Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, "Haksızlık yapılan örneklerin hem de böyle kamuoyu önünde köpürtülerek gösterilmesi, hiç 15 Temmuz yokmuş gibi bir FETÖ mağdurları lafının çıkarılması, kasıtlı olarak çıkarılmış bir algı operasyonunun sözüdür. Buna karşı dikkatli olunmasını istirham ederim." dedi.
Kurtulmuş, AK Parti Ordu milletvekilleri ve Ankara'daki Ordulu bürokratlarla bir araya geldiği yemekte yaptığı konuşmada, Ordulu hemşehrileriyle buluşmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
15 Temmuz darbe girişimi ve sonrasında yaşanan gelişmeleri değerlendiren Kurtulmuş, Anadolu topraklarının yurt olarak edinilmesinden bu yana pek çok ihanet gördüğünü, ancak 15 Temmuz ihanetinin, Türkiye topraklarının gördüğü, Anadolu ve Rumeli topraklarının gördüğü en büyük ihanet hareketi olduğunu belirtti.
Kurtulmuş, 15 Temmuz ihanetinin, milletin bütününe karşı yapıldığını, Türkiye'yi rotasından saptırmak isteyen, önceki darbelerle kıyaslandığında, sadece darbe yapıp yönetimi değiştirmek değil, Türkiye'yi bir iç savaşa ve ardından da yabancı işgale hazırlamak hedefiyle atılmış bir adım olduğunu ifade etti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde milletin sokaklara çıktığını, cesaret ve kararlılıkla bu saldırıyı bertaraf ettiğini dile getiren Kurtulmuş, aynı şekilde TBMM ve siyaset kurumunun bütünüyle Türkiye'de çok ciddi bir demokrasi sınavı verdiğini vurguladı.
Kurtulmuş, medyanın da ilk andan itibaren görülmemiş bir şekilde dayanışma içinde bu sınavı başarıyla verdiğini kaydetti.
- "15 Temmuz'da ortaya konulan o ruh, canlı bir şekilde yaşayacak"
Kurtulmuş, "Unutulmayacak ve unutturulmayacaktır. Hem şehitlerin ve gazilerin hatıraları canlı tutulacak hem de 15 Temmuz'da ortaya konulan o ruh, canlı bir şekilde inşallah tarih boyunca yaşayacaktır. Bundan sonra 15 Temmuz, Türkiye'de 'Milli Birlik ve Demokrasi Günü' olarak, resmi tatil olacak, inşallah bu kıyamete kadar devam edecek." diye konuştu.
Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, Türkiye tarihine geçen bir başka günün de 7 Ağustos olduğunu belirterek, şöyle konuştu:
"7 Ağustos da 15 Temmuz kadar önemlidir. Uluslararası toplantılarda o 7 Ağustos mitingindeki muhteşem kalabalığı gösterdiğimizde orada bütün siyasi parti liderlerinin gelip konuşma yapmasını, Genelkurmay başkanının konuşma yapmasını, partiler üstü bir şekilde Türkiye'de o gün, bir meydanda 5 milyon insan İstanbul'da, aynı anda Türkiye'nin diğer illerinde yapılan mitinglerde de 10 milyon insanın sahaya çıkmış olması, herhalde dünyada hiçbir demokrasinin görmediği büyük bir demokrasi savunusudur, demokrasi mücadelesidir. Dolayısıyla 15 Temmuz ve 7 Ağustos, Türkiye siyasi tarihinin önemli iki dönüm noktası olarak şimdiden tarihe geçmiştir."
- "Yufka yüreklilikle milli savunma yapılamaz"
Bundan sonra bu mücadelenin sürdürülmesinin önemli olduğuna vurgu yapan Kurtulmuş, "Bu büyük ihaneti yapanlar bunun bedelini ödeyecekler. Yufka yüreklilikle milli savunma yapılamaz. Bu işe, bu örgütün içine kim, nerede, ne şekilde bir türlü girmişse bunlarla bir türlü irtibatı olmuş, bu darbe teşebbüsünün yanında, kenarında, arkasında, sağında, solunda durmuşsa bunun hesabını ödeyecektir. Bunu yaparken de adaletsiz davranmamak için üzerimize düşeni yapıyoruz." ifadesini kullandı.
Kurtulmuş, şöyle devam etti:
"Şöyle bir hava oluşturulmaya çalışılıyor. 15 Temmuz hiç olmamış gibi, böylesine büyük bir ihanet hiç olmamış gibi, bu ihanetin arkasında on binlerce insan yokmuş gibi... Evet, TBMM için uçağı kaldırıp bombalayan adam bir kişi, ama o bir kişinin arkasında belki on binlerce insan var. İmkanı olsa o üniformaya ve silaha sahip olsa, o silahı halka karşı kullanacak FETÖ mensubu bir sürü insan geride var. Dolayısıyla sanki 15 Temmuz hiç yaşanmamış gibi bir FETÖ mağdurları sözünün ortaya çıkmış olmasını gerçekten bir algı operasyonu olarak görmemiz lazım. 115 bin kişiyle ilgili işlem yapılmış. Açığa alınmış, soruşturma yapılmış, bir türlü hakkında işlem yapılmış. Bunların içinde haksızlık yapılanlar yok mu? Mutlaka vardır. Rakamını vermeyim, ama küçük bir miktardır. Yüzde 1 bile belki değildir. Benim de sizlerin de tanıdığınız haksızlık yapılan insanlar olabilir. Bu haksızlık yapılanlar düzeltilir, ama haksızlık yapılan örneklerin hem de böyle kamuoyu önünde köpürtülerek gösterilmesi, hiç 15 Temmuz yokmuş gibi bir FETÖ mağdurları lafının çıkarılması, kasıtlı olarak çıkarılmış bir algı operasyonunun sözüdür. Buna karşı dikkatli olunmasını istirham ederim."
