Sosyal Güvenlik Uzmanı yazarımız Resul Kurt, eğrisi, doğrusu ve yanlışlarıyla Sosyal Güvenlik Sistemi Yasa Tasarısını irdelemeyi sürdürüyor. İşte SGS'nin getirdikleri ve götürdükleri..
Resul Kurt'un araştırması
İşte “ŞİLİ MODELİ”
Dünkü yazımdan sonra, pek çok okurumuz Akşam Yazarı Deniz Gökçe’nin Türk halkına layık gördüğü Şili Modelinin ne olduğunu sordu.
Şili Modeli olarak ünlenen sistem, kısaca sosyal güvenliğin özelleştirilmesidir. Şili Modeli ile sosyal güvenlikte evrensel ilkeler olarak bilinen toplumsal dayanışma, kuşaklar arası paylaşım ve kamusallık ilkeleri ortadan kaldırılmaktadır. Bunun yerine özel şirketlerce uygulanan bireysel tasarruf ve bireysel gelir esası getirilmektedir. Şili modeli ile sigorta primleri özel sigorta şirketlerine yatırılmakta ve onlar tarafından işletilmektedir. 1 Mayıs 1981 tarihinde uygulanmaya başlanan Şili modeli ile çalışanların ücretlerinden %10 oranında emeklilik primi kesilmekte, isteyenler bu oranı % 20’ye kadar artırabilmektedir. İşverenden hiçbir kesinti olmamakta, devletten de herhangi bir katkı verilmemektedir. İşçiler emeklilik dışında ayrıca hastalık ve diğer sigorta kollarına da prim ödemektedir. Bu sistemde çalışanların eş, çocuk, anne ve babaları açısından bir güvence bulunmuyor. Kısaca, sosyal güvensizlik modelidir “Şili Modeli”.
Dün, sosyal güvenlik reformunu ayrıntılı olarak ele alan bir yazı yazmıştık. Bugün reformun eksiklerini, yanlışlarını ve doğrularını yazmaya devam ediyoruz.
REFORMDA DOĞRULAR -2
*********************
Evlilik ve Çeyiz Yardımı Eşitleniyor
Halen, evlendikleri takdirde SSK’da sadece kız çocuklara 24 aylıkları, Emekli Sandığı’ndan dul ve yetim aylığı alan eş ve kız çocukları ile memurun anasına da 12 aylıkları tutarında “Evlenme İkramiyesi (Çeyiz Parası)” veriliyor. Bağ-Kur’da takdirde “Evlenme İkramiyesi (Çeyiz Parası)” uygulaması yok.
Sosyal Güvenlik Reformu ile Kadın erkek ayrımı olmaksızın dul eşler ile kız çocuklarına ‘Evlilik ve Çeyiz Yardımı’ alabilecek. İşçi, memur, Bağ-Kur’lu ayrımı olmaksızın, kurumdan gelir veya aylık almakta iken evlenen (erkek veya kadın) eşler ile kız çocuklarına 12 aylık aylıkları tutarında evlilik ve çeyiz yardımı alabilecek. Memurun anasına verilen çeyiz yardımı ise sona erdirilecek. SSK’lı yetim kız çocuklar açısından kayıp olmakla birlikte, özellikle Bağ-Kur’lu dul ve yetim kızlarla SSK’lı dul eşler açısından önemli bir hak getiriliyor.
*********************
Çalışanlar bir gün önceden bildirilecek
İşverenler, 4/a (eski SSK’lılar) sigortalılarını, işe başlama tarihinden önce, sigortalı işe giriş bildirgesi ile Kuruma bildirmekle yükümlü olacak. Ancak inşaat işyerlerinde işe başlatılacak sigortalılar için, en geç çalışmaya başlatıldığı gün, Yabancı ülkelere sefer yapan ulaştırma araçlarına sefer esnasında alınarak çalıştırılanlar ile Kuruma ilk defa işyeri bildirgesi verilecek işyerlerinde ilk defa sigortalı çalıştırmaya başlanılan tarihten itibaren bir ay içinde çalışmaya başlayan sigortalılar için, çalışmaya başladıkları tarihten itibaren en geç söz konusu bir aylık sürenin dolduğu tarihe kadar Kuruma verilmesi halinde, sigortalılık başlangıcından önce bildirilmiş sayılacak. Böylece kayıtdışı istihamla mücadelede önemli bir sistem devam ettirilmiş olacak.
