Endometriozis kronik ağrı ve kısırlığın en önemli sebeplerinden biri

Kısırlık ve kronik ağrıların %25'inden sorumlu olan endometriozis hakkındaki farkındalığın yetersiz olması nedeniyle hastalar ortalama yedi doktor tarafından muayene ediliyor ve kendilerine tanı konulana kadar aradan sekiz yıl geçiyor.

Zamanında, eksiksiz ve doğru olarak uygulanan ilaç, cerrahi veya tüp bebek tedavileri ile hastalığa çare bulmak aslında zor değil. Hatalı tedavi ile zamansız, endikasyonsuz ve eksik cerrahinin telafisi olmayan sonuçlara sebep olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Bülent Urman, Bayer'in desteğiyle Koç Üniversitesi Hastanesi ve VKV Amerikan Hastanesi'nde açılan Endometriozis Kliniği'nin bu bağlamda çok önemli bir ihtiyacı karşılayacağını belirterek, bu hastalık hakkında en güncel bilgilerin paylaşılacağı www.endometriozisklinigi.org platformunun da müjdesini verdi.
 
Üreme çağındaki kadınları etkileyen endometriozisin, rahim iç duvarı (endometrium) dokusunun alt karın bölgesindeki (pelvis) organlara yerleşmesiyle oluşan kronik bir hastalık olduğunu belirten Vehbi Koç Vakfı Sağlık Kuruluşları Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölüm Başkanı Prof. Dr. Bülent Urman, hastalık hakkında şu bilgileri verdi: “Endometriozis ayrıca tüplerin ve yumurtalıkların fonksiyonunu bozarak kısırlığa da yol açabiliyor. Endometriozis yerleştiği organa bağlı olarak adet ve cinsel ilişki sırasında ağrı, bağırsak alışkanlıklarında değişme, idrar yakınmaları yapabiliyor.  Daha nadir de olsa, başka organ ve dokuların tutulumuna bağlı olarak burun kanaması ve kanlı balgam gibi belirtiler de oluşturabiliyor. Endometriozis bir üreme çağı hastalığı olup en sık 30-40 yaşları arasında görülüyor.  Ancak ergenlik döneminde veya menopoz sonrasında da görülebilirliği çok nadir değil. Doğurganlığın yüksek olduğu yaş dönemindeki kadınlarda görülme oranı yaklaşık %5-10 olan endometriozis, şiddetli adet ağrısı olan kadınlarda yaklaşık 4-6 kat, annesinde veya kız kardeşinde endometriozis olan kadınlarda 6-7 kat daha fazla görülüyor.”
 
Yanlış, eksik veya zamansız cerrahi girişimler faydadan çok zarar veriyor
Endometriozisin, kadınların azımsanamayacak bir kısmını etkileyen kronik bir hastalık olduğunu belirten Prof. Dr. Bülent Urman şunları söyledi: “Bu hastalık bazen ‘iyi huylu kanser' olarak da anılır. Adet döneminde ve adet dışı ağrıya, gebe kalamamaya, yumurtalıklarda kist oluşumuna neden olabilir. Daha nadir de olsa rahmi, diğer organ ve dokuları tutabilir. Endometriozis tüm kadınların %5 ila 10'unda görülür.  Ağrı yakınması olan kadınların %40'ında, gebe kalamayan kadınların ise %25'inde endometriozis vardır. Hastalar tanı konulana kadar ortalama yedi doktor tarafından muayene edilir ve tanı sekiz yıla kadar gecikebilir.  Endometriozisi olan kadınlar hastalıkları nedeniyle yaşamları süresince çok sayıda cerrahi girişime maruz kalırlar. Doğru yapılmayan, zamansız ya da eksik yapılan cerrahi girişimler sonrasında hastalık ve hastanın yakınmaları düzelmediği gibi yapılacak sonraki girişimlerden hastaların zarar görme olasılığı çoğalır.
 
Doğru tedavi için deneyimli ve uzman bir ekip gerekiyor
Prof. Dr. Bülent Urman şöyle devam etti: “Endometriozis hastayı mutsuz eder, sosyal uyumunu bozar. Çalışmasına konsantre olamayan ve ağrı çeken hastalar iş yeri veya evlerinde verimli olamaz. Doğru zamanda, doğru tanı ve doğru tedavi ile bu hastalar yaşama yeniden gözlerini açarlar. En uygun tedavi hastanın yaşı, yakınmaları, çocuk isteyip istemediği ve yumurtalık kapasitesine göre şekillendirilmelidir. Bu da ancak endometriozisli hastalara sistematik olarak yaklaşabilecek ve tedavinin tamamını eksiksiz ve profesyonelce sunabilecek merkezlerde mümkündür. Cerrahi tedavi, ilaç tedavisi, radyolojik tedavi, diyet ve beden-zihin uyumunu artıracak egzersiz tedavileri deneyimli ekipler tarafından uygulanmalıdır.”
 
