Artık yaz kapımızda ve ayrıca ramazan ayı yaklaştı. En çok kilo problemlerinin konuşulduğu dönem geldi. Tabi ki size "gelin elimizde mucizevi bir ilaç var zayıflatıyoruz" demeyeceğiz. Ya da "şok diyetimizle günde 1 kg verebilirsiniz" de demeyeceğiz. Veya "liposuctionla yağlarınızı alalım hemen ve kalıcı olarak 10 kg verin" diye de önerebiliriz. Ama bunların hiçbiri doğru, hiçbiri sağlıklı veya kalıcı değildir. Burada en önemlisi hangi tip kilo alma problemi olduğunuzu tespit etmek. Ve sonrası nasıl kilo verilir?
Tabiki herkesin kilo alma ve kilo verme şekli farklıdır. Yılların verdiği tecrübeye dayanarak kilo verdirmede tek bir yöntem olamaz, tek bir doğru olamaz, bu kişiye özel planlanmalıdır. Kişilik analizi ve vücut analizi birlikte değerlendirerek organize edilmelidir.
Kilo alma herkeste farklı şekilde olmaktadır. Kilo alma farklı olduğu için her kişilik tipinin kilo vermesi de farklı olur diye açıklayan Op.Dr.Eser Aydoğdu, herkese "sabah kibrit kutusu kadar peynir yiyin veya" sadece protein yiyin" "veya "her gün 1 saat koşun" ya da "tatlı yasak" ya da "liposuction şart" dersek, siz ne kadar başarılı olursunuz biz ne kadar başarılı oluruz.
İşte burada kişiye özel "SYSTEM 4B PROGRAMI" devreye girmektedir. Bu programda; kötü beslenme alışkanlıkları olan kişilere sağlıklı beslenme eğitimi, bölgesel yağlanması olan kişilere lazer lipoliz, bilinçaltından kaynaklı yeme problemleri olan kişiye bilinçaltı temizliği, cildinde kilo vermeye bağlı gevşeklik olan kişilerde AWT önermekteyiz. Yani amaç kişinin kilo alma problemi, yağlanma problemi nasılsa ona yönelik bir protokol oluşturulmasıdır. Örneğin zayıf olup sadece basen bölgesinde yağlanması olan kişiye diyet yap demek doğru çözüm değildir. Ya da en az 20-30 kilo fazlası olan bir kişiye liposuction yapmak uygun çözüm değildir. Yine duygusal yeme bağımlılığı olan bir kişiye "az ye" demek mümkün değildir. Zaten az yiyebilseydi böyle bir sorunu olmayacaktı.
Ve en önemlisi kişiye özel belli konseptler çerçevesinde uyguladığımız "SYSTEM 4B DİYETİ" dir. Bu protokolün en önemli özelliği öncellikle bilinçaltı temizliği ile başlanmasıdır. Daha sonra sindirim sistemi, karaciğer temizlenir ve bağışıklık sistemi düzenlenir. Bu sayede kiloya sebep olan organlar toksinlerden arındırılır. Sonrasında metabolizmayı hızlandırıcı bir beslenme programı uygulanır. Bu arada hipnoterapi ile hareket alışkanlıkları ve beslenme şekli değiştirilir. Bir sonraki aşama detox ve kas sistemini güçlendirici diyetle beraber kilo koruma programına geçilir. Ve böylece temizlenmiş bir bilinçaltı, toksinlerden arınmış iç organlar, kazandırılmış beslenme ve hareket alışkanlıkları kazandırılmış olur. Sonuçta zayıflama bir yolculuktur, bir günde kimse ne zayıflayabilir ne de beslenme alışkanlıklarını değiştirebilir. 1 haftalık şok diyetlerle kalıcı kilo veremez. Verdiği kiloyu diyeti bıraktıktan sonra fazlasıyla alır. Veya 1 seans hipnoterapi ile zayıflamadım demek doğru olmaz. Çünkü bütün bu problemler yılların alışkanlıkları; belki 20 yıldır, belki 30 yıldır belki de daha fazladır kilolarınızı vermeye çalışıyorsunuz. Bir kaç günde bunun çözüleceğine inandıran söylemlere inanmayın. Sonuçta bu sürece tüm benliğinizle ve sabrınızla devam edin. Bu sayede bir daha bu sorunu çözmek için uğraşmak zorunda kalmayacaksınız.