*******************************
Cenaze Yardımı Bir Asgari Ücret Olacak
SSK’lı vefat ederse ailesine veya cenazeyi kaldıran kimselere 243 YTL, Bağ-Kur’lu vefat ederse 235 YTL ve memur vefat ederse 918,65 YTL cenaze yardımı veriliyor.
Sosyal Güvenlik Reformu ile İş kazası veya meslek hastalığı sonucu veya sürekli iş göremezlik geliri, malûllük, vazife malullüğü veya yaşlılık aylığı almakta iken veya kendisi için en az 360 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortası primi bildirilmiş olup da ölen sigortalının hak sahiplerine, brüt asgarî ücret tutarında (608,40.-YTL) cenaze ödeneği verilecek. Reformun ilk halinde üç asgari ücret olan cenaze yardımı bir asgari ücrete düşürülmektedir.
********************************
Jokeyler sosyal güvenceye kavuşacak
Jokey ve antrenörler de 4/b (Bağ-Kur) sigortalısı sayılacak. Jokey ve antrenörlerin, çalışmaya başladıkları tarihten itibaren en geç bir ay içinde tescil eden kuruluş tarafından Kuruma bildirilecek. Kurum bu bildirimden itibaren bir ay içinde tescili yapılan kişilere, sigortalılık hak ve yükümlülüklerinin başladığını bildirecek.
*******************
Dul eşlerin mağduriyeti gideriliyor
Sonraki eşinden dolayı 5510 sayılı Kanuna göre gelir veya aylığa hak kazanan dul eşe, önceki eşinden gelir veya aylık ödenmeyeceği, ödenmiş bulunan gelir ve aylıkların ise geri alınacağı öngörülmekteydi. Tasarıda bu haksızlık düzeltilmiş. Artık dul eşlerin evlendikten sonra yeniden aylık bağlanmasına hak kazanmaları halinde yüksek aylığı tercih etme hakkı verilecek.
*******************
İşsizin Emeklilik Primi İş-Kur'dan
4447 sayılı Kanun uyarınca sigortalı sayılanlardan işsizlik sigortasından yararlanacak şekilde işten ayrılanlar, Türkiye İş Kurumuna süresi içinde şahsen başvurarak yeni bir iş almaya hazır olduklarını kaydettirmeleri, iş sözleşmelerinin sona ermesinden önceki son üç yıl içinde en az 600 gün sigortalı olarak çalışıp işsizlik sigortası primi ödemiş ve işten ayrılmadan önceki son 120 gün içinde prim ödeyerek sürekli çalışmış olmaları kaydıyla işsizlik ödeneği almaya hak kazanırlar. İşsizlik sigortası yasası, işsiz kalan kişiye işsizlik ödeneği dışında bazı ek imkanlar da sağlamaktadır. Buna göre işsizlik sigortasından yararlanmaya hak kazanan kişi işsiz kaldığı süre içindeki tedavilerini yaptırabilecek, yeni bir iş bulması için devletten yardım alacak, meslek geliştirme, edindirme ve yetiştirme eğitiminden yararlanabilecektir. Sosyal güvenlik reformu ile getirilen yeni düzenleme ile, işsizlik ödeneğinden yararlandırılan kişilere, işsizlik ödeneğinin hak edildiği süre içinde emeklilikle ilgili (uzun vadeli sigorta kolları) primleri İş-Kur tarafından ödenecektir.
Bu düzenleme son derece iyi niyetli ve olumlu olmakla birlikte, suiistimalleri caydırıcı müeyyidelerin getirilmemesi halinde bunun kayıtdışını tetikleyeceğini düşünüyorum.
*******************
Fakirlerin sağlık primini devlet ödeyecek
Aile içindeki gelirin kişi başına düşen aylık tutarı, brüt asgari ücretin üçte birinden (202.80 YTL) az olan vatandaşlar genel sağlık sigortalısı olacak ve primlerini devlet ödeyecek.
*******************
Dar gelirlinin sağlık primi düşük tutulacak
Aile içindeki gelirin kişi başına düşen aylık tutarı; asgari ücretin üçte birinden asgari ücrete kadar olduğu tespit edilen kişiler için prime esas günlük kazanç alt sınırının otuz günlük tutarının üçte biri, asgari ücretten asgari ücretin iki katına kadar olduğu tespit edilen kişiler için prime esas günlük kazanç alt sınırının otuz günlük tutar, asgari ücretin iki katından fazla olduğu tespit edilen kişiler için prime esas günlük kazanç alt sınırının otuz günlük tutarının iki katı prime esas asgari kazanç tutarı olarak esas alınacak.
