"Erken doğum çocuğun okul başarısını etkileyebiliyor"

"Erken doğan bebeklerde ilerki dönemlerde de önemli problemler yaşanabiliyor. İleriye dönük, bebeğin, çocuğun gelişimi ile ilgili bir takım problemlerle karşı karşıya kalma riski de bebek ne kadar erken doğduysa o kadar fazla"

FİKRİYE SUSAM UYAR

İstanbul Üniversitesi (İÜ) İstanbul Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Faruk Buyru, erken doğan bebeklerde ileriki dönemlerde önemli problemler yaşanabildiğini belirterek, "İleriye dönük, bebeğin, çocuğun gelişimi ile ilgili bir takım problemlerle karşı karşıya kalma riski de bebek ne kadar erken doğduysa o kadar fazla. Fiziksel gelişimi, hatta okul başarısıyla ilgili problemler de erken doğan bebeklerde daha sık karşımıza çıkıyor" dedi.

Prof. Dr. Faruk Buyru, AA muhabirine yaptığı açıklamada, erken doğumun, yenidoğan ölümlerinin en önemli nedeni olduğunu söyledi.

Erken doğumun, beklenen tarihten bir ay ya da daha önce olan doğumları kapsadığını, doğumların yaklaşık yüzde 10'unun erken gerçekleştiğini ifade eden Buyru, halk arasındaki "7 aylık doğan bebek yaşar, 8 aylık yaşamaz" şeklindeki inanışın doğru olmadığını kaydetti.

Başa çıkılamayan önemli sorunlardan biri olan erken doğumun, hem yenidoğan ölüm oranlarını artırması hem de ileriye dönük çocukta görülecek bir takım problemler açısından oldukça ciddi sağlık problemi olduğuna dikkati çeken Buyru, bir kısmının önüme geçtikleri erken doğumların çoğunu engellemenin mümkün olamadığını bildirdi.

Erken doğumun hem anne hem de çocuk sağlığını yakından ilgilendiren bir problem olduğunu anlatan Buyru, rahimle ilgili doğumsal ya da sonradan oluşmuş problemlerle bir takım enfeksiyonların erken doğumu tetiklediğini kaydetti. Buyru, erken tanıda bunların bir kısmını önleyebildiklerini ifade eden Buyru, "Aileyi uyararak, çeşitli ilaç ve tedavi yöntemleri kullanarak önlemek mümkün olabiliyor. Ama ne yazık ki büyük bir çoğunluğunu elimizdeki tedavi yöntemleriyle engellemek mümkün olmuyor" diye konuştu.

Prof. Dr. Faruk Buyru, hizmet kalitesinin artmasından dolayı çok erken doğan bebeklerin bile yaşama şansının olduğunu, eskiden 27-28 haftada doğanların yaşama şansının bugün 24-25 haftalara çekildiği bildirdi.

- "Yenidoğan yoğun bakımı çok pahalı"

Erken doğan bebeklerin uzun süre yoğun bakıma ihtiyacı olduğunu söyleyen Buyru, şu bilgileri verdi:

"Yenidoğan yoğun bakımı çok pahalı. Ekonomik olarak hem aileye hem devlete yoğun maliyet getiriyor. Her yenidoğana, 24 saat süre ile bir hemşire bakmak zorunda. Beslenmesi problem. En önemlisi de solunumu. Bebeğin yenidoğan koşullarında beslenmesini ve elektrolit dengesini düzenlemek, yakından takip etmek ve annenin emzireceği duruma kadar o koşullarda izlemek gerekiyor ki, bu doğduğu haftaya göre 2- 3 ayı bulabiliyor.

Erken doğan bebeklerde ilerki dönemlerde de önemli problemler yaşanabiliyor. İleriye dönük, bebeğin, çocuğun gelişimi ile ilgili bir takım problemlerle karşı karşıya kalma riski de bebek ne kadar erken doğduysa o kadar fazla. Örneğin görme, işitme ve zeka gelişimi ile ilgili problemler olabiliyor. Fiziksel gelişimi, hatta okul başarısıyla ilgili problemler de erken doğan bebeklerde daha sık karşımıza çıkıyor. Öncelikle erken doğumu önlemeye, doğum zamanını geciktirmeye çalışıyoruz. Önleyemediğimiz durumda da yenidoğan yoğun bakımı koşullarını iyileştirerek en iyi şekilde tedavi etmeye çalışıyoruz."

- "Erken doğumun en önemli nedeni enfeksiyon"

Prof. Dr. Faruk Buyru, erken doğumun en önemli nedeninin enfeksiyon olduğunu belirterek, enfeksiyonlar ve akıntının, hem su kesesinin erken açılmasına hem de doğumun erken başlamasına neden olabildiğini anlattı.

Bunların erken tespit edildiğinde tedavi edip erken doğumu önlemenin mümkün olduğunu aktaran Buyru, şöyle konuştu:

"Doğuştan gelen veya rahim ağzına yapılan müdahalelerle ortaya çıkan 'servikal yetersizlik' dediğimiz rahim ağzının yetersiz olması, kolayca açılabilmesi de erken doğumla ilgili diğer önemli bir neden. Bir takım gebelikler erken doğum açısından riskli gebelikler. Örneğin annenin daha önce erken doğum yapmış olması, sonraki gebelikteki erken doğum riskini artıran bir faktör. Çünkü rahim ile ilgili bir problem ya da bir takım başka faktörler, erken doğumu tetikliyor. Bunun yanı sıra çoğul gebelikler ikiz üçüz gibi, bebeğin suyunun fazla olması, bebeğin iri olması gibi rahmin mekanik olarak gerginliğini artıran şeyler de erken doğum riskini artıran nedenler. Sigara içmek, kansızlık gibi nedenler de erken doğumu tetikleyebilecek diğer faktörler."

Çeşitli tedaviler uygulayarak ve hastaya gebelik boyunca yatak istirahati önererek erken doğumun önüne geçmeye çalıştıklarını anlatan Buyru, "İlaç tedavisi uyguluyoruz ama ilaç tedavilerinin etkinliği tartışılır. Ne kadar etkili oluyor bugün bile bilmiyoruz. Yan etkileri oldukça fazla hem anne hem de yenidoğan açısından. O yüzden mümkün olduğunca doğumu geciktirmeye çalışıyoruz. Çünkü ne kadar geç doğarsa (2-3 gün bile geç doğması) yenidoğan açısından bir avantaj" ifadelerini kullandı.

İstanbul Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Faruk Buyru, bazen bebeğin anne karnında kalmasının anne veya bebek açısından risk oluşturduğunu söyledi.

Buyru, "Bebeğin anne karnında büyümesi durduysa suyu azaldıysa annenin tansiyon yüksekliği veya başka bir hastalığı gebeliğin devamını riskli kılıyorsa erken doğum kararı verip, gebeliği sonlandırmak gerekebiliyor. Burada bebeğin doğduktan sonra yaşatılabileceği gebelik haftası bekleniyor, ama anne açısından risk oluştuğunda çok daha erken doğum kararı verilebiliyor" şeklinde konuştu.

Manşetler

DUYURU-4