Yeditepe Üniversitesi Eğitim Bilimleri Bölümü Başkanı Doç. Dr. Yelkin Diker Coşkun: "Karne, derslerin ne derece öğrenildiğini gösteren bir ölçüt olmanın yanında öğrencilerin ve ebeveynlerin geleceğe ilişkin beklenti ve hedeflerini de belirlemesine yardımcı olan bir araçtır"
"Öğrencilerin ilgi duydukları, başarılı oldukları dersler kendilerini tanımasına yardımcı olur. Aileler de çocuklarını hangi alanlarda desteklemeleri gerektiğini anlayıp buna göre düzenleme yapabilirler"
Yeditepe Üniversitesi Eğitim Bilimleri Bölümü Başkanı Doç. Dr. Yelkin Diker Coşkun, karnenin, derslerin ne derece öğrenildiğini gösteren bir ölçüt olmanın yanında öğrenciler ve ebeveynlerin geleceğe ilişkin beklenti ve hedeflerini de belirlemesine yardımcı bir araç olduğunu belirtti.
Üniversiteden yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Coşkun, çocukları karne alan ailelere önerilerde bulundu.
Coşkun, salgın sürecinde tamamen yüz yüze yürütülen bu dönemin karnelerinin de bu özel durum kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı.
Her düzeyde eğitim gören öğrencilerin akademik başarılarının değerlendirildiği karnenin bu dönemde daha farklı bir anlama sahip olduğunu belirten Coşkun, "Öğrenciler ve eğitimciler okul ortamında maske, mesafe gibi kısıtları ve sağlık endişeleri ile birlikte öğrenme sürecini devam ettirdiler. Bu çabanın takdir edilmesi çok önemli. Çaba ve motivasyon, öğrenmenin tetikleyicisi olan değerli özelliklerdir. Ebeveynlerin karnedeki ders başarılarını değerlendirirken bu açıdan yaklaşmaları gerekiyor." ifadelerini kullandı.
Coşkun, öğrencilerin kimi zaman aksamalara uğrayan bu süreci tamamlamasının da dikkate değer bir başarı olduğunu ve öğrencilere bunun da değerli olduğunun hissettirilmesi gerektiğini vurguladı.
- "Karneleri bir fırsat olarak görmeliyiz"
Doç. Dr. Yelkin Diker Coşkun, karnenin asıl amacının öğrencilere kendi performanslarına ilişkin geri bildirim vermek olduğunu, bu nedenle öğrencilerin karnelerinin akademik gelişimi desteklemek için bir fırsat olarak görülmesi gerektiğini belirterek, karne notlarını öğrencilerle birlikte inceleyip gelecek döneme ilişkin hedefler koymanın karnenin amacına ulaşmasını sağlayacağını kaydetti.
- "Öğrenci başarısı kolektif bir çabaya dayanır"
Öğrenci başarısının kolektif bir çabayla gerçekleşeceğini aktaran Coşkun, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Çocuk, aile, öğretmen, okul bir sistem içerisinde bu çabanın ‘başarılı öğrenme’ olarak ürüne dönmesini sağlar. Öğrencilerin karne başarısını da bu şekilde yorumlamak gerekiyor. Karne, derslerin ne derece öğrenildiğini gösteren bir ölçüt olmanın yanında öğrencilerin ve ebeveynlerin geleceğe ilişkin beklenti ve hedeflerini de belirlemesine yardımcı olan bir araçtır. Öğrencilerin ilgi duydukları, başarılı oldukları dersler kendilerini tanımasına yardımcı olur, aileler de çocuklarını hangi alanlarda desteklemeleri gerektiğini anlayıp buna göre düzenleme yapabilirler. Öğrencilerin tatil dönemini verimli geçirmeleri ve ikinci dönemin yine salgının zorlu koşullarında geçeceği anlaşılan öğretim sürecine dinlenmiş olarak başlamaları sağlanmalı."
Dinlenme, oyun, uyku gibi rutinlerin yanı sıra akran gruplarıyla zaman geçirmenin, çeşitli sosyal etkinliklere katılımı sağlamanın da önemine işaret eden Coşkun, salgın nedeniyle sosyal etkinliklerin sınırlandığını ancak bu sosyal etkinliklerin kimi zaman birlikte yapılan bir yürüyüş ya da sohbet de olabileceğini aktardı. Coşkun, bu dönemin sosyal gelişimi de destekleyecek şekilde geçmesine yardımcı olmanın önem taşıdığını kaydetti.