*******************
Asgari işçiliğe uzlaşma geliyor
İhaleli işlerde "teminat" iadesi, tamamlanmış bina inşaatı işlerinde de "yapı kullanma izin belgesi" alınabilmesi için; işverenlerin Sosyal Güvenlik Kurumu'na prim borcu bulunmadığını gösterir "ilişiksizlik belgesi" almaları gerekmektedir. Yine, devamlı ve mevsimlik işyerlerinde de işin yürütümü için gerekli olan asgarî işçilik tutarının hesaplanması söz konusu olabilmektedir. Halen yürürlükte olan düzenlemeye göre, asgari işçilik hesabına ilişkin uzlaşma müessesesi yok.
Sosyal güvenlik reformu ile asgari işçilik matrahı üzerinden gecikme cezası ve gecikme zammı ile birlikte hesaplanacak sigorta primi ve buna bağlı olarak uygulanacak idari para cezalarında, konuya ilişkin raporun ilgili Kurum ünitesine gönderilmesinden önce işverenle uzlaşma yapılabileceği öngörülmüştür. Bugüne kadar ki kurum uygulamasında en çok eleştirilen hususlardan birisi de, uzlaşma sisteminin olmamasıydı. TBMM’de görüşülmeyi bekleyen taslakla ilk defa sosyal güvenlik sistemimize getirilen uzlaşma ile yargı üzerindeki yük azaltılabilecektir. Uzlaşma ile sigorta primlerinde en fazla % 15 oranına kadar indirim yapılabilecektir. Sigorta priminde yapılacak indirim konusunda uzlaşmaya varılması halinde, uygulanacak idari para cezası tutarlarının % 20’si oranında indirim yapılmasında uzlaşılmış sayılacaktır. Uzlaşmaya varılması halinde bu durum tutanakla tespit edilecektir. Burada yer alan yüzde 15 ve 20 oranlarının yetersiz olduğunu ve biraz daha teşvik edici olması gerektiğini düşünüyorum.
*******************
Ölüm aylığı bağlanma sorunu çözülecek
İş kazası veya meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücünü % 50 oranının altında kaybetmesi nedeniyle sürekli iş göremezlik geliri bağlanmış iken ölenlerin, ölümün iş kazası veya meslek hastalığına bağlı olmaması halinde sigortalının almakta olduğu sürekli iş göremezlik geliri, hak sahiplerine gelir olarak bağlanacaktır.
*******************
İşverenler üzerindeki SGK’nın rücu baskısı azalacak
İş kazası, meslek hastalığı ve hastalık, üçüncü bir kişinin kusuru nedeniyle meydana gelmişse, sigortalıya ve hak sahiplerine yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değerinin yarısı, zarara sebep olan üçüncü kişilere ve şayet kusuru varsa bunları çalıştıranlara rücû edilecek. Bugüne kadar işverenlerin en fazla yakındığı konulardan birisi olan rücu sorunu da çözülmüş olacak.
*******************
Malulen emeklilik kolaylaşacak
Sağlık kurullarınca SSK ve Bağ-Kursigortalılarının malulen emeklilikleri için aranançalışma gücünün 2/3’ünü kaybetme koşulu, meslekte kazanma gücünün en az % 60'ını kaybetmesi şeklinde değiştirilerek sigortalıların malûliyet oranları düşürülecek.
*******************
Bağ-Kur destek primi sorunu çözülecek
Reformun ilk halinde en çok yakınılan konulardan birisi olan Bağ-Kur’luların sosyal güvenlik destek primi sorunu çözülüyor. Bunlardan, almakta oldukları aylıklarının % 15’i oranında sosyal güvenlik destek primi kesilecek.
*******************
Kadınlara doğum borçlanması gelecek
Doğum yapan kadınların hem istirahat süresinde hem de ücretsiz izin döneminde emekliliğe ilişkin primleri işverenleri tarafındanödenmediği için, mevcut sistemde doğum yapan kadınlar mağdur olmaktaydı.