Numan Kurtulmuş, bundan sonra Türkiye'nin kendi içine giren bu mikrobu kamudan temizleyeceğini belirterek, "Devletin bu örgütten arındırılması temin edilecek. Bunun için bu mücadele devam edecek." dedi.
- "Adımlar hızla ve kararlılıkla atılacak"
Türkiye'nin ikinci olarak üzerinde yoğunlaşması gereken hususun, bundan sonra bir daha bu tür örgütlerin devleti ele geçirmeyi aklının ucundan dahi geçiremeyeceği tedbirleri ele almak, reformları ortaya koymak olduğunu aktaran Kurtulmuş, şunları söyledi:
"Bunun yolu da Türkiye'nin demokratikleşmesinin daha ileriye götürülmesinden geçiyor. Türkiye'de sivil, asker ilişkilerinin çok daha güzel bir şekilde düzenlenmesinden geçiyor. Türkiye'de anayasa reformu başta olmak üzere, yıllardır konuştuğumuz ve bir kısmı maalesef yarım kalmış olan reformların tamamlanmasından geçiyor. Türkiye'de ciddi bir şekilde kamu reformunun, adalet, eğitim reformunun yapılmasından geçiyor. Türkiye'nin demokratikleşmesini sağlayacak adımların hızla ve kararlılıkla atılması önümüzdeki önemli meselelerden birisidir. Bunu inşallah hep beraber gerçekleştireceğiz. Bu, Türkiye'nin yapması gereken üzerindeki büyük tarihi bir sorumluluktur. Bunu yapmamış olursak, buralarda eksiklikler olursa, 15 Temmuz şehitlerinin ortaya koyduğu mücadelenin gereğini yapmamış oluruz. 7 Ağustos'ta ortaya konulan o dayanışma ruhunun da gereğini yerine getirmemiş oluruz. Bunun için siyasetin bir uzlaşı dili, rekabet dili içinde, birbirine hakaret etmeden, yok etmeye kalkmadan, siyaset kurumunun da kendisine çeki düzen vererek yolumuza Allah'ın izniyle devam edeceğiz. Ümit ediyorum ki bu yasama döneminde de çok önemli adımlar atılacaktır. Başta yeni anayasa ve iç tüzük değişiklikleri olmak üzere."
- "Türkiye daha güçlü olmak mecburiyetindedir"
Türkiye Cumhuriyeti devletinin 2023 hedefleri bulunduğunu, bunların sadece AK Parti'nin, iktidar partisinin hedefleri değil, artık devletin hedefleri olduğunu belirten Kurtulmuş, "Çevremizdeki bütün gelişmeler gösteriyor ki Türkiye, daha güçlü olmak mecburiyetindedir. Ekonomik, siyasi bakımdan daha güçlü olmak mecburiyetindedir. Bu anlamda hem çevresindeki sorunları çözecek, dış politikada yeni değişen koşullar karşısında yeni perspektifler geliştirecek bir iradeyi ortaya koyuyoruz, diğer taraftan da Türkiye'nin ekonomik ve daha güçlü olmasını sağlayacak adımları atmaya gayret ediyoruz. Bu çerçevede Türkiye 2023 hedeflerini gerçekleştirecek, bu çalışmalarını süratle sürdürecektir." dedi.
Kurtulmuş, Türkiye'nin bir olağanüstü halden geçtiğini dile getirerek, "Bu OHAL, vatandaşa ve özelikle iş dünyasına yansıyan bir OHAL değildir, olmamalıdır, olmayacaktır. Bu devlete karşı bir OHAL'dir. Devletin bu örgütlerden, yanlışlıklardan arındırılması sürecidir. Bu anlamda da işlerimizin gerçekten bir an evvel normalleşmesini sağlayacak adımları da atmaya gayret ediyoruz." diye konuştu.
- "Ordu ili için üzerimize düşen sorumlulukları yerine getireceğiz"
Orduluların bürokraside etkili yerlerde olmasının Ordu ilinin geleceği bakımından önemli olduğunu söyleyen Kurtulmuş, şunları kaydetti:
"Biz ordu milletvekilleri olarak, Ordulu milletvekili arkadaşlarımız olarak, sizler de Ordulu bürokratlar olarak, zihnimizin bir tarafında ülkeyle ilgili genel çalışmalar hepimizin gündemini meşgul edeceği gibi bir taraftan da sorumluluk alanımız olan Ordu'da da en üst düzeyde çalışmalara gayret edeceğiz. Elimizdeki bu imkanları memleketimizdeki insanların da hayrına tahsis edecek şekilde iş birliği içinde dayanışma içinde olacağız. Bu anlamda milletvekili arkadaşlarımız, Ordu'da ilgili oldukları ilçelerin bundan sonraki süreçte daha ileriye gitmesi için gayret sarf edecekler. Bizler Ordu'nun daha ileriye gitmesi için ulaşımdan eğitime, sağlıktan turizme, ekonomiye kadar atılacak adımların atılması için gayret sarf edeceğiz. Üzerimize düşen sorumlulukları yerine getireceğiz."