Fizyoterapistler üvey evlat mı?

Fizyoterapistlik mesleğinin kanun düzeyinde tanımı ilk kez 2011 yılında, yani mesleğin eğitimi başladıktan 50 yıl sonra yapıldı ama fizyoterapistlerin sorunları çözülmek bir yana daha da arttı.

Türkiye Fizyoterapistler Derneği Başkanı Doç. Dr. Fzt. Bülent Elbasan "1219 sayılı kanuna eklenen Fizyoterapist Tanımı sayıları bugün 16.000’e ulaşan meslektaşlarımız ve öğrencilerimiz için umut verse de pratikte hiçbir değişiklik yaşanmadı aksine 2011’den bu yana sorunlarımız daha da büyüdü. Kanunda  bir yıl içinde yayınlanacağı ifade edilen 'Sağlık Meslek Mensupları Görev Tanımı Yönetmeliği' aradan geçen 3 yıla rağmen yayınlanmadı bu nedenle fizyoterapistlerin görev, yetki ve sorumlulukları konusundaki karmaşa tam hızıyla devam ediyor. Meslektaşlarımız işten çıkarılıyor, istihdam olanakları daralıyor ve hizmet kalitesi düşüyor. Sorunlar arttıkça binlerce meslektaşımız bu konuda eylem yapmak ve sesimizi duyurmak üzere  derneğimizin protesto gösterileri organize etmesini talep etmektedir." dedi.

Doç. Dr. Fzt. Elbasan "Sağlık Bakanlığı ve Sağlık alanında çalışanlar kanıta dayalı şu dünya gerçeklerini görmelidir.

1-Fizyoterapistler hekimin tanı koyduğu hastalarda fizyoterapi planı yapma ve takibi konusunda  gerekli eğitimi almış ve yetkilidir.

2-Fizyoterapistler pek çok ülkede direkt hasta kabul edebilmekte veya direkt Aile Hekimlerinden yönlendirme  ile hasta alabilmektedirler.

3- Fizyoterapistler bütün tıp branşları ile çalışabilirler ve sadece FTR branşı ile çalışılabileceği fikri ülkemizde yaşanan bir hukuki garabetin  sonucudur. Fizyoterapistler Ortopedi, Nöroloji, KVC, Göğüs Hastalıkları, Romatoloji, Nöroşirurji, Spor Hekimliği, Algoloji...vb branşlarından uzmanlaşmış hekimlerin yönlendirdiği hastalara da hizmet vermektedirler. Hastanın primer hekimi ile diyalog kurup multidisipliner ekip kapsamında kendi rollerini icra etmektedirler.

4-Fizyoterapistler bütün ülkelerde özel girişim hakkına sahiptir ve klinik açabilirler.

5-Ülkemizde, sağlığın korunmasında  ve egzersiz konularında iki hafta eğitim almış antrenörler her türlü yetkiye sahipken fizyoterapistlere bu alanda yetki, çalışma imkanı verilmemektedir." ifadelerini kullandı.

Doç. Dr. Fzt. Bülent Elbasan sözlerine şöyle devam etti "Yaşadığımız bu genel sorunların dışında Sağlık Bakanlığı ve SGK yetkililerine defalarca anlattığımız sorunları da şu şekilde özetlemek mümkündür:

-Özel Hastanelerde fizyoterapi hizmetinin sunumuna ihtiyaç gösteren birimler olsa da "fizyoterapist istihdamı" zorunlu olmaktan çıkarılmıştır.

-Kamu hastanelerinde sayınız yetersiz denip her sene sembolik rakamlarda fizyoterapist alımı yapılmaktadır. Bu duruma ilişkin detaylı raporlar Sağlık Bakanlığı birimleri ile paylaşılmıştır. 'Fizyoterapist sayısı yetersiz' görüşü gerçekle bağdaşmamaktadır.

-SGK'nın son yaptığı düzenlemede 'FTR Hekimi Fizyoterapist eşleştirmesi' farklı branşlarla çalışabilen fizyoterapistleri tek branşa mahkum algısı oluşturmaktadır. SGK’nın son yayınladığı genelgeye istinaden yaptığı açıklamada 'Doktor - Fizyoterapist eşleştirmesi' yapılması gerektiği vurgulanmıştır. Fizyoterapistlerin kanunda belirtilen hükümler çerçevesinde tanımlanmış olan uzman hekimlerle de çalışabilmesinin önü açılmalıdır. Aksi durumda hizmet sunucuları da, hizmet alan vatandaşlarımız da mağdur olacaktır. Genelge ile yaratılan algı hizmetin kilitlenmesi yönünedir. Aksine kanun hükümleri uygulandığı takdirde hizmet sunucularının ve hizmeti alacak olan vatandaşlarımızın yaşamış olduğu problemlerin çoğu çözüm bulmuş olacaktır.

-Kamudaki, meslektaşlarımız çok sayıda ve ağır hasta ile uğraşıyor ancak diğer meslek gruplarına göre özlük hakları konusunda en geridedirler.

-Kamu ve özel sektörde meslektaşlarımız kanun izin verdiği halde farklı branşlardan doktorlarla çalışmasına izin verilmemektedir.

-Meslektaşlarımızın farklı uzmanlık branşları ile sunacağı hizmetler SGK tarafından ödeme kapsamına alınmamaktadır.

-Dal Merkezlerindeki meslektaşlarımız her yıl değişen SUT sebebiyle işten çıkarılmakta C ve D grubu hastaları  eğitimsiz kişilerin almasına göz yummaları yönünde baskıya maruz kalmaktadır."

Manşetler