Reformla birlikte en azındanücretsiz doğum ya da analık izni süreleri talep tarihindeki prime esas günlük kazanç alt ve üst sınırları arasında kendilerince belirlenen günlük kazancın % 32'si üzerinden hesaplanacak primlerini borcun tebliği tarihinden itibaren bir ay içinde sigortalılar veya hak sahipleri tarafından ödenmeleri şartı ile borçlandırılarak, bu süreler sigortalılıklarına sayılacak.
*******************
30 günle tedavi gelecek
Genel sağlık sigortası ile birlikte, sağlık hizmeti sunucusuna başvurduğu tarihten önceki son bir yıl içinde toplam 30 gün genel sağlık sigortası prim ödenmesi halinde tedavi olabilecek. Halen SSK’lılarda 90 gün, Bağ Kur’lularda ise 4-8 ay olan bu sürenin 30 güne indirilmesi son derece olumludur.
Ayrıca, SSK ve Bağ-Kur’da yurt dışı tedavisi için aranan son bir yıl içinde 300 gün prim ödeme koşulu da 30 güne indirilmektedir.
*******************
18 yaşından küçüklerin sağlık primini devlet ödeyecek
18 yaşına kadar bütün çocuklar ve gençler, koşulsuz sağlık hizmeti alabilecek. Anne ve babası kayıtdışı yada sigortasız dahi olsa 18 yaşını dolduruncaya kadar başka hiçbir belge istenmeden sadece Nüfus Cüzdanı ile her türlü sağlık yardımı alabilecekler.
*******************
Ücretler bankaya yatacak
Çalıştırılan işçilerin ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkaktan o ay içinde ödenenlerin özel olarak açılan banka hesabına yatırılacak. Böylece kayıtdışı istihdam engellenmesine çalışılacak.
*******************
Kısmi süreli çalışanlarda isteğe bağlı prim ödeyecek
Ay içerisinde 30 günden az çalışan veya prim ödeme gün sayısı, kısmi süreli (part-time) çalışan sigortalılar da aylık çalışma gün sayılarını 30 güne tamamlayacak şekilde isteğe bağlı sigorta primi ödeyebilecekler. Kısmi süreli (part-time) çalışan sigortalılar aynı ay içerisinde isteğe bağlı sigortaya prim ödemeleri halinde, primi ödenen primler süreler zorunlu sigortalılığa ilişkin prim ödeme gün sayısına otuz günü geçmemek üzere eklenen bu süreler, 4 / (b) (bağ-Kur) sigortalılık süresi olarak kabul edilecek.
*******************
Çifte Maaş Dönemi Bitecek
Hem eşinden, hem de ana ve/veya babasından ölüm aylığına hak kazananlara, tercihine göre eşinden ya da ana ve/veya babasından bağlanacak aylığı verilecek. Böylece, çifte maaş dönemi bitecek.
*******************
İşverenler kendi şirketinden SSK’lı olamayacak
4/b (eski adıyla Bağ-Kur) sigortalıları, kendilerine ait veya ortak oldukları işyerlerinden, Kanunun SSK’lı olarak bildirilemeyecekler.
*******************
Reformdan Önce İşe Girenlerin Emeklilik Süresi Değişmiyor
Ülkemizde SSK sigortalılarının emekli olabilmesi için sigortalılık süresi, yaş ve prim gün sayısının tamamlanması gerekiyor.
SSK sigortalılarının emekliliklerinde 08.09.1999 tarihinden önce sigortalı olup olmadığı önem taşıyor. SSK’lılar 08.09.1999 tarihinden önce sigortalı olması halinde emeklilikte kademeli geçişten yararlanabilecek, ancak 08.09.1999 tarihinden sonra sigortalı olanlar emeklilikte kademeli geçişten yararlanamayacaktır.
İlk defa 08.09.1999 tarihi ile sosyal güvenlik reformunun yürürlük tarihleri arasında çalışmaya başlayan SSK sigortalılarına aşağıdaki şartlarla yaşlılık aylığı bağlanacaktır;
a) Kadın ise 58, Erkek ise 60 yaşını doldurmuş olması ve en az 7000 gün,
b) Kadın ise 58, Erkek ise 60 yaşını doldurmuş olması, 25 yıldan beri sigortalı bulunması ve en az 4500 gün,
Emeklilik primi ödemiş olmaları şartı ile emekli aylığına hak kazanacaklardır.
Yani, reformun yürürlük tarihinden önce işe girmiş olanlar için halen geçerli olan emeklilik yaşları ve şartlarında herhangi bir değişiklik yapılmayacaktır.
