OKAN GÜRAY BÜLBÜL
Seçim öncesi dönemde pek çok parti emeklilerin maaşları üzerinden vaatlerde bulundu. Emeklilerin alım güçleri ne yazık ki düşüyor. Diğer yandan intibak düzenlemesi 2000 öncesi emeklilerin maaşlarını belirli bir seviyeye çekmiş olmasına rağmen, 2000 sonrası emeklilerde ciddi sorunlar var. Bu nedenle de emeklilerin kendi arasında gelir adaletsizlikleri söz konusu. İşte bu iddiayla açılmış davaların iki tanesinin önümüzdeki hafta karara bağlanması bekleniyor. Davalar emekliler lehine sonuçlanırsa emeklilerin bir nebze rahat nefes alabileceğini söyleyebiliriz.
İLK DAVA PAZARTESİ GÜNÜ
Önümüzdeki hafta intibakla ilgili kritik iki davanın sonuçlanması bekleniyor. İlk dava 29 Haziran'da Ankara 8. İş Mahkemesi'nde görülecek. İşçi, Memur ve Bağ-Kur Emeklileri Derneği'nin konuyla ilgili açtığı davanın bu tarihte karara bağlanması bekleniyor. Türkiye Emekliler Derneği tarafından açılan Ankara 3'üncü İş Mahkemesi'nde yine aynı taleple açılan intibak davasında da kararın 2 Temmuz'da açıklanması bekleniyor. Mahkemeye olumlu görüş sunan bilirkişi raporunun gelmiş olması emeklilerin umudunu artırdı.
2000'DEN SONRAKİLER İÇİN
Davalarda kararlar emekliler lehine çıkarsa 2000 sonrası emekliler için de intibak uygulaması yapılması gerekebilir. Ancak davalar emekliler lehine sonuçlansa bile intibak hemen hayata geçebilecek bir uygulama değil.
Fark ortadan kalkar
EMEKLİLER lehine sonuçlanacak dava, intibaktan da yararlanacak emeklilerin maaşlarında 50 ila 355 TL arasında artış olmasını sağlayabilir. 2000 öncesi emekliler intibaktan yararlandıkları için 2000 sonrası emeklilere oranla daha yüksek maaş alıyorlar. İntibakta karar 2000 sonrası emekliler lehine çıkarsa maaşlardaki fark giderilmiş olur.
Yeni düzenleme gerekiyor
Her iki davada da karar emekliler lehine çıksa bile, bu konuda yeni bir düzenleme yapılması gerekmektedir. Yani karar otomatikman devreye girebilecek nitelikte bir karar olmayacaktır. Bu nedenle emeklilerin karar sonrası intibak düzenlemesi için bir müddet daha beklemesi gerekebilir. Ancak bu konudaki bir düzenlemenin gerekli olduğu yönündeki bir karar emeklilerin elini önemli ölçüde güçlendirecektir.
Bazılarının maaşı düşebilir
2000 öncesinde emekli aylıklarının yeniden hesaplanması için SGK harıl harıl çalışmıştı. Bu çalışmalarda ne yazık ki bazı emeklilerin emekli aylıklarının da düşmesi de söz konusu olmuştu. Yapılan çalışmalar kapsamında kendilerine yanlış hesaplama nedeniyle olması gerekenden daha yüksek emekli aylığı bağlanan kişilerin emekli maaşları düşürülmüştü. Bu nedenle intibak kapsamında emekli aylıkları artarken bazı kişilerin emekli aylıkların da düşmesi de gerçekleşebilir.
Bağ-Kur'lular da yararlanmalı
2000 öncesi intibaktan Bağ - Kur emeklileri yararlanamamıştı. Mahkemenin vereceği karar sonrası Bağ - Kur'luları da kapsayacak şekilde bir intibak uygulamasının hayata geçmesi gerekir. Bu sayede yalnızca emeklilik tarihi nedeniyle farklı maaş alan kişiler arasındaki eşitsizlik değil, emekli olduğu kuruma göre farklı maaş alanlar arasındaki eşitsizlik de bir nebze giderilmiş olacaktır.
Ramazan yardımı tazminatını etkiler
Ramazan'da ara dinlenme yapmayan işçi bunu gerekçe göstererek erken çıkamaz. Diğer yandan patronun yaptığı yardımlar işçinin tazminatı hesaplanırken dikkate alınır.
