Halk arasından “nefes darlığı” olarak da bilinen astım hastalığının dünyada yaklaşık 300 milyon kişiyi etkilediği tahmin ediliyor. Ülkemizde ise erişkinlerin yaklaşık 7'sinde, çocukların ise 15'inde astım görülmektedir. Uzmanlar, 2025 yılında 100 milyon kişinin daha astım olacağını tahmin ediyor. Acıbadem Adana Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Gamze Uçar, astımın çok ilerleyip geri dönüşümsüz evreye girmediği sürece kolaylıkla kontrol altına alınıp tedavi edilebilen bir hastalık olduğuna dikkat çekti.
Dünya Astım Günü nedeniyle bir açıklama yapan Acıbadem Adana Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Gamze Uçar; astımın, havayollarının daralması ile kendini gösteren, ataklar halinde seyreden kronik bir hastalık olduğunu bildirdi. Astımda en sık görülen belirtilerin öksürük, nefes darlığı, hışıltılı solunum ve göğüste baskı hissi olduğuna dikkat çeken Dr. Uçar, “astımda bu belirtiler nöbetler halinde görülür ve genelde gece veya sabaha karşı ortaya çıkarlar, ayrıca mevsimsel değişiklik de gösterebilirler. Belirtiler bazen kendiliğinden düzelebilmekle beraber ilaç tedavisine zaman geçirilmeden başlanması şarttır. Ataklar dışında hastanın genelde hiçbir yakınması yoktur. Hastaların birçoğunda astımla birlikte saman nezlesi (allerjik rinit), sinüzit, göz alerjisi, egzema gibi hastalık öyküleri de saptanmaktadır” diye konuştu
HER ALLERJİ ASTIM DEĞİLDİR
Allerji ile astımın karıştırıldığını da vurgulayan Acıbadem Adana Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Gamze Uçar, astımı tetikleyen risk faktörlerini de şöyle sıraladı;
“ Anne veya babadan birinde astım varsa çocukta astım gelişme olasılığı 1/3 iken, her iki ebeveynin astımlı olması durumunda bu risk 2/3'e çıkmaktadır. Bunun yanı sıra, ev tozları, polenler, küf mantarları gibi hava yoluyla alınan allerjenler, tekrarlayan akciğer enfeksiyonları, mesleki uyaranlar, sigara dumanı, bazı ilaçlar, ev içi ve dışı hava kirliliği ve beslenme gibi faktörlerde kişi de astıma sebebiyet verebilir. Ayrıca unutulmamalı ki astımı olan herkesin allerjik olması ya da allerjisi olan herkesin astım olması gerekmez. Çocuklarda astımın %80'i allerjik iken, erişkinlerde bu rakam %50'dir.”
ASTIMDA BAŞARILI SONUÇ İÇİN DÜZENLİ TEDAVİ ŞART
Dr. Uçar, her hastalıkta olduğu gibi astımda da erken tanının önemine dikkat çekti. Astımın erken evresinde yakalandığında tedavi edilebilir bir hastalık olduğunu da bildiren Dr. Gamze Uçar, “ Düzenli tedavi gören hastaların büyük çoğunluğunda astım yaşamı olumsuz etkilemez. Ancak düzensiz tedavi veya bilinçsiz ilaç kullanımı, hastalığın giderek ilerlemesine ve hastanın sürekli atak halindeki gibi nefes darlığı ile yaşamasına neden olur. Bu yüzden hastalığının erken tanısının konması ve tedavisinin düzenlenmesi çok önemlidir” diye konuştu.