikle sonuçlanabilecek bir randevuya hazırlanırken seksi iç çamaşırı giymeyi en az doğum kontrolü kadar önemsiyor.

TÜRKLER TAKVİMCİ
'Geri çekilme' ve 'takvim hesabı' gibi eski ve riskli yöntemler, araştırmaya dahil olan bütün ülkelerde hâlâ etkin olarak kullanılıyor. Türkiye, yüzde 51.9'luk oranla ilk sırada yer alıyor. Bizim gençleri Ruslar izliyor.

ESRA TÜZÜN

Manşetler

DUYURU-4