Düşük kalorili beslenme tavsiyeleri

Yaz geldi, hepimiz daha zayıf ve formda görünmek için hummalı bir çalışma içindeyiz. Güneşin sıcak yüzüne kavuştuğumuzdan beri çoğumuzun başı fazla kilolarla fena halde dertte!..

Güneşin sıcak yüzüne kavuştuğumuzdan beri çoğumuzun başı fazla kilolarla fena halde dertte! Giysilerimizin en ufak boşluğundan fırlamak için fırsat kollayan ‘sevgili’ yağlarımızla yolları ayırmak için elimizden geleni yapıyoruz. Bazen başarıyoruz, bazen alışkanlıklarımıza yenik düşüyoruz...

Halbuki yeme alışkanlıklarımızda yapacağımız küçük değişikliklerle kilolarımıza veda etmek için büyük adımlar atabiliriz. Nasıl mı? Daha düşük kalorili beslenmek için 7 önemli tüyoyu sizinle paylaşıyor...

Makarna sosunu hafifletin
Düşük kalorili beslenmek istiyorsunuz ama makarnadan da vazgeçemiyorsunuz. Elbette size “hemen makarnayı hayatınızdan çıkarın” demeyeceğiz. Biliyoruz, makarnayı lezzetli yapan da kuşkusuz onun için hazırladığınız zengin sos. Ancak daha düşük kalorili beslenmek istiyorsanız ve makarnadan da vazgeçemiyorsanız düşük kalorili sos hazırlamayı deneyin.

Tavsiyemiz havuç, yeşil ya da sarı kabak, biber gibi sebzeleri şeritler halinde kesin ve makarna sosunu bunlarla hazırlayın. Sos için sebzeleri yağda kızartmaktansa bir miktar su ekleyip pişirmeyi deneyin.

Ekmekle sebzeyi değiş-tokuş edin
Lezzetli olan her şey, ölçüyü biraz kaçırınca bize zarar verebiliyor. İşte onlardan biri de ekmek. Her öğün sofralarımızın vazgeçilmezi olan ekmek, düşük kalorili beslenme planımızda en az yer alması gereken besin.

Ekmeği azaltmak için alışkanlıklarımızda küçük değişiklikler yapmamız yeterli. Köfteyi ekmeğin arasına koyup yemektense marul yaprağına ya da lahanaya sararak veya yeşilliklerle tatlandırarak tek başına yemeye çalışmak gibi...

Neden daha fazla sebze yemeliyiz? Selahattin Dönmez'in önerilerini tıklayın ve okuyun.

Yağlara dikkat!
Zeytinyağı ya da fındık gibi kuruyemişler her ne kadar yüksek kalori de içerseler sağlıklı besinlerdir. Dolayısıyla bunları hayatınızdan çıkarmayın. Ancak, tükettiğiniz miktarlara dikkat edin. Örneğin sadece tek bir çorba kaşığı zeytinyağında 100, bir avuç fıstıkta 150 kalori var ve bunun 13 gramı yağ.

Tavuk, sık tüketilen bir diyet yemeği. Ancak tavuğu derisiyle yeme hatasına düşmeyin! Çünkü tavuğun tüm yağı derisinde ve tavuğu bu deriyle yemek, üç katı fazla kalori almak anlamına geliyor.

Sebze yemeğini önce yiyin
Öğünlerinizden brokoli, pırasa, havuç, domates, marul gibi lifli sebzeleri eksik etmeyin. Çünkü bunlar tok tutma ve geç acıktırma özelliği taşıyor. Hacim olarak büyük olan lifli gıdalar, kalori açısındandansa tam istediğimiz gibi.

Yemekte et türü ve makarna ya da pilav gibi karbonhidrat da tüketecekseniz, sebze yemeğini, özellikle lifli sebzeleri önce yemeye çalışın. Böylece karnınızı hemen hemen doyurarak, et ve karbonhidratı daha az tüketmiş, sağlıklı beslenmiş olursunuz. Bu basit değişikliğin sağlığınıza katacağı farklılığı kısa sürede rahatlıkla hissedebileceksiniz.

Kahve ve alkolü nasıl almalı?
Sağlıklı beslendiğinizi düşünüyor olabilirsiniz. Hatta abur cuburla aranızın iyi olmamasından dolayı kendinizle gurur duyuyor da olabilirsiniz. Ancak, içeceklere de dikkat etmelisiniz. Kremalı kahve içmek, kahve ve çaya şeker koymak gibi alışkanlıklar da kilo almanızı kolaylaştırır. Örneğin bol çikolatalı cappucino 120 kalori ve 8 gram yağ içeriyor. Çikolatalı yerine tarçınlı içmeniz, yağ oranını hemen hemen sıfıra indirirken, kaloriyi de 60'a düşürüyor.

Alkollü ve gazlı içecekler de oldukça kalorili. Özellikle alkol oldukça tehlikeli. Çünkü yağ kadar kalori içermesine rağmen onun gibi enerji sağlamıyor ve üstelik iştahı açıyor. Tabii içtiğiniz alkolün türü de önemli. Daha düşük kalorili alkol almak niyetindeyseniz şarabı tercih edin. Aklınızda bulunsun, şarabı maden suyuyla karıştırarak kalorisini azaltabilirsiniz.

Öğünlerinizi masada yiyin
Öğünlerinizi her gün aynı saatlere denk getirmeye çalışın. Öğün düzeni kadar yemeği nerede, ne şekilde yediğiniz de önemli. Mutlaka masaya oturarak yemek yiyin. Ayakta ya da mutfağa gidip gelerek atıştırmayın. Ya da bir şeyler okurken, televizyon seyrederken yemeyin. Çünkü bu durumda ne kadar yediğinizi bilemezsiniz.

Lokmalarınızı mümkün olduğunca yavaş çiğnemeye çalışın. Çünkü doyma sinyali beyne yemek yedikten 20 dakika sonra gidiyor. Dolayısıyla yemek yeme süresini uzatırsanız ve ağırlaştırırsanız, daha yemeğin hepsini bitirmeden beyne sinyal ulaşmış olur. Bu da daha fazla yemenize, dolayısıyla daha çok kalori almanıza engel olur.

Limon, ıhlamur ve bitki çayları için
Limon, ıhlamur ve diğer bitkileri karıştırıp hem sağlıklı hem de düşük kalorili bir içecek elde edebilirsiniz. Özellikle nane, maydonoz, reyhan otu, kişniş otu, biberiye ve kekiği evinizden eksik etmeyin. Tüm bu bitkileri evinizde pencere kenarında da yetiştirebilirsiniz. Böylece bitkilerden enfes karışımlar yaratabilir, şekerli ve katkı maddeli içeceklerden uzaklaşmış olursunuz.

pudra

Manşetler

DUYURU-4