Hepimizin başına gelmiştir! Çekici bir erkekle tanışırız, her şey yolunda gider, bir zaman sonra aradaki cinsel çekime karşı koyamayız. Mekân, müzik güzeldir; karşımızdaki naziktir, ancak yine de yanlış giden bir şeyler olduğu duygusuna kapılırız. Büyüyü bozan çoğu zaman birlikte olduğumuz erkeğin tarzı ya da tekniğidir... İletişim tarzı hoşumuza gitmez, zamanlaması doğru değildir, belki de hayal gücümüzü yeterince zorlamıyordur.
Peki, bu durumda ne yapılabilir? Söz konusu erkek, alındığı bekârlar havuzuna geri bırakılabilir; insanın aklına ilk gelen bu. Ancak bu kararı vermekte aceleci davranmak doğru mu? Yoksa ona, yatakta bir iki ayrıntıyı öğretmeye çalışmak daha iyi bir fikir mi? Hep birlikte görelim, işte eğitim rehberimizdeki öneriler ve gerçek kadınların ağzından bizzat edinilmiş tecrübeler...
HIZ TUTKUNU
Sürat her yerde felaket getirir! İlişkinin duygusal kısmında her şeyi ağırdan almak isteyen, hele evlilik söz konusu olduğunda; 'Beni aceleye getirme' diye mızmızlanıp duran erkekler, seks söz konusu olduğunda, nedense bazen emniyet kemerini bağlamaya dahi zaman bulamaz! Oysa biyolojik yapı itibariyle kadının havaya girmek ve cinsel ilişkiye hazır hale gelmek için daha uzun zamana ihtiyacı var. Peki, bunu ona anlatmak için ne yapabilirsiniz?
Dilara Şenatay - Mimar / 32 yaşında
"Sevgilimin yataktaki aceleciliği ilişkimizin ilk başlarında beni rahatsız etmiyordu; çünkü o dönem birbirimizi tanıma aşamasındaydık, dolayısıyla farklı duygular, onun kişiliğine yönelik farklı soru işaretleri ön plandaydı. Fakat bir süre sonra sevişmelerimizin fazla kısa sürdüğü hissi uyandı bende. Önceleri bunun dile getirilmesi gereken bir sorun olup olmadığından emin değildim ama beni ilişkimizin o en mahrem bölümünde rahatsız, hatta mutsuz eden bir noktayı sevgilimle paylaşmamanın ona da kendime de haksızlık olduğuna, ayrıca ilişkinin bütünü açısından da tehlike taşıdığına karar verdim. Bunu ona söylediğimde kızmadı ama çok şaşırdı. Ne yapacağını, neyi farklı yapması gerektiğini bilmiyordu; böyle görmüş, böyle alışmıştı. Şimdi sevişirken onda herhangi bir hızlanma eğilimi gördüğümde hemen uyarıyorum ve birlikte tempoyu düşürmeye çalışıyoruz. Seksin tadını yavaş yavaş çıkarmak, bizim için yepyeni bir deneyim."
ÖPÜŞME ÖZÜRLÜ
Ön sevişmenin belki de en önemli aşaması öpüşmek... Hormonlarımızın harekete geçmesini, beynimizin sekse hazır hale gelmesini, tutku ateşinin yanmasını sağlayan bu paylaşım bazı erkeklerle tam bir faciaya, erotik ateşin üzerine atılmış bir kova suya dönüşür. Kötü öpüşen bir erkek, partneri olan kadındaki tüm sevişme arzusunu bir anda yok edebilir ve yerine, koşarak kaçma isteği koyabilir.
Amerika'da yapılan bir anket kadınların kötü öpüşmeyi ciddi bir ilişki bitirme sebebi olarak gördüğünü gösteriyor. Peki, haklılar mı? Sırf bu nedenle ilişkiyi bitirmeye değer mi?
Sezin Sezer - Muhasebe Müdürü / 35 yaşında
"İnsan benim yaşıma geldiğinde artık bu tarz durumlarla karşılaşmayacağını düşünüyor ama kısa bir süre önce, gerçekten de kötü öpüşen bir erkekle birlikteydim. Anlattıkları doğruysa, daha önce birçok sevgilisi olmuştu.Dolayısıyla, nasıl bu kadar kötü öpüştüğünü bir türlü anlayamıyordum. Açıkçası bunun düzeltilebilecek bir kusur olduğunu da sanmıyorum. Erkekle kadın arasındaki her türlü fiziksel temas tabii ki duyguların ışığında şekillenir, fakat o duygular da insanın ayaklarını yerden kesen fiziksel temaslarla pekişir.
Açık söylemek gerekirse, ondan ayrılmamın nedeni sadece bu değildi, başka açılardan da birbirimize pek uygun olmadığımızı düşünmeye başlamıştım. Fakat ayrılık kararımda kötü öpüşmesinin payını da inkâr edemem. 35 yaşındaki bir erkeğin öğretmenliğini yapmam ve bundan keyif almam mümkün değil."