Bu klinik endometriozis hastalarına umut olacak
Bayer'in desteğiyle Koç Üniversitesi Hastanesi ve VKV Amerikan Hastanesi'nde açılan Endometriozis Kliniği'nin teşhis ve tedavi alanında önemli bir boşluğu dolduracağını vurgulayan Prof. Dr. Bülent Urman şunları söyledi: “Bayer'in desteğiyle Koç Üniversitesi Hastanesi ve VKV Amerikan Hastanesi tarafından kurulan Endometriozis Kliniği bu hastaları, en mükemmel ve güvenli ortamlarda, hastanın gereksinimlerini en üst düzeyde gözeterek tedavi etmek için kurulmuştur. Bu hastalık ilaç tedavisi ve cerrahi müdahalenin yanında hastalık psikolojisinin, beslenme alışkanlıklarının ve genel sağlığının da takibini gerektirir.  Bu nedenle doğru bir tedavi için, disiplinler arası bir yaklaşım gereklidir. VKV Endometriozis Kliniği'nde, tam da bu ihtiyaçtan hareketle, alanında uzman kadın doğum doktorlarının yanı sıra kolorektal cerrahi, üroloji, radyoloji uzmanları, klinik psikologlar, beslenme uzmanları ve yaşam koçları işbirliği içinde çalışarak, en gelişmiş görüntüleme teknolojilerinin de katkısıyla en doğru tedaviyi en kısa zamanda sunmayı hedeflemektedir. Tıbbi kadromuzun yıllara dayanan deneyimi ile, doğru tedaviyi arayan hastalar için en iyisini yapmak amacıyla sürekli kendimizi geliştirerek çaba gösteriyoruz. VKV Amerikan Hastanesi ve Koç Üniversitesi Hastanesi'nde geçmiş 10 yıl içinde yüzlerce hastaya cerrahi tedavi yapılırken 1000 den fazla hastaya tıbbi tedavi ve tüp bebek tedavisi uygulanmıştır. Ekibimiz ulusal ve uluslararası yayınlanmış çalışmalar, konu hakkındaki kongre ve toplantılarda yaptıkları sunumlar ve verdikleri derslerle bu alanda her zaman öncülük etmeyi hedefleyen uzmanlardan oluşuyor. Bu sayede zorlu endometriozis olgularında disiplinler arası yaklaşımla son derece kompleks cerrahi işlemleri başarıyla yapabiliyoruz. Böylece yaşamı ıstırap içinde geçmiş ve hayata küsmüş endometriozis hastaları, yaşama yeniden merhaba demenin mutluluğunu yaşarken bize de bu mutluluğa vesile olmanın sevincini yaşatıyor.”
 
Normal sanılan şiddetli adet sancılarının sebebi endometriozis olabilir
Ülkemizdeki birçok kadının endometriozisi için doğru bir tanı alana kadar, yıpratıcı ve üzücü tecrübeler yaşayabildiğini belirten Prof. Dr. Bülent Urman şunları söyledi: “Toplumda yaygın olan kanı adet dönemlerinde kadınların ağrı yakınmasının normal olduğudur. Bu da kadının ağrısını ötelemesine ve kendini bu durumun normal olduğuna inandırmasına ve dolayısıyla doktora geç başvurmasına neden olur. Endometriozis hastalarında ağrı şikayetinin çevredekiler tarafından ciddiye alınmaması ayrıca bir stres oluşturmaktadır. Buradaki sorun hastalığın görünmez olmasıdır. Adet ağrısı (dismenore), ilişki sırasında ağrı (disparoni) ve kısırlık (infertilite) şikayeti olan kadınlarda endometriozis ihtimali düşünülmelidir. Birçok defa doktor muayenesine başvurmuş ve tedaviyle sonuç alamamış kronik alt karın ağrısı olan kadınların da, endometriozis olup olmadığının araştırılması gerekir.”
 
