İzmir’de obez hastaların tedavisiyle uğraşan 4 doktor ve 1 diyetisyen, mide küçültme ameliyatı geçirerek hayata yeniden tutunan hastalarla bir araya geldi.
Yaptığı laparoskopik (kapalı) ameliyatlarla 300 obez hastanın zayıflamasını sağlayan Doç. Dr. Haluk Recai Ünalp, konularında uzman doktorlar ve hastalarını, İzmir Kaya prestij otelde buluşturarak obezite ameliyatları ve sonrasıyla ilgili bilgilendirme toplantısı yaptı. Dr. Ünalp obezite ameliyatları konusunda bilgi verirken, toplantıya katılan doktorlardan plastik cerrahi uzmanları Prof. Dr. Eray Copçu ve Yrd. Doç. Dr. Şule Öztan ameliyat sonrası oluşabilecek sarkmalar ve estetik destekler konusunda hastaları aydınlattı.
Toplantının diğer konuşmacısı Kadın Hastalıkları ve doğum Uzmanı Doç. Dr. Mert Göl de obezitenin Kadın hastalıkları ve doğum üzerindeki etkilerini anlattı. Daha sonra Diyetisyen Tuğçe Tunçtürk obezite ameliyatları sonrası diyet konusunda hastalara bilgiler verdi.
4 SAAT SONRA YÜRÜMEYE BAŞLIYORLAR
Obezite tedavisinde dünyada en sık, “gastrik by-pass” ve “tüp mide” ameliyatlarının yapıldığını belirten Dr. Ünalp, bu ameliyatları kapalı yöntemle yaptığını, hastaların operasyondan 4 saat sonra yürümeye başladıklarını söyledi. Kapalı yapılan bu ameliyatlarda ağrı ve sızı da olmadığını ifade eden Ünalp, “Ameliyat yaklaşık 1 – 1,5 saat sürüyor ve hasta operasyondan 4 saat sonra yürümeye başlıyor. Ertesi gün sıvı almaya başlıyor ve üçüncü gün işine geri dönüyor. Ameliyat sonrası hastalarda acıkma hissi yok oluyor ve çok az gıdayla uzun süre tok kalıyorlar. Kolay bir diyetin ardından üç ay sonra da normal yemeğe geçiyorlar. Bu yöntemle 3–6 ay içinde normal kilolarına ulaşıyorlar. Böylece yaşam tarzı değişiyor ve ömür boyu zayıf kalıyorlar. Aynı zamanda obeziteye bağlı gelişen hastalıklar düzeliyor. Örneğin, şeker ve hipertansiyonu olan hastalarım, ameliyat sonrası bu hastalıklarından kurtuldu” diye konuştu.
“SEDEFİ DE YENDİLER”
Obezitenin hastalarda strese yol açtığını, hastaların bazılarının stres nedeniyle sedef hastalığına yakalandığını anlatan Ünalