“Fazla Empati Duygusal Tükenmeye Yol Açıyor”

Bireylerin çevrelerindeki diğer insanların duygusal deneyimlerini aşırı derecede yoğun bir şekilde hissetmelerinin "hiperempati sendromuna" neden olduğunu...

Bireylerin çevrelerindeki diğer insanların duygusal deneyimlerini aşırı derecede yoğun bir şekilde hissetmelerinin "hiperempati sendromuna" neden olduğunu ifade eden Klinik Psikolog Gözde Göktaş, "Başkalarının duygusal yükünü taşımak da bir hastalıktır. Fazla empati duygusal tükenmeye yol açıyor" dedi.

Medipol Üniversitesi Pendik Hastanesi'nden Klinik Psikolog Gözde Göktaş, hiperempati sendromuna ilişkin açıklamalarda bulundu. Klinik Psikolog Göktaş, hiperempati sendromunun diğerlerinin duygusal yükünü taşımak olduğunu belirterek, "Empati, insanların birbirlerinin duygularını anlayabilme ve kendilerini o kişilerin yerine koyabilme yeteneği olarak tanımlanır. Sosyal ilişkilerin temel taşlarından biri olan empati, insanların birbirini anlamasını, desteklemesini ve birlikte daha anlamlı bağlar kurmasını sağlar. Ancak bazı insanlar empati yeteneklerini normalden daha fazla hisseder ve bu durum hiperempati sendromu olarak adlandırılır. Hiperempati sendromu, bireylerin çevrelerindeki diğer insanların duygusal deneyimlerini aşırı derecede yoğun bir şekilde hissettiği bir durumdur. Bu kişiler, başkalarının mutluluklarını, acılarını, endişelerini ve diğer duygusal durumlarını neredeyse kendi deneyimleri gibi yaşar. Hiperempati sıradan empati yeteneğinin ötesine geçen bir durumdur ve günlük yaşamlarını etkileyebilir" diye konuştu.

Bu 5 belirtiye dikkat

Hiperempati sendromunun altta yatan nedeninin henüz bulunamadığına işaret eden Klinik Psikolog Gözde Göktaş, "Ancak genetik faktörler, çocukluk deneyimleri ve bireysel kişilik yapısı gibi çeşitli etkenlerin bu durumu etkileyebileceği düşünülmektedir" dedi.

Göktaş, hiperempati sendromunun 5 belirtisini şu şekilde açıkladı:

1. Yoğun Duygusal Eşleşme: Örneğin bir hiperempati sendromu yaşayan kişi, sevdiklerinin yaşadığı mutluluğu coşkuyla kutlarken, başkalarının hüznünü derinden hissedebilir. Bir arkadaşının kaygısını öylesine yoğun bir şekilde hisseder ki, sanki kendi kaygısıymış gibi davranır.

2. Duygusal Sınırların Esnemesi: Hiperempati sendromu yaşayanlar, başkalarına yardım etmek veya onları rahatlatmak amacıyla kendi duygusal sınırlarını aşabilir. Bu, kişinin kendi duygusal dengesini zorlayabilir.

3. Duygusal Tükenme: Sürekli olarak diğerlerinin duygusal yükünü taşıdıkları için hiperempati yaşayanlar duygusal tükenme yaşayabilir. Kendi duygusal ihtiyaçlarını ihmal etmek, bu tükenmenin bir sonucu olabilir.

4. Sosyal İzolasyon Eğilimi: Hiperempati sendromu olan bireyler, diğerlerinin duygusal yükünü taşımaktan kaçınmak amacıyla sosyal izolasyona yönelebilir. Kendilerini korumak adına ilişkileri sınırlayabilir.

5. Fiziksel Belirtiler: Diğerlerinin stresini ve duygusal zorluklarını sürekli olarak hissetmek, hiperempati yaşayan kişilerde baş ağrısı, kas gerginliği ve sindirim problemleri gibi fiziksel belirtilere neden olabilir."

Hiperempati sendromu ile başa çıkmanın 3 yolu

Klinik Psikolog Gözde Göktaş, hiperempati sendromuyla başa çıkmanın zorlu olabileceğini ama bu süreci kolaylaştırmanın üç yolu olduğunu belirterek, bu yöntemleri de şöyle sıraladı:

1. Sınırları Belirlemek: Kendi duygusal sınırlarınızı tanımlamak ve korumak önemlidir. Başkalarının duygusal yükünü taşırken kendi sınırlarınızı aşmamaya dikkat etmelisiniz.

2. Empatiyi Dengede Tutma: Empati yeteneğinizi dengelemek için meditasyon, nefes egzersizleri ve rahatlama tekniklerini deneyebilirsiniz. Bu, duygusal aşırı yüklenmeyi önlemenize yardımcı olabilir.

3. Profesyonel Yardım Almak: Hiperempati sendromuyla başa çıkmak için bir psikoterapist veya danışmanla çalışmak faydalı olabilir. Uzman rehberliği, duygusal dengeyi bulmanıza yardımcı olabilir.

Göktaş, "Hiperempati sendromu, duygusal bağ kurma yeteneğinin aşırı derecede geliştiği bir durumdur. Bu sendromla başa çıkmak, sınırlarınızı korumak ve duygusal dengeyi sağlamak açısından önemlidir. Hiperempati, diğer insanlara destek olma kapasitenizi artırabilir, ancak kendi duygusal sağlığınızı korumanın da unutulmaması gerektiği unutulmamalıdır" dedi.

Manşetler

DUYURU-5