Bayer Kadın Sağlığı ve Erkek Sağlığı Pazarlama Müdürü Pelin İçil ise, konu ile ilgili şunları söyledi: Bayer, daha iyi bir yaşam için çalışmalarını artırarak devam ettirmektedir ve bu amaçla 2017 yılında dünya çapında 4,5 milyar dolarlık araştırma ve geliştirme yatırımı yapmıştır. Bayer Kadın Sağlığı Bölümü olarak da son yıllarda aile planlaması çözümlerimizin yanında, kronik ve tedavisi zor hastalıklara yönelik araştırmalara da odaklanıyoruz. Endometriozis alanında firmamız, uzun yıllardır yeni tedavilerin gelişimine öncülük etmektedir ve bu alanda yürütmüş olduğu klinik araştırma sayısıyla da lider konumdadır.”
 
“Adetim sancılı geçiyor” deyip geçilmemeli
Endometriozis, tüm dünyada 200 milyon kadını etkiliyor, ancak Türkiye'de bu konudaki farkındalığın halen yeterince yüksek olmaması ve semptomların adet sancısı ile karıştırılması nedeniyle, ne yazık ki tanı oranı da çok düşük seviyelerde kalıyor. Kadınlar için toplum tarafından bazen normal kabul edilen adet sancısı ve ağrılı ilişki gibi belirtiler, hastalığın ilk habercisi olabileceği için bu konularda dikkatli olmak ve sorun yaşandığında ertelemeden konunun uzmanı bir hekime muayene olmak son derece önemli. Dünya genelinde bu alandaki güncel yaklaşımın, “hastalığı değil hastayı tedavi etmek, kişiye özel yaklaşım geliştirmek” yönünde değiştiğini belirten Pelin İçil, şöyle devam etti: “Farklı disiplinlerden gelen, endometriozis tanısı ve tedavisi konusunda uzmanlaşmış bir ekibi bir araya getirecek olan Endometriozis Kliniği'ni ve bu hastalık hakkında en güncel bilgilerin toplumla paylaşılacağı www.endometriozisklinigi.org platformunu Bayer olarak desteklemekten ve toplum sağlığına katkıda bulunmaktan dolayı son derece mutluyuz.”
 
Endometriozis ağrılarını hafifletmek için yoga ve farkındalık egzersizleri
Koç Üniversitesi Hastanesi ve VKV Amerikan Hastanesi Endometriozis Kliniği'nin açılışında, ağrı yönetimi ve beden bilinci üzerindeki olumlu etkileri bilinen yoga ve farkındalık egzersizlerinin anlatıldığı ve katılımcılarla ufak bir uygulamanın yapıldığı bir bölüm de yer aldı. Endometriozisin ağrı mekanizması nedeniyle, merkezi sinir sisteminde ağrının işlendiği bölgeler olumsuz etkileniyor ve beden ile zihnin ilişkisi bozuluyor. Hasta giderek ağrıya daha hassas hale gelmeye başlıyor. Bu da kişide panik, otokontrol kaybı hissi ve depresyon ile bir tükenmişlik hali ortaya çıkarıyor ve bu bir kısır döngü haline geliyor. Bilimsel araştırmaların farkındalık konusunda günümüzde geldiği nokta bu egzersizlerin, beyni yeniden yapılandırarak dikkati, empatiyi, problem çözme becerilerini güçlendirdiğini, mutluluk seviyesinde artış sağladığını gösteriyor. Ayrıca benzer bir süreçte olan diğer kadınlarla beraber olmak ve deneyimlerini paylaşmanın da etkisi büyük oluyor. VKV Amerikan Hastanesi, endometriozis hastalarının yoga ve farkındalık egzersizlerinin bu olumlu etkilerinden faydalanmalarını sağlamak için hastane bünyesindeki Code Lotus Merkezi'nde, endometriozis tedavisinin bir parçası olarak özel yoga ve farkındalık seansları düzenliyor ve böylece medikal, fiziksel ve zihinsel açıdan bütünsel ve disiplinler arası bir tedavi sunuyor. “İyileştir Kendini” mottosuyla hizmet veren Code Lotus'ta nefes ve duyular üzerinde yapılan çalışmalar sayesinde endometriozis hastalarının hedeflenen şifalanma süreçlerini hayatlarının içine taşımalarına yardımcı olmaya çalışılıyor. Böylece endometriozis hastalarının sinir sistemlerinin esnekliği ve dayanıklılığı artıyor ve ağrılı zamanlarla baş etmeleri kolaylaşıyor. Hastaların sadece tıbbi destekle değil, bütünleyici tıpla içsel bütünlüklerini sağlamaları hayat kalitelerini artırıyor.

Manşetler

DUYURU-4