Evliliklerdeki büyük değişim!

Aile ve Evlilik Terapisti Dr. Obengül Ejder, Türkiye'de geleceğin ailelerinde bireysel yapının daha ön planda olacağını belirterek, ilişkilerin ortak alanında ise duygusal ve cinsel paylaşımların bulunacağını öne ...

Çiftler boşanmak yerine ilişki içi serbestlik isteyecek...

Aile ve Evlilik Terapisti Dr. Obengül Ejder, Türkiye'de geleceğin ailelerinde bireysel yapının daha ön planda olacağını belirterek, ilişkilerin ortak alanında ise duygusal ve cinsel paylaşımların bulunacağını öne sürdü.

Dr. Obengül Ejder, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bir çok kavramın hızla değiştiği günümüz Türkiye'sinde, toplumun temeli olarak nitelendirilen ailenin ve evlilik kurumunun da değişim gösterdiğini kaydetti.

Önümüzdeki 20 yıllık sürece bakıldığında, ''bireyselleşme''nin daha da artacağını vurgulayan Ejder, ''Aslında bireyselleşme ihtiyacı ile birliktelik arasında bir denge var. Ancak, insanların kendi ekonomik ihtiyaçlarını karşılama becerisi arttıkça, ivme bireyselleşme lehine gelişecek. Bu anlamda gerek çift ilişkilerinde, gerekse aile ilişkilerinde, birliktelikler iç içe geçmek yerine, belli alanlarda kesişecek. Yani bireysel yapı daha ön planda olacak. İlişkilerin ortak alanında ise duygusal ve cinsel paylaşımlar bulunacak'' dedi.

Bu ortamda, evliliğin ''kurum'' özelliğinin önemini ve ağırlığını yitirmeye devam edeceğini belirten Ejder, ''Ancak, sorunlu ve problemli evliliklerin de tıkanma yerine çözüme ulaşması kolaylaşacak, çünkü artık ilişkiler arasındaki çatışmalara yansız yaklaşan terapistler olacak. Aslında bir nevi farkındalık artışı sağlanacak. Tek ebeveynli olma kavramı, toplumdaki bu hızlı değişime rağmen, çok da tercih edilen bir kavram olmayacak. Çiftler boşanmak yerine, ilişki içi serbestlik isteyecekler'' diye konuştu.

Ejder, çekirdek aile yapısının doğasının da değişeceğini belirterek, ''Artık çocukları için kaygılanan, onları dizi dibinden ayırmayan aileler yerine eş-ebeveyn-çocuk ilişkisinde daha demokratik ve sorumluluklar yüklenebilen aile yapısı gelişecek'' ifadelerini kullandı.

-BOŞANMALAR VE GENÇLERDE ERKEN CİNSEL DENEYİM YAŞI-

Kadının sosyal hayata daha çok girmesi ve ekonomik özgürlüğünü kazanmasının, sanıldığı gibi boşanmalarda bir artışa neden olmayacağını ifade eden Ejder, şunları kaydetti:

''Kadının sosyal hayata girmesi, ekonomik özgürlüğünü kazanması, söz konusu olumlu gelişmelerin önemli bir bileşeni ve etkenidir. Bunun doğrudan, evlilik-boşanma ilişkisinde değerlendirilmemesi gerekir. Ancak, bu durum elbette iki taraflı bireyselleşmeye hizmet eder. Kadının ekonomik özgürlüğünü kazanmasıyla, evlilikte ilişkilerin iç içe geçtiği yapı, işlevini yitirmeye devam edecek.''

Ejder, cinsellik konusuna bakışta da değişimler olacağını belirterek, şöyle konuştu:

''Aslında bütün çabamız, cinselliğe bakış açısının değiştirilmesi yönünde. İnsanların, cinselliği çok daha doğal, çok daha anlaşılır yaşamasını istiyoruz. Bir tabu halinde olmamalı. Gençler doğru bilgilendirilmeli, 'yasak' yerine 'sınırlar' olmalı. Her yaşın özelliklerini iyi bilmeliler ki, bugün karşılaştığımız problemlerden biri olan, ilk cinsel deneyim yaşı düşmesin.

Ülkemizde ensest ilişkiler ve töre cinayetleri hala kanayan bir yara, bunun temelinde cinsel bilgisizlik ve yasaklar yatmakta. İçinde bulunduğumuz iletişim çağında gençleri bir çok yanlış ve sapkın ilişkilerden korumanın tek yolu, cinsellikle ilgili bilgileri ve sınırlılıklarını, arkadaş, internet gibi kaynaklardan değil, anne, baba, psikolog ve hekim gibi daha güvenilir kaynaklardan öğrenmelerini sağlamak.''

Manşetler

DUYURU-4