RAMAZAN'IN yaz aylarına rastlamasıyla oruçlu olunan süre uzuyor ve çalışanlar için oruç tutmak zorlaşıyor. Böyle olunca da, ara dinlenmelerinin birleştirilmesi ve oruç tutan çalışanların erken paydos etmesi mümkün mü gibi sorular akla geliyor. Günlük çalışma süresi 4 saat veya daha kısa olan işçilere 15 dakika, 4 saatten fazla 7,5 saatten düşük olan işçilere 30 dakika, 7,5 saatten fazla olan işçilere ise 60 dakika ara dinlenmesi verilmek zorunda. Ramazan ayında ara dinlenmesinde çay, sigara içemeyecek ve yemek de yiyemeyecek işçilerin akıllarına işe ara dinlenmesi kadar geç gelmek veya işten ara dinlenmesi kadar erken çıkmak gelebilir.
TELAFİ ÇALIŞMASI YAPTIRMALI
Ancak ara dinlenmesinin bu şekilde kullanılması Yargıtay'a göre kanuna aykırıdır. İşveren isterse oruçlu çalışanlarına erken paydos ettirip daha sonra bu çalışanlardan telafi çalışma yapmalarını isteyebilir. Bu durumda oruç tuttuğunu beyan eden çalışanlara işveren Ramazan ayı boyunca 1 saat erken çıkma izni verip, bu kişileri Ramazan ayı sonrasında günde 1 saat fazla çalıştırabilir. Ancak bu durumda günlük çalışma süresinin 11 saati aşmıyor olması şartı söz konusudur.
İzin vermeli mi?
İşveren, aynı departmanda görev yapan ve benzer işleri yapan iki kişiye aynı anda yıllık izin vermeyebilir. Diğer yandan işçiler yıllık izin kullanacakları tarihi en az 1 ay önceden işverene bildirmek durumundadır. Eğer bu bildirimi yapmamışlarsa işveren işçiye yıl içerisinde kullanmak zorunda olduğu yıllık izni kendi istediği tarihte kullandırabilir.
Yemek parası verilebilir
Oruç tutacağını beyan eden işçiye öğlen yemeği verilmeyeceği için oruç tutacak işçiye yemeğin parası verilebilir. Ancak işyerinde yemek verilmesiyle ilgili bir hüküm yoksa bu durumda oruç tutan işçiye yemediği yemeğin parası verilemez.
İşyerini kapatabilir
İşveren eğer isterse ramazan ayı boyunca işyerini kapatarak bütün işçilerine izin verebilir. Yıllık ücretli izin yönetmeliği uyarınca, Nisan başı ile ekim sonuna kadar işveren işçilerinin tümüne veya bir kısmına toplu izin kullandırabilir.
İftar vergiden muaf
İşveren, işçisine vereceği iftar yemeği için de aynı tutarı aşmadıkça muaftır. Bu tutar 13 TL'dir. Yani işveren 13 TL'yi aşmayan iftar yemeği için gelir vergisinden muaftır. Diğer yandan vardiyalı çalışmalar dışında işverenin iftar yemeği vermesi halinde işçinin bu yemeğe katılması zorun-
lu tutulamaz.
Bordroda göstermesi şart
İşyerlerinin pek çoğunda Ramazan ayında işçilere ramazan kolisi şeklinde ayni yardımlar verilmektedir. Bu durumda Ramazan kolisinin net bedeli brüte çevrilecek ve çalışanların bordrolarında gösterilecektir. Dolayısıyla gelir vergisi ve damga vergisi de devreye girecektir. Ramazan ayında işçisine ayni yardım yapan fakat vergilendirmesi konusunda hatalı işlem yapan, nakdi yardım yapması durumunda bunu prime esas kazanca dahil etmeyen işveren idari para cezası ile karşılaşabilir. Yani işçisine iyilik yapayım derken para cezası ödemek zorunda kalabilir. İşyerinde her Ramazan koli dağıtan veya Ramazan yardımı yapan işveren, işçilerine kıdem tazminatı öderken bu tutarları da hesaba katmalıdır. Kıdem tazminatına esas alınacak ödemeler kapsamında düzenli yapılan yardımlar yer almaktadır. Buna göre düzenli bir şekilde yapılan Ramazan yardımları da bu kapsamda kıdem tazminatına esas ödemeler kapsamına girmektedir.