Bakan Fahrettin Koca, açılış konuşmasında, bundan 20-25 yıl kadar önce Türk dilinde bilişim diye bir kavram olmadığını, o zamanlar maksadın “bilgi işlem” ile ifade edildiğini aktararak, sağlık sektöründe de bir avuç bilgi işlemcinin bulunduğunu ve devlet hastanelerinde bir tek bilgisayar alımının bile Bakanlık merkezinin iznine tabi olduğunu hatırlattı.
Bakan Koca, Sağlıkta Dönüşüm Programı uygulamaya geçtiğinde ilk çıkan genelgelerden birinin devlet hastanelerinin bilgi sistemleri alımında kendi imkanlarıyla serbest bırakılması olduğuna işaret ederek, bu genelgeyi takiben hastanelerin donanımlarını kurduğunu, o zamanki moda adıyla otomasyon ihalelerini yapmaya başladığını ifade etti.
Bu süreçte hastanelerin, ihtiyaçları doğrultusunda, altyapıların ve yazılımların sürekli değişimine ve gelişimine şahit olduğunu dile getiren Koca, şunları kaydetti:
“Artık hastanelerimiz tüm işlemlerini yürütmek için bilgi sistemlerine ihtiyaç duyuyorlar, yatırım yapıyorlar, beraber çalıştıkları yazılım firmalarına ihtiyaçlarını karşılamaları, vizyonlarını gerçekleştirebilmeleri için baskı kuruyorlar. Devasa yer tutan fiziki arşivlerini dijitalleştirmeye çalışıyorlar, filmsiz hastaneden, kağıtsız hastaneye geçmeyi hedefliyorlar. Burada bir örneğini göreceğimiz 'dijital hastane' olma uğraşı veriyorlar. Süreç burada durmayacak; bir adım sonra ‘akıllı hastane’ olmak için çaba harcayacaklar ve hatta yapay zeka taşıyan sistemler talep edeceklerdir.”
“Pek çok ülkenin ancak hayal edebileceği bir dijital ortam oluşturduk”
Bilişimin kullanılmasının, sağlık yönetimini ve sağlık hizmet sunumunu tamamen değiştirdiğine dikkati çeken Bakan Koca, veriye dayalı yönetim, hasta güvenliği, hizmet kalitesi ve verimlilik arayışlarının bu zeminde hayat bulduğunu dile getirdi.
Türkiye’nin bu alanda gösterdiği ilerlemenin birçok yönüyle dünyaya örnek olabilecek mahiyette olduğunun altını çizen Koca, “Şu anda tamamen yerli diyebileceğimiz pek çok sağlık yazılımına sahip bir ülke olmakla övünebiliyoruz. Sağlık alanında ulusal çapta, büyüklüğümüze ve nüfusumuza sahip pek çok ülkenin ancak hayal edebileceği bir dijital ortam oluşturduk. Vatandaşlarımızın tamamının sağlık verilerini saklayabilecek, işleyebilecek ve paylaşabilecek düzeye eriştik. Bunu insanlarımızın sağlığını geliştirmek, doğru sağlık politikaları oluşturabilmek ve sağlık harcamalarımızı optimum seviyede tutmak için bir fırsat olarak görüyorum” değerlendirmesinde bulundu.
Bilişimi dikkate almadan sağlık hizmetlerinin planlanması ve yürütülmesinin artık mümkün olmadığına dikkat çeken Bakan Koca, şöyle devam etti:
“Hastaneler artık kağıt üzerindeki hesaplarla yönetilemeyecek kadar karmaşık hizmetler üreten örgütler halini almıştır. Bu örgütler, 24 saat dinamik olarak çalışan, yaşayan organizmalar gibidir. Bu organizmaları ayakta tutabilmek, içinde çalışan sistemlerin koordinasyonunu sağlamak, hemen tüm süreçlerde bilişim sistemlerinin etkin varlığıyla mümkün.”
Hastanelerin bilgi sistemlerinden sadece idari ve mali amaçlar için değil, sağlık hizmet kalitesini artırmak için yararlanılır hale gelindiğini anlatan Koca, “Bu düzeyi ölçmek için de Bakanlık olarak HIMSS’in EMRAM gibi modellerini kullanmayı tercih ettik. Burada birinci amacımız, hastanelerimizin sağlık hizmet kalitesine bilgi ve teknolojiyi ne kadar etkin kullandıklarını ölçmek ve yeni hedeflerle bu düzeyi yükseltmek oldu. İkinci amacımız ise ülkemizin elde ettiği başarıları uluslararası arenada göstermek ve tanıtmaktır. Bu sayede sadece sağlık hizmet sunumunda değil, bilgi ve teknolojinin kullanımında da ülkemizin bölgesinde örnek olarak gösterileceğine inanıyoruz” dedi.
“Türkiye, ABD’den sonra dünyada en çok dijital hastaneye sahip ülke konumunda”
Türkiye’nin geldiği düzeyden duyduğu memnuniyetini dile getiren Bakan Koca, “Geldiğimiz noktayı sayılarla ifade edecek olursak, HIMSS EMRAM kriterlerine göre Seviye 6 hastane sayımız 167, Seviye 7 yani tam dijital hastane sayımız ise 3’e ulaşmıştır. Ayrıca ilk defa bu yıl uygulamaya başladığımız bir uygulamayla, Seviye 6 olan ağız ve diş sağlığı hastane sayımız da 7’ye yükselmiştir” ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin, ABD’den sonra dünyada en çok dijital hastaneye sahip olan ülke konumuna yükseldiğini belirten Fahrettin Koca, şunları kaydetti:
“Bakanlık olarak bundan 6 yıl önce başladığımız bu süreçte hedefimiz, hastaneleri yerli yersiz teknolojiyle donatmak değil, sağlık hizmet kalitesi ve hasta güvenliği için doğru bilgi ve teknolojinin gerektiği yerde ve en iyi şekilde kullanımını sağlamaktır. Sağlık Bakanlığımız, sağlıkla ilgili üretilen verilerin tamamını tek bir veri havuzunda depolayarak hasta mahremiyeti ilkeleri çerçevesinde kişilerin kendilerinin ve hekimlerinin erişimine açmış durumdadır.”
Sağlık alanında henüz çok belirgin olmasa da bilişimin tüm hayatı etkilediğine işaret eden Bakan Koca, bu dönüşümün, sağlık hizmetlerinin sunum karakterini de kökten değiştireceğine vurgu yaptı.
Konuşmasının ardından Bakan Koca, beraberindeki heyetle birlikte fuaye alanındaki dijital hastane standını ziyaret etti.