Yaşam biçimimizde yapacağımız birkaç değişiklikle sağlıklı beslenmeyi ve egzersiz yapmayı alışkanlık haline getirebiliriz. Hadi şimdi değişim için aşağıdaki kolay önerilere göz atalım.Alışkanlıkları değiştirmek zaman ister. Alışkanlıklar bir günde oluşmaz, değişim de bu yüzden bir günde gerçekleşmez. Bu sizi üzmesin, hep iyiye odaklanmaya çalışın. İnsanlara “Hayır” demek, spora başlamak, yavaş yemek, kendinizi suçlamadan sakince ve kararlı bir şekilde hazır olduğunuzda başarabileceğiniz değişimler. Sabırlı olmak lazım ancak bu sabır oturup değişmeyi beklemek anlamına gelmiyor. Bu dönemde ufak değişimler için harekete geçmek, vazgeçmemek ve tutkuyla değişimi istemek lazım. Kendinize inanmaz ve güvenmezseniz hiç kimseden size inanmasını ve güvenmesini bekleyemezsiniz.
1-İnsan kendisi için yararsız hatta bazen sakıncalı besinleri dahi yiyebilir, önemli olan bunların alışkanlık haline gelmemesi.
2-“Düşmanını kendine yakın tut” atasözünü hatırlayın. Aynı durum duygularımız için de geçerli. O yüzden sevdiğiniz besinlerden küçük porsiyonlar yiyin, kendinizi mahrum etmeyin.
3-İştahınızı kontrol etmek için yavaş yemeye çalışın ve iyi çiğneyin, her lokmadan sonra çatal-bıçağı bırakıp yemeğinizi mutlu bir şekilde seyredin. Yemekle savaşmayın.
4-Gerçek başarı hikayeleri okuyun bu sizi hem motive edecek hem de cesaret verecek. Eğer dışarıda sağlıklı yiyecek bulabilen, her gün egzersiz ya da yürüyüş yapabilen, hem çalışıp hem çocuklarına bakanlar varsa, siz de yapabilirsiniz.
5-Arkadaşlarınızla buluşacağınızda davetlere çok aç gitmemeye özen gösterin çünkü açlığınızı kontrol edemeyebilirsiniz.
6-Duygusal açlıkla baş etmek için, yediklerinizi kaydetmek en başarılı yöntemlerden biri. Yememeniz gereken bir şey yediğiniz zaman hissettiğiniz duyguyu da yazın.
7-Gün içinde acıkıldığı durumlarda önceliği çiğ yenebilen sebzelere verin. 8-Öğün atlamayın. Çünkü atlanan her öğünden sonra diğer öğündeki besin tüketimi daha fazla oluyor.
9-Kilo verme programlarında duraksama dönemi olması çok normal. İlk haftalarda hızlı su kaybı olabilir sonrasında yağ yakacağınız için yavaş kilo vermek sizi korkutmasın.
10-Düşük seratonin seviyesi depresyon eğilimine neden olurken, yüksek seratonin daha iyi bir ruh hali yaratıyor. Karbonhidrat bakımından zengin besin tüketimi seratonini artırarak kısa vadede işe yarayabilir fakat yüksek karbonhidrat, düşük protein diyetine uzun süre devam edilmesi tavsiye edilmez.
11-Lütfen her gün kendiniz için neler yaptığınıza dikkatlice bakın ve yeni ayın hedeflerini oluştururken gerçekçi olun.
12-Alışverişe tok karnına çıkın çünkü açken ihtiyacınız olmayan pek çok gıdayı alma ihtimaliniz var.
13-Sürekli atıştıran bir yapınız varsa bu zamanları özellikle not edin ve eğer bunlar paralel zamanlardaysa o zaman sebepleri üzerine yoğunlaşın.
14-Çok hızlı yemek yediğimizde dilimizin üzerindeki tat alma hücreleri, yemeğin hızlı geçişinden dolayı tadı zorlukla hisseder. Bu da çok fazla yenilmesine rağmen bir türlü doyuma ulaşılamamasına neden olur.
15-Canınız çok tatlı yemek istediğinde limon eklediğiniz ılık suyu için. İçine taze nane, fesleğen, karanfil veya kabuklu tarçın da ilave edebilirsiniz.
16-Yemeğin yarattığı iyi duygular genellikle kısa sürelidir ve sonuçta kilo aldırdığı için üzüntü, mutsuzluk, stres, kaygı gibi duygulara sebep olur. Bunlarla baş edemiyorsanız profesyonel yardım alın.
17-Egzersiz yapın. Egzersiz yapınca, kendinizi ne kadar iyi hissettiğinizi ve çikolataya ihtiyaç duymadığınızı görünce şaşıracaksınız.
18-30 yaşından itibaren metabolizma yavaşlamaya başlar. Eğer zamana karşı kendinizi korumak istiyorsanız hareketi artırın.
19-Kendinizi ve diğer insanları mutlu etmek için neler yaptığınızı listeleyin.
20-Diyet konusunda aceleye gerek yok. Kendinize gerçekçi bir hedef koyun ve akışına bırakın. Eğer kendinize koyduğunuz süre sonunda hedefinize ulaşamazsanız da üzülmeyin!
Dilara Koçak