Gebelikte iyot eksikliği bebeğin beyin gelişimini olumsuz etkiliyor

Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Aykan Yücel: - "Gebelikte ilk 3 aydan itibaren bebek beyninin gelişimi için iyota ihtiyaç vardır ve eksikliğinde kalıcı beyin hasarı söz konusudur"

HATİCE ŞENSES - Sağlık Bilimleri Üniversitesi Etlik Zübeyde Hanım Kadın Hastalıkları Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi Perinatoloji Kliniği Eğitim Sorumlusu Prof. Dr. Aykan Yücel, gebelikte ilk 3 aydan itibaren bebek beyninin gelişimi için iyota ihtiyaç olduğunu ve eksikliğinde kalıcı beyin hasarının söz konusu olabileceğini söyledi.

Yücel, AA muhabirine yaptığı açıklamada, iyot eksikliğinin, beyin hasarının en sık ve önlenebilir sebeplerinden biri olduğunu belirterek, tüm dünya ülkelerini ilgilendiren önemli bir sorun olarak öne çıktığını ifade etti.

Dünya Sağlık Örgütü'nün, yaklaşık 2 milyar insanda iyot eksikliği olduğunu tahmin ettiğini aktaran Yücel, iyotun, insan vücudunda tiroit hormonlarının yapımında önemli role sahip, eser bir element olduğunu aktardı.

Prof. Dr. Yücel, "İyot eksikliği en fazla gebelerde ve emziren annelerde belirgin olmakla beraber, toplumda tüm yaş gruplarını etkileyen bir sağlık sorunudur. Gebe olmayan ve emzirmeyen kadınlara kıyasla iyot ihtiyacı yaklaşık olarak hamilelerde 1,5 kat, emziren annelerde 2 kat artar." dedi.

Dünya sağlık Örgütü'nün alınması gereken günlük iyot ihtiyacını, 12 yaş üstü kadınlarda 150, gebelerde ise 250 mikrogram olarak belirlediğini aktaran Yücel, şu bilgileri verdi:

"Gebelikte ilk 3 aydan itibaren bebek beyninin gelişimi için iyota ihtiyaç vardır ve eksikliğinde kalıcı beyin hasarı söz konusudur. Özellikle ilerleyen gebelik haftalarında, fetal tiroid bezinde, tiroit hormon yapımı için anneden geçecek yeterli iyota ihtiyaç vardır. Ciddi iyot eksikliğinde; annede hipotiroidizm, düşük doğum ağırlıklı bebek, düşük, ölü ya da erken doğum, hipertansiyon gibi gebelik risklerinde artma olur. Bebekte ise gelişme ve zeka geriliği, doğumsal anomaliler, zeka skorlarında düşme ile giden bir dizi problem görülebilmektedir. İyot yetersizliğine karşı en etkin yöntemlerden biri sofra tuzunun iyotlanmasıdır. Dünya Sağlık Örgütü'ne göre de iyot yetersizliği hastalıklarını ortadan kaldırmak için iyotlu tuz kullanımının yaygınlaştırılması anahtar stratejidir."

"İyot eksikliği hala orta derecede bir tablo sergiliyor"

Türkiye'de iyot yetersizliğiyle mücadele kapsamında bazı çalışmaların yapıldığını belirterek, bunlara ilişkin bilgi veren Yücel, 1998'deki Türk Gıda Kodeksi düzenlemesiyle sofra tuzlarına iyot katılmasının zorunlu hale geldiğini, buna rağmen, Türkiye'de son tarama sonuçlarına göre iyot eksikliğinin hala orta derecede bir tablo sergilediğini söyledi.

Prof. Dr. Yücel, yapılan çalışmalarda Ankara'da ve İstanbul'da gebelerde iyot yetersizliğinin saptandığını anlatarak, şunları kaydetti:

"İyotlu tuz tüketimi bölgeden bölgeye fark etmekte ve özellikle kırsalda bu oranın şehirlere göre anlamlı olarak düşük olduğu bilinmektedir. Gebelerimizde yapılan çalışmalar gebelerin önemli bir kısmının gebelikte iyotlu tuz kullanımına rağmen yeterli iyot almadığını göstermektedir. Bu gebelerin diyetinde haftada iki kez deniz ürünleri, tercihen küçük balıkların olması önerilmelidir. Diyette kullanılan tuz mutlaka iyotlu sofra tuzu olmalıdır. İyotlu sofra tuzu ışık almayan kaplarda muhafaza edilmeli ve yemeklere yemek piştikten sonra ilave edilmelidir. Gebelikte ve süt veren kadınlarda tüm bunlara karşın artan iyot ihtiyacının karşılanamadığı düşünülüyorsa bu grubun günde 100-150 mikrogram iyot desteği alması gereklidir. Bu sebeple gebe ve laktasyondaki kadınlarımızın, iyotlu tuza ilave olarak gün içinde 100-200 mikrogram civarında bir iyot desteği alması, gebenin kendisi, bebek ve yenidoğanın gelişimi için gereklidir. İyot eksikliğinde tedavinin gebelik öncesi veya erken gebelik döneminde yapılması önemlidir."

Manşetler

DUYURU-5
EBELİK YÖNETMELİĞİ
HASTANE KOORDİNASYON KURULU YÖNETMELİĞİ
DUYURU-4