Halen hem memurlar, hem Bağ-Kur’lular hem de SSK’lılar için kadınlarda 58 ve erkeklerde de 60 yaş sınırı 1999’dan beri uygulanıyor.
Ayrıca, yaşlılıktan emeklilik de sistemin sigortası işlevini görüyor. Yani, kadınlarda 58 ve erkeklerde de 60 yaşına gelmesine rağmen prim gün sayısı yeterli olmayanlar da 5400 günle emekli olabiliyor.
EKSİK VE YANLIŞLAR -2
*********************
Kayıtdışı İstihdama Ceza Yok
Kayıtdışı istihdam ülkemizin karşı karşıya olduğu en büyük sorundur. Çalışanların sosyal güvencelerini engelleyerek vergi ve sigorta primi kaybına yol açtığı gibi, işverenler arasında da haksız rekabete yol açıyor. Sigorta prim oranları düşürülmeli ve bunun karşılığında da aynı zamanda işverenlere de sigortasız işçi çalıştırma cezası uygulanmalıdır.
Sosyal güvenlik sistemimizde kayıt dışı (sigortasız) işçi çalıştırmaya ilişkin herhangi bir cezai müeyyide bulunmamaktadır. Mevzuatta düzenlenen idari para cezaları tamamen prim belgelerinin ve bildirgelerin (işe giriş bildirgesi ,işyeri bildirgesi, aylık prim ve hizmet belgesi) verilmemesine ilişkindir. Mevcut prim belgesi verilmemesine yönelik uygulanan idari para cezalarına ek olarak ayrıca kayıtdışı çalıştırıldığı tespit edilen her bir sigortalı ve her bir ay için caydırıcı bir idari para cezası getirilmeli ve tekrarı halinde ceza bir kat artırılmalıdır. Böylece kayıt dışı istihdamla mücadele konusunda önemli bir sistem kurularak işverenlerin prim yükünün azaltılması mümkün olacaktır.
*******************
Çalışma Müşavirliği kurulmalı
Özellikle kayıtdışı istihdamla mücadele ve işyerlerinde çalışma ve sosyal güvenlik hukuku işlemleri konusunda “yeminli çalışma müşavirliği” kurulması uygun olacaktır. Böylece hem işverenlerin inşaat ve ihale konusu işlerle ilgili teminat çözümleri kolaylaşacak, hem de işverenlere mevzuat konusunda rehberlik ve danışmanlık hizmetleri verilebilecektir.
*********************
Reform, kayıtdışını teşvik edecek
Kurumun denetim ve kontrolle görevli yaptıkları denetimlerde sigortasız çalıştırıldığını veya sigorta gün sayılarının eksik bildirildiğini tespit ettikleri sigortalıların geriye yönelik hizmetlerinin veya prime esas kazançlarının, en fazla tespitin yapıldığı tarihten geriye yönelik bir yıllık süreye ilişkin kısmı dikkate alınabilecek. Bu da kayıtdışı istihdamı teşvik edecek.
*********************
İşçi olarak da çalışan Bağ-Kur’lulardan SSK primi alınmayacak
Halen mevzuatımıza göre, Bağ-Kurlu statüsünde prim ödeyenler, bu sigortalılıkları devam ederken iş sözleşmesine tabi çalışmaları durumunda kendilerinden prim alınmamaktadır. Çünkü istisna kapsamındadır. Oysa bu kişi bir iş kazasına uğradığında mağdur olmaktadır. Bu nedenle bu şekilde Bağ-Kurlu statüsünde iken hizmet akdiyle bir başka işyerinde çalışanlardan Bağ-Kurlu primine ek olarak hizmet akdiyle çalıştığı her bir işyerinde ayrıca kısa vadeli sigorta primi alınması ve iş kazası ve meslek hastalığı yardımı yapılması gerekmektedir. Bu şekilde ek prim de alınmış olacaktır.
*******************
Yıpranma Payı Kalkıyor
Bugüne kadar bu haktan faydalandırılan basın ve gazetecilik iş yerlerinde iş ve basın kanununa göre çalışanlar, hava yolları uçuş personeli, lokomotif makinistleri, infaz koruma memurları, posta dağıtıcıları, TRT'de haber hizmetinde çalışanlar, Devlet Tiyatrosu sanatkarları, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası'nın şef ve üyelerinin fiilî hizmet süresi zammı hakları kaldırılmaktadır. Bu kişiler için kanunun yürürlüğe girdiği tarihe kadar kazandıkları süreler emeklilik yaşından düşecek.
Kanuna göre, TSK, emniyet ve MİT mensupları ile dalgıçlar, radyoaktif maddelerle yapılan işlerde çalışanlar, asit üretimi yapılan yerlerde, demir ve çelik fabrikalarında ve kurşun izabe fırınlarında çalışanlara bir yılda 90 gün fiili hizmet zammı verilecek.
Kurşun ve arsenik işleri, cam fabrikaları, çimento fabrikaları, kok fabrikaları ve termik santralleri, alüminyum fabrikaları, döküm fabrikaları ile itfaiye ve yangın söndürme işlerinde çalışanlar ise 60 günlük fiili hizmet zammından yararlanacak.
Fiili hizmet zammından yararlanmak için belirtilen iş kollarında en az 10 yıl (3600 gün) çalışma koşulu aranacak. Yer altında çalışanlarda ise bu süre 5 yıl (1800 gün) olacak.
Yer altında çalışanlar hariç, fiili hizmet zammı almaya hak kazananların süreleri, 3 yılı geçmemek üzere emeklilik yaş hadlerinden indirilecek. Daha önce bu düzenleme, 5 yıl olarak uygulanıyordu.
*******************
Reformdan Sonra İlk Defa Çalışamaya Başlayanların Emeklilik Sonrası Çalışması Kaldırılıyor
5510 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra ilk defa sigortalı olan kişilerden yaşlılık aylığı bağlandıktan sonra 5510 sayılı Kanuna göre veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmaya başlayanların yaşlılık aylıkları, çalışmaya başladıkları tarihi takip eden ödeme dönemi başında kesilecektir.Bu düzenleme ile, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra ilk defa sigortalı olan kişilerden yaşlılık aylığı bağlananların sosyal güvenlik destek primi ödeyerek çalışmaları kaldırılmaktadır.
*******************
Reformdan Sonra İşe Girenlerin Emeklilik Yaşı Artıyor
Sosyal güvenlik reformu yürürlüğe girdikten sonra;
1 Ocak 2036 ile 31 Aralık 2037 tarihleri arasında kadınlarda 59, erkeklerde 61;
1 Ocak 2038 ile 31 Aralık 2039 tarihleri arasında kadın için 60, erkek için 62,
1 Ocak 2040 ile 31 Aralık 2041 tarihleri arasında kadınlarda 61, erkeklerde 63;
1 Ocak 2042 ile 31 Aralık 2043 tarihleri arasında kadınlarda 62, erkeklerde 64;
1 Ocak 2044 ile 31 Aralık 2045 tarihleri arasında kadınlarda 63, erkeklerde 65;
1 Ocak 2046 ile 31 Aralık 2047 tarihleri arasında kadınlarda 64, erkeklerde 65 yaş yaş olarak uygulanacak. Kadın ve erkeklerde 2048 yılından sonra emeklilik yaşı 65'de eşitlenecek.
Ancak, reformdan sonra işe girenlerde 2036 yılına kadar yaş koşulu değişmemekle birlikte prim gün sayısı 7000 gün sayısı her yıl 100’er gün artırılarak (7110, 7200, 7300… gibi) uygulanacak. Bu süre, 2028 yılında 9000'e ulaşacak. İlk defa 2028 yılında işe girecek olan bir sigortalının emekliliğinde 9000 gün prim ödeme şartı aranacak.
************************
Yaşlılık aylığının hesaplanması değişiyor
5510 sayılı Kanun kapsamındaki 4/a ve 4/b (eski SSK ve Bağ-Kur’lular) ile ilk defa 5510 sayılı Kanunun yürürlük tarihinden sonra 4/c (memur) bendine göre sigortalı olarak çalışmaya başlayanların yaşlılık aylığı, ortalama aylık kazancı ile aylık bağlama oranının çarpımı sonucunda bulunan tutar olarak hesaplanacak.
Ortalama aylık kazanç, sigortalının her yıla ait prime esas kazancının, kazancın ait olduğu yıldan itibaren aylık talep tarihine kadar geçen yıllar için, her yıl gerçekleşen güncelleme katsayısı ile güncellenerek bulunan kazançlar toplamının, itibarî hizmet süresi ile fiilî hizmet süresi zammı hariç toplam prim ödeme gün sayısına bölünmesi suretiyle hesaplanan ortalama günlük kazancın otuz katı olacak.
************************
Aylık Bağlama Oranı Düşüyor
Halen, SSK’da aylık bağlama oranı, 1999 ve öncesi dönem için 5000 göre yüzde 60 ve 5000 günden sonraki her 240 gün için yüzde 1 zamlı olurken, 2000 yılından itibaren ise sigortalının toplam prim ödeme gün sayısının ilk 3 600 gününün her 360 günü için % 3.5, sonraki 5 400 günün her 360 günü için % 2 ve daha sonraki her 360 gün için % 1.5 oranlarının toplamıdır.
Halen, Emekli Sandığı Kanununda emekli, adi malullük ve vazife malullüğü aylıkları, (a) fıkrasına göre tespit edilen rakamların her yıl Bütçe Kanununda tespit edilen katsayı ile çarpıhması sonunda bulunacak tutarın fiili ve itibari hizmet toplamı 25 yıl olanlara % 75'i, 25 yıldan az olanlara her tam yıl için % 1 eksiği, fazla olanlara da her tam yıl için % 1 fazlasıüzerinden bağlanır.
Halen, Bağ-Kur Kanununda; Aylık bağlama oranı, 1999 ve öncesi dönemi için 25 yıla göre yüzde 70 olup, 25 yıldan fazla her yıl için yüzde 1 zamlı iken 2000 ve sonrası için sigortalının toplam sigortalılık süresinin ilk on tam yılının her bir yılı için %3,5, takip eden onbeş tam yılın her bir yılı için %2 ve yirmibeş yıldan fazla her bir tam yıl için %1,5 oranlarının toplamıdır.
Sosyal Güvenlik Reformu ile hem aylık bağlama oranı düşürülüyor, hem de tavan getiriliyor. Mevcut yasalardaki oranlar daha yüksek, hem de memurlarda yüzde 100 işçi ve esnafta tavan sınırlaması yok. Aylık bağlama oranı, sigortalının malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tâbi geçen toplam prim ödeme gün sayısının her 360 günü için % 2 olarak uygulanacak. Bu hesaplamada 360 günden eksik süreler orantılı olarak dikkate alınır. Ancak aylık bağlama oranı % 90'ı geçemeyecek.
************************
Gelişme Hızının Sadece Yüzde 30’u Emekli Aylığı Hesabında Dikkate Alınacak
Halen yürürlükteki mevzuata göre, SSK ve Bağ-Kur’da sigortalının aylık tahsis talebine kadarki döneme ait kazançları, “TÜFE+Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYİH)” formülünden oluşan katsayıya göre güncelleniyor. Yani TÜFE ve Gelişme Hızının (GH) yüzde 100’ü dikkate alınıyor.
Reformla birlikte, emekli aylıkları sadece bir önceki yılın TÜFE’si kadar artacak ama emekli aylığına esas ortalama kazancı belirlerken geçmiş yıl kazançlarını güncellerken GH’nin hepsi değil sadece yüzde 30’u dikkate alınacak olması emekli aylığına esas kazançların eskiye göre daha düşük olacağı anlamına gelmektedir.
Öte yandan, Güncelleme Katsayısının diğer kullanılacağı yer SSK ve Bağ-Kur’lular için reformun yürürlük tarihi için mesela 01.01.2009 günü için geçmiş kaç yıllık çalışmaları olursa olsun herkes için bugünkü sisteme göre belirlenen kısmi emekli aylıklarının, kişinin emekli olacağı güne kadar güncellenmesidir. İşte burada da güncelleme katsayısında GH’nin yüzde 75’inin dikkate alınmaması, kazanılmış haklara dokunmaktadır. Çünkü, eski sisteme göre hesaplanan aylıklar yeni sisteme göre güncellenecektir. Güncellenen aylıklar da GH’nin yüzde 75’i kadar her yıl düşecektir. Mesela 2010 yılı Gelişme Hızı yüzde 10 olursa, emekli aylıkları o yıl yüzde 7,5 oranında düşecektir. Bu da kazanılmış haklara dokunmaktır, çünkü eski sisteme göre hesaplanan aylıklar yeni sisteme göre güncellenecektir.
YARIN: SSK VE BAĞ-KURLULARIN EMEKLİLİKLERİ
İLGİLİ HABER