Erkekler de estetik yaptırır

On yıl öncesine dek erkeklerin estetik cerrahiye bugünkü kadar meraklı olacağına, estetik cerrahi uzmanları bile inanmıyordu.

Estetik cerrahinin daha bilinir ve ulaşılır hale gelmesi, iş hayatında yetenek kadar dış görünüşün de önem kazanması nedeniyle erkekler estetik cerrahi uzmanlarının kapısını çalmaya başladı. Tüm estetik girişimlerin en fazla yüzde 10’u erkek hastalara uygulanırken, son on yıl içinde bu tür operasyonlardaki payları yüzde 30’a yükseldi. Acıbadem Kozyatağı Hastanesi Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Aydın Saray’dan, erkeklerin en çok tercih ettiği estetik cerrahi ameliyatlarını öğrendik. 

GÖĞÜS KÜÇÜLTME AMELİYATI (JİNEKOMASTİ)
Hormonlara, kiloya ya da yapısal özelliklere bağlı olarak gelişen jinekomasti (göğüs büyümesi), kadınsı bir görünüm oluşturması nedeniyle erkeklerin en çok rahatsız olduğu fiziksel kusurlardan biri. 20’li yaşlarda başlayıp 40’larda artan göğüs büyümesinden muzdarip erkekler, yaz aylarında denize girememekten hatta tişörtle bile toplum içine çıkamamaktan yakınıyorlar. 

Göğüsler, büyümenin nedenine ve evresine göre çeşitli yöntemlerle küçültülebiliyor. Birinci ve ikinci evrede büyüme fazla değilse, vakumla yağ alma (liposuction) yöntemi yeterli oluyor. Göğüs derisinin ‘areola’ adlı koyu renkli bölgesine açılan 4 mm’lik delikten, gerekirse ek olarak koltuk altından da girilerek yağlar çekiliyor ve göğüs derisinin tekrar yerine oturması sağlanıyor. İşlemden sonraki 6 hafta ile 6 ay arasında, derinin tam yayılması için geçen sürede hastaların sabırlı olması gerekiyor. Bu dönemde ilk ay gece gündüz korse kullanılması ve göğüs kasını geliştirici spor yapılması öneriliyor.  Üçüncü evrede ise sarkmış bir kadın göğsü görüntüsü ortaya çıkıyor. Bu durumda jinekomasti düzeltme ameliyatına başvurularak, fazla meme ve yağ dokusu ameliyatla alınıyor. Cerrahiyle birlikte liposuction da uygulanabiliyor. Ancak cerrahi sonrası bazı ameliyat izleri kaldığı için hastaların üçüncü evreye gelmeden bir uzmana başvurması öneriliyor. Cerrahiden başka seçeneği olmayan ancak iz kalmasını istemeyen hastalarda, fazla deri koltuk altına çekilerek dikilebiliyor. Burada da memebaşları yanlara çekiliyor. Meme dokusunun genişlemesi ile birlikte areolanın da genişlediği durumlarda, jinekomasti ameliyatıyla birlikte areola çapının daraltılması işlemi de yapılabiliyor. 

YAĞ ALDIRMA OPERASYONU (LIPOSUCTION) 
Vücudun belli bölgelerinde toplanan yağın ince metal borular ve vakum yardımıyla alınması olan liposuction yöntemi; erkeklerde en sık göğüs, bel, kalça ve karın bölgesinde kullanılıyor. Erkeklerde kadınlardan farklı olarak, bel bölgesinde yağ birikimi deri altında değil, daha çok karın içinde oluyor. Aşırı beslenmeye bağlı olarak iç organların etrafında, mide ve kalın bağırsağın arasında bulunan ‘omentum’ adlı bölgede yağlanma meydana geliyor. Bu nedenle erkeklerdeki bel bölgesi sorunlarında sadece liposuction yeterli olmuyor. Genel cerrahi ile ortaklaşa yapılan endoskopik ameliyatlarda karın içinden en fazla 5 litre yağ çıkartılıyor, aynı anda deri altında biriken yağ da liposuction yöntemiyle alınıyor. Ancak cerrahi işlem öncesinde, hastanın diyet ve egzersizle ideal kilosuna ulaşması ya da yaklaşması isteniyor. Liposuction uygulamaları karın bölgesinin yanı sıra bel ve kalça bölgelerinde de çok sık uygulanıyor. 