GEVEZE
Kimileri patronluk taslamaktan hoşlanır ve size, sevişme esnasında zaten yapmayı düşündüğünüz şeyleri yapmanızı söyler. Siz de bu gereksiz direktifleri can sıkıcı, anlamsız ve tatsız bulursunuz. Bazılarıysa 'dirty talk' meraklısıdır ama kısa sürede kendini fazlaca kaptırıp maç psikolojisine girer ve terazinin topuzuyla birlikte sevişmenin zevkini de kaçırır. Zamanında senaristliği ıskalayıp bu değerlendirilememiş yeteneğini yatağa taşıyanlar da az değil; sevişirken size ve kendine sürekli bir takım roller biçer. Oysa bu size gayet saçma ve çocukça geliyordur. Peki bunu ona ne zaman ve ne şekilde söylemelisiniz?
Birce Ergülen - Cafe Sahibi / 29 yaşında
"Birçok arkadaşım, birlikte oldukları erkeğin, yatakta ağzını açıp tek kelime etmemesinden, zevk aldığını belli eden tek bir ses bile çıkarmamasından, ondan hiçbir tepki ya da duygu sinyali alamamaktan şikâyet ediyor. Bense bir süre öncesine kadar sevgilimi yatakta susturamıyordum. Psikolojik açıdan bakarsak, belki de seksin insanı sadece bedenen değil, ruhen de çıplak savunmasız bırakan yanı onda boşlukları kapatmak, kelimelerden cesaret almak gibi bir ihtiyaç doğuruyordu. Fakat yatağı boş laflarla doldurmanın da cinsel hazzı öldüren bir yanı var. Çünkü orada zaten bir fiziksel iletişim söz konusu; onun üzerine bir de sözel iletişimin bindirilmesi insana fazla gelebiliyor. Ben bu konuyu sevgilimle masa başında konuşmak yerine, belki biraz sinsice davranarak, onun bu tutumuna karşı yine yatakta tavır aldım. Gevezeliğinden hoşlanıyormuş gibi yapmayı bir gecede bıraktım, sorularına cevap vermedim, o anların büyüsünü bozmasına izin vermeyeceğimi belli ettim. Başlangıçta benim artık onunla seks yapmaktan zevk almadığım gibi bir kuruntuya kapıldı. Fakat daha sonra, sadece onu o kötü alışkanlığından vazgeçirmek istediğimi anladı ve yatak odamıza yavaş yavaş erotik bir sessizlik hâkim oldu!"
BECERİKSİZ
Belki bir genelleme yapmak doğru değil ama her nedense en zeki erkekler dahi bazen seks hayatlarındaki beceriksizlikleri yüzünden komik duruma düşebiliyorlar. Belki deneyimsizlikten, belki de seksin gerçek anlamı ve keyfi konusunda en ufak bir fikirleri dahi olmamasından... Oysa cinselliğin en güzel yanı, bu içgüdüyü zihinsel kapasiteyle birleştirme becerisidir. Erkeklerin sürekli seks düşündükleri söylenir ama ofisteki sarışının göğüslerinin hayaliyle yaşamakla nasıl daha iyi sevişebileceğine kafa yormak arasında epey büyük bir fark var. Peki, o buna kafa yormuyorsa sizin onu yönlendirmeniz doğru olur mu?
Eylem Konal - Yoga eğitmeni / 30 yaşında
"Beceriksiz bir erkeği yatakta eğitmek için onu çok seviyor olmanız ve bu emeğe değeceğini düşünmeniz gerek; gerçekten de kolay iş değil. Çünkü biz kadınlar, beceriksizlik derken neyi kastettiğimizi aslında kendimiz de tam olarak bilmiyoruz. Benim için de benzer bir durum söz konusuydu. Yatakta beni huzursuz eden, keyfimi kaçıran bir şeyler vardı ama bunun adını koyamıyordum. Çünkü sorun belirli, net, bilimsel tanımı yapılmış bir fiziksel kusurdan kaynaklanmıyordu. Daha ziyade, erkek arkadaşımla yatağa girdiğimiz anda ortaya çıkan genel bir uyumsuzluk, tatsız bir hava oluyordu. Hepimiz ten uyumu masallarıyla büyüyor ve etrafımızdaki diğer insanların hiçbir pürüzle karşı karşıya kalmadan, çılgınlar gibi seviştiklerini sanıyoruz. Fakat cinsellik hassas bir bölge; sadece bedensel değil, psikolojik motifleri de ortaya çıkaran kırılgan bir alan. Şimdilerde, erkek arkadaşıma memnuniyetsizliklerimi ve beklentilerimi daha açık ve net ifade etmeye başladım. Bizim durumumuzda bunun bir çözüm olup olmayacağından emin değilim ama denemeye değer. En azından geriye dönüp baktığımda 'denemedim/ demem."
Marie Claire