Genç yaşta hayatını kaybeden hemşire ardında hüzünlü bir hikaye bıraktı

Kahramanmaraş'ta 2 Ağustos'ta meydana gelen trafik kazasında yaşamını yitiren 22 yaşındaki hemşire Ayten Teke, geride gözü yaşlı bir eş ve anne ile özlem dolu bir aşk hikayesi bıraktı


Kahramanmaraş'ta 2 Ağustos'ta meydana gelen trafik kazasında yaşamını yitiren 22 yaşındaki hemşire Ayten Teke, geride gözü yaşlı bir eş ve anne ile özlem dolu bir aşk hikayesi bıraktı.

Çeşitli nedenlerle yıllardır kavuşmayı beklediği aşkıyla 3 Mayıs'ta nikah kıyarak düğün için asker yolu gözlemeye başlayan genç kadın, iş görüşmesi için çıktığı yoldan bir daha dönemedi.

Selim Teke, AA muhabirine yaptığı açıklamada, eşiyle 17 yaşında lisede okurken ortak arkadaşları aracılığıyla tanıştıklarını ve birbirlerini çok sevdiklerini söyledi.

Kendisinin Şanlıurfa'da üniversite eğitimi gördüğünü belirten Teke, 5 yıldır evlenmek istemelerine rağmen her seferinde önlerine bir engel çıktığını anlattı.

Eşinin hayat dolu, cıvıl cıvıl bir insan olduğunu dile getiren Teke, "Tanıştıktan sonra maddi durumları iyi olmadığı için hemen evlenmek istemedi. Hemşirelik okuyordu. Son sınıfı Gaziantep'te okudu. Bu sırada babasını kanserden kaybetti. Babası ölünce durum daha da zorlaştı. Ben de elimden geldiğince destek oldum. Babası rahmetli olmasaydı gidip isteyecektik." diye konuştu.

Teke, eşinin babası vefat ettikten sonra uzun zaman toparlanamadığını ifade ederek, şöyle konuştu:

"Babası ölünce ailesinin geçimini üstlendi. Evleri miras malıydı onu almak için çalıştı, çabaladı. O süreçte de 'nişanı yapsak düğünü yapamayız' dedi. Tüm bu engelleri aştık derken benim askerlik durumum çıktı. 'Askere git gel. Önümüzde engel kalmasın. Çocuğumuz olursa zorlanmayız. Düğünü yapmadan git gel, 6 ay zaten' dedi. 3 Mayıs'ta resmi nikahımızı kıymıştık. 3 Kasım'da da düğünümüz olacaktı. Her şeyi halletmiştik. Bir mobilyamız kalmıştı. Askerliğimin bitmesine de 3 ay kalmıştı."

"O an kendimden geçmişim"

Eşinin kazanın olduğu gün Kahramanmaraş'a iş görüşmesine gittiğini aktaran Teke, şöyle devam etti:

"Onu aradığımda yola çıkıyordu. Benim de nöbetim var, iki saat sonra seni tekrar ararım dedim. Aradım ama bir türlü ulaşamadım. Babama, kız kardeşime sordum. Telefonunu son aramamda bir uzman çavuş açtı. Kaza yaptığını söyledi. Sonra öldüğünü öğrendim. Ben o an kendimden geçmişim. Komutanlarımdan, Türk Silahlı Kuvvetlerinden Allah razı olsun. Bu süreçte bana çok yardımcı oldular."

Teke, yıllarca eşiyle kavuşacakları günün hayaliyle yaşadıklarını ancak elim bir kazanın kendilerini sonsuza dek ayırdığını sözlerine ekledi.

"Dünyam başıma yıkıldı"

Ayten Teke'nin annesi Necla Özdemir ise kızının çok neşeli ve mutlu biri olduğunu anlattı.

Özdemir, kızının hemşire olduğunu ve genç yaşına rağmen hem ailenin hem de hayatın bütün yükünü sırtlandığını kaydederek, şöyle konuştu:

"Yokluklar içinde büyütmüştüm. Olay günü nöbetten gelmişti. İş görüşmesi için Kahramanmaraş'a gidiyordu. Giderken kendisini öpmemi istedi. Ben de hayırdır dedim. İki yanağından öptüm. Daha sonra konuştuğumda yola çıkmak üzere olduklarını söyledi. Bir daha ulaşamadım. Şarjı bitmiştir dedim. Giderken benden kızartma yemeği istemişti. Onu yapıyordum. Herkes öldüğünü duymuş. Bana 'yaralı, yoğun bakımda' dediler. Dünyam başıma yıkıldı. Biricik kızımı kaybettim."

Kahramanmaraş'ın merkez Dulkadiroğlu ilçesine bağlı Çınarlı Mahallesi'nde 2 Ağustos'ta Sebahattin Ö. yönetimindeki 46 K 0311 plakalı minibüs, Erdoğan B. idaresindeki 46 HD 316 plakalı beton blok yüklü tıra çarpmış, kazada aralarında Ayten Teke'nin de bulunduğu 2 kişi ölmüş, 12 kişi yaralanmıştı.

Manşetler

DUYURU-5
EBELİK YÖNETMELİĞİ
HASTANE KOORDİNASYON KURULU YÖNETMELİĞİ