YÜZ GERDİRME
Genellikle 50 yaş üzerinde olan ve sosyal hayatında değişiklik yaşayan erkekler, yüzlerindeki yaşlanma belirtilerini yok etmek için yüz gerdirme ameliyatlarını tercih ediyor. Bu ameliyatlarda maske görünümünden kaçınılıyor ve mümkün olan en doğal görüntü hedefleniyor. Ancak özellikle sigara içen ve yüksek tansiyon hastası olan erkeklerde komplikasyon riski yüksek oluyor. 

SAÇ EKİMİ
Özellikle erken yaşta meydana gelen saç dökülmesi, erkekleri farklı yöntemlerle saçlarına tekrar kavuşmaya zorluyor. Saçlar genetik özellikler, hormonal değişiklikler ya da mantar hastalığı nedeniyle dökülebiliyor. Günümüzde saç naklinde Foliküler Ünite Transplantasyonu (FUT) ve Foliküler Ünite Ekstraksiyonu (FUE) olmak üzere iki yöntem kullanılıyor. FUT yönteminde enseden alınan saçlı deri, uygun tekniklerle seyrelmiş ya da dökülmüş bölgeye ekiliyor. Saçların alındığı bölge, plastik ve rekonstrüktif cerrahi yöntemlerine uygun olarak dikiliyor. FUE yönteminde ise enseden alınan saç kökleri, özel iğneler ile seyrelmiş bölgeye tek tek naklediliyor. 

GÖZ KAPAĞI VE KAŞ KALDIRMA (BLEFAROPLASTİ)
Erkeklerde yaşla birlikte sarkan göz kapakları, göz kenarları ve kaşlar, yorgun bir görünüme neden oluyor. Göz kapaklarının kirpiklerine değmesinden ve göz etrafında biriken yağ torbalarından rahatsız olan erkekler, blefaroplasti ameliyatına başvuruyor. Lokal anestezi altında gerçekleştirilen bu işlemde göz kapakları kaldırılıyor, gerekiyorsa göz kenarları göz kapaklarına asılıyor ve hasta aynı gün taburcu oluyor. Dikişler de 3-4 gün içinde alınıyor. Aynı operasyon sırasında kaşlar da kaldırılabiliyor. Bunun için iki yöntem kullanılıyor; ya kaşlar kafa derisi içine girilerek dikişle asılıyor ya da kaşların üzerinden hilal şeklinde incecik bir doku çıkartılarak tekrar dikiliyor. Kaşları kaldırmak ve kaş çatıklığı izlerini yok etmek için ise enjeksiyon uygulamasından yararlanılabiliyor. 

KEPÇE KULAK ESTETİĞİ
Erkeklerin çocukluk çağında alay konusu oldukları, ilerleyen yaşlarda da takıntı haline getirebildikleri kepçe kulak vakaları artık kolaylıkla düzeltilebiliyor. Anketlere göre erkeklerde özgüveni en çok artıran ameliyat olan kepçe kulak ameliyatında, kulak kıkırdağının gereken kıvrımı alması ve kafatasına yaklaşması sağlanıyor. Lokal anestezi ile uygulanan ameliyatta dikişlerle kulağa kıvrım veriliyor ve dikişler kulağın arkasında kalacak şekilde kapatılıyor. Ameliyattan sonraki ilk iki günde şişlik ve ağrı olabiliyor. Dikişler ise 7 gün içinde alınıyor. Çocuklukta çok daha kolay olan kepçe kulak tedavisi için 6 yaş civarında bir uzmana başvurulması öneriliyor.

Manşetler

DUYURU-5
EBELİK YÖNETMELİĞİ
HASTANE KOORDİNASYON KURULU YÖNETMELİĞİ