'En rahat doğum' tartışması

Kadınların korkulu rüyası normal yani doğal doğuma yardımcı "Hipnotik doğum" oyuncu Özgü Namal'la birlikte gündeme oturdu.

Yaklaşık bir haftadır Google'da en çok aranan konular arasına giren Hipnotik doğumda uzmanlara göre hormonlar birbirine savaş açıyor, kazanan endorfin (mutluluk) hormonu oluyor.

Erkeklerin askerlik, kadınların doğum anıları bitmez. Kadınlar doğum sürecini olağanüstü bir duygusallıkla yaşadıkları için olsa gerek, hemen hemen herkeste olumsuz, bazen de ürkütücü doğum hikayeleri mutlaka var. Ancak doğum hem uzmanların dediği "Doğum fizyolojik bir süreç, akışına bırakın" hem de Sağlık Bakanlığı'nın da sürekli olarak dile getirdiği "Normal doğum her zaman en iyisi" cümlesi dinlenen ürkünç hikayeler nedeniyle travmatik hale gelebiliyor. Bu durumda da karşımıza doğum sürecine destek olacak ilginç yöntemler ortaya çıkıyor. Doğum öncesi kimi anne yoga yapıyor, kimisi de terapistle doğuma hazırlanıyor. İşte bu yöntemlerden biri de oyuncu Özgü Namal ile gündeme oturan "Hipnotik doğum" yöntemi. Doğum esnasında salgılanan adrenalin (bir nevi korku hormonu) hormonu, endorfin yani mutluluk hormonuna bırakıyor. Böylece anne adayı doğum sırasında korkularından arınıyor, sağlıklı biçimde bebeğini kucağına alıyor.

HERKESE OLMUYOR

Özgü Namal'ın doğumunun gerçekleşmesine destek olan Psikolog Adil Maviş, "Hipnotik Doğum 'doğal doğum'u kolaylaştırmak, anne adayının endişelerinden arındırmak, doğum dalgalarını rahat karşılayıp daha en az müdahale ile içgüdüsel gerçekleştirmek için yararlandığımız bir yöntem. Ancak kesinlikle tıbbi bir müdahale değil. Bununla birlikte kişinin bilinçaltı ile çalışıldığı göz önünde bulundurulursa ağır psikiyatrik rahatsızlıklar ( Psikoz, Şizoefektif bozukluk, Paranoya, Kişilik Bozukluğu ve bu konuda tedavi görenler) "Hipnotik Doğum"a elvereşli değildir. Bu yönteme bazıları çok uygunken bazıları daha dirençli olabilir. Yatkınlık testleri ile ilk seansta bu anlaşılır. Hipnoz uygulayan ve uygulanan arasında derin bir uyum söz konusudur ve bu da yoğun bir güven duygusuyla birlikte gerçekleşir. Anne adayı eğer böyle bir uyuma giremezse hipnotist ile devam etmesi de uygun değil" diyor.

ANNE SAKİNLEŞİYOR

Maviş, "Yöntemde bilinç kaybı söz konusu değil. Kişinin bilinci açık algıları farklıdır. Mevcut algısı normların üzerinde çalışır ve ihtiyacı olmayan gereksiz enerji sarfiyatını kapatarak yoğun bir konsantrasyon içindedir. Bebeği ile buluşmayı 9 aydan fazla bekleyen anne bebeğini kucağa aldığı andan itibaren daha farklı bir transa girer ve enerjisi tükenmediği ve doğumun travmatik etkilerini yaşamadığı için bu bebeği ile buluşması hem anne hem de bebek için daha keyifli geçer. Vücudun ürettiği endorfin en güçlü ağrı kesicidir. "Hipnotik Doğum"da bu salgı kendiliğinden artar bir yandan anne adayının ağrı eşiğini yükseltirken bir yandan da dalgaların ağrı şiddetini azaltır. Strese bağlı kasılmalar doğumu zorlaştırırken annenin sakinliği daha kolay gevşemesine ve çocuğun kanaldan daha kolay çıkmasını sağlar. Vücudun bilgeliği hastalanmadığı sürece mükemmel çalışır. Doğum da bir hastalık olmadığına göre bu bilgelikten yararlanırken bir yandan da ona güvenmemek çelişki oluşturur" şeklinde görüş veriyor.

Maviş, hipnotik doğumun tercih edilmesinin sebeplerini de şöyle açıklıyor: Ağrı eşiğini düşürüyor, doğumda kasılma ve gevşeme arasındaki dalgaları daha kolay karşılıyor, negatif konsantrasyon pozitife dönüyor, gereksiz enerji sarfiyatı önleniyor...

NAMAL HUZURLUYDU

Psikolog Maviş, ünlü oyuncu Özgü Namal'ın evde yapmış olduğıu doğumunu da şu sözleriyle anlatıyor: Özgü Namal ile doğumdan 6 ay önce çalışmaya başladık. Psikolojik ve duygusal hazırlığı birlikte gerçekleştirdik. Mükemmel bir uyum sağladı. Özgü Hanım'da doğum biraz uzun sürdü. Normalde 1-2 saatte gerçekleşirdi, ama uzadı. Ancak hiçbir problem yaşanmadı. Bebek ve anne çok huzurlu, sakin, mutlular. Duygusal ve zihinsel bağları çok daha güçlü olacak. Nefes bebeğin doğumunda odada değildim, ama evdeydim. Eşi yanındaydı. Son ana kadar hastane ortamına girmek istemedi. Sancılar başlayınca riskli olur diye hastaneye gidilmedi.

Uyutma söz konusu değil

Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı ve Aktif Doğum Eğitmeni Op. Dr. Hakan Çoker de hipnotik doğuma destek verenlerden. Op. Dr. Çoker, sunucu İlker Ayrık'ın eşinin de bu yöntemle doğum yaptığını söylüyor ve yöntemin çok faydalı olduğunu dile getiriyor. "Hipnotik doğum, 'Normal doğum zordur, tehlikelidir, çok ağrılıdır, hastalıktır, mahvolursunuz' algılarını yıkma amacını taşır. Doğumların yüzde 80'inin kendiliğinden, sağlıklı, güvenli, normal olması için bir yöntemdir. Anne adayı ve baba adayı gevşemeyi, doğru nefes almayı öğreniyor. Telkinle rahim ağzının rahat biçimde açılması öğreniliyor" diyen Op. Dr. Çoker, "Hipnozu bilmeyenler "Ağrısız doğum" olarak yorumluyor. Bunun ağrısız doğumla ilgisi yok. Biz doğum fizyolojisini öğreniyoruz. Korkularınızdan kurtuluyorsunuz" diye konuşuyor.

SADECE TELKİN VERİLİYOR

Op. Dr. Hakan Çoker, "Uyutarak doğum yaptırmak değil. Hipnoz bir telkin yöntemi. Biz doğumda "Yapabilirsin. Rahim ağzı kolayca açılıyor. Bebeğine güven. Bebeğin kanaldan yumuşak bir biçimde ilerliyor" gibi telkinleri veriyoruz. Kadın hamilelikte bunu tekrarlıyor. Ortamı ayarlıyoruz. Doğumda ağrıyı azaltan bir ortam sağlıyoruz. Doğumda ışıkların az olduğu. Kapıların tamamen kapalı olduğu, mahremiyetin dışarıya sızmadığı, çevredeki herkesin doğum yapan kadına saygıyla yaklaştığı bir ortam. Bu ortamı sunmadığınız zaman gerginlik oluyor ve ağrınız artıyor" şeklinde görüş veriyor.

Her doğum ağrılıdır

Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Özlem Akgül de, "Hipnoz bilinç dışı olarak kullanılırsa onaylanacak bir durum değil. Ama anne adayı "Yapabilirsin" şeklinde telkin edilirse, anne adayı doğum sürecine hazırlanırsa, doğum hakkında bilgilendirilirse makul olabilir. Ağrısız bir doğum olmaz. Ağrı çekmek istemeyen epidural yaptırmalı. Bir de Özgü Namal evde doğum yaptı. Biz evde doğumu önermiyoruz. Herşey yolunda giderse bir anda tersine dönebilir. Mikrop kapmayı geçiyorum. Kanama çoğalabilir, bebekte durumlar olumsuz olabilir. Bu nedenle sağlık kuruluşu doğum için en uygunudur. Bir de doğum fizyolojij bir olay. Hep ağrı ön plana çıkıyor ama riske girmenin de anlamı yok. Her doğumda ağrı vardır" şeklinde konuşuyor.

Manşetler

DUYURU-5
EBELİK YÖNETMELİĞİ
HASTANE KOORDİNASYON KURULU YÖNETMELİĞİ