Ege Sağlık Kuruluşları Derneği Sağlık Bakanlığı'nın yönetmeliğinin iptali için Danıştay'a başvurdu

Sağlık Bakanlığı'nın 3 Ağustos'da yayınladığı Ayakta Teşhis ve Tedavi Yapılan Özel Sağlık Kuruluşları Hakkında Yönetmeliği Danıştay yolunda.

Sağlık Bakanlığı'nın 3 Ağustos'da yayınladığı Ayakta Teşhis ve Tedavi Yapılan Özel Sağlık Kuruluşları Hakkında Yönetmeliği Danıştay yolunda. Şu anda Türkiye'deki muayenehanelerin yüzde 99,5'inin bu yönetmeliğe aykırı duruma düştüğünü ve uygulanabilir olmadığını söyleyen Ege Sağlık Kuruluşları Derneği Başkanı Dr. Ruşen Aydın, Ayakta Teşhis ve Tedavi Yapılan Özel Sağlık Kuruluşları Hakkında Yönetmelik'in iptali için Danıştay'a başvurdu.

Türkiye'de muayenehanelerin kurulduğu binaların çoğunun Deprem Yönetmeliği'ne bağlı ruhsatı olmadığını ancak yeni yapılanlarda bunun mümkün olabileceğini ifade eden Dr. Aydın, "Apartmanlardaki muayehanelerin sahiplerinin, bütün kat maliklerinin onayını alıp ve hepsinin masrafını karşılayıp deprem güçlendirmesi yaptırması ve ruhsat alması lazım. İzmir'de 650 muayenehane var ve çoğunluğu Deprem Yönetmeliği'ne uygun olmayan, ruhsatı alamayacak binalarda. Bu durum, o binaların çok kötü olmasından kaynaklanmıyor. Mesela Yeşilyurt'taki Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin bile deprem ruhsatı yok. Belgeyi almadan çalışma ruhsatı vermiyor bakanlık." dedi. Muayenehaneyi eskiden açmış olanlara kolaylık getirilmesini ve bir geçiş süresi tanınmasını isteyen Dernek Başkanı Aydın, yönetmeliğin yeni çıktığını, denetimlerin daha başlamadığını vurguladı. Yönetmeliğin iptali için 23 Eylül 2010 itibariyle Danıştay'a başvurduklarını belirten Ruşen Aydın, gerekçelerinin birincisinin, hekimlere muayenehane açma hakkı veren kanunda izin ve denetimden bahsedilmemesi olduğunu ifade etti. Buna rağmen çıkarılan yönetmeliğin kanunun üstünde sayılarak, izin ve ruhsat şartları öne sürüldüğünü belirten Dr. Aydın, "Halbuki 1219 Sayılı Tababet Kanunu'nun 5. maddesinde, özel muayenehane açmak için bir izin şartı yok. İsteyen hekim herhangi bir binayı kiralar, muayenehanesini açar ve en kısa sürede en büyük sağlık birimine bildirimde bulunur. Hattâ evinin bir bölümünü muayenehane olarak gösterip tabela asabilir. Halbuki bu yönetmelikte önce izin şartı getiriliyor, sonra depreme dayanıklık ruhsatı alacak, ardından da açmak için başvuracak. Bu nedenle biz bu yönetmeliğin hukuka aykırı olduğu görüşündeyiz. Önce kanunu değiştirin." dedi.

Dr. Aydın, ikinci gerekçelerininse Sağlık Bakanlığı'nın getirdiği düzenlemelerin ölçüsüzlüğü ve muayenehanenin içindeki kapıların genişliğinin 110 santimetre olması şartı olduğunu ancak hiçbir mimaride bu tür ölçülerin kullanılmadığını anlattı. "Binaların tüm mimarisinin değişmesi gerekiyor. 90 santimetre sedye, 110 santimetre yatak geçmesi yeterlidir. Oysa muayenehaneler hastane değildir, yatak yoktur, sadece teşhis konulan yerlerdir. Şu anda hiçbir hastane ve aile hekimliğinde 110 santimetrelik kapı yoktur. Bir başka maddede de binanın girişinin, özürlüler için 8 derecelik rampa verilerek sedye ve sakat girişine elverişli hale getirilmesini istiyor. Bu rampa çok ölçüsüzdür, çünkü çok küçük bir açıdır. Sağlık Müdürü'ne, 'Kendi binanızın içine bile 8 derecelik rampa yapamazsınız.' dedim. Onların ki bile 25 derece." diye konuştu. Ayrıca her bir muayenehanede sakatların kullanabileceği, iki tane bay ve bayan tuvaleti olmasının istendiğini, üstelik bekleme salonunda bulunmasının da şart koşulduğunu vurgulayan Aydın, kadın doğum ve üroloji muayenehanesinde ise doktorun muayene ettiği odanın içinde de tuvalet istendiğini belirtti. Ruşen Aydın, şunları söyledi: "Bir muayenehade üç tuvalet anlamına gelir bu; mümkün değil. Bir de hekimlerin hasta bilgilerini saklamak için arşiv odası isteniyor. Arşivlenecek kadar dosya, muayenehalerde yok. Hakkaniyetli ve ölçülü değil, gereksiz. Muayene odalarının minimum genişliğini 16 metrekareye çıkardılar, 12 metrekareydi. Mevcut muayenehanelerde, 1,5 metre için sorun çıkabilir."

Yönetmeliğin, kamuda çalışıp da özel muayenehanesi olanları kapattırmak için çıkarıldığını ancak İzmir'de 650 özel muayeneha ve hastanenin ancak 150'sinin bu nitelikte bulunduğunu söyleyen Aydın, kurunun yanında yaşın da yandığını belirtti: "Hiç günahları yokken bu kavgada tam günü desteklerken tam gün yüzünden mağdur oluyorlar. Biz tüm sağlık kuruluşlarında kriterler olmasını elbette savunuyoruz ama eşit olarak. Bu kriterleri tüm aile hekimlikleri ve hastaneler için de kullanacaklarsa kabul ediyoruz. Değilse ki değil gibi görünüyor, yargıya götürmek zorunda kaldık. Bu yönetmelik uygulanırsa, özel muayene kalmayacak."

stargundem.com

Manşetler

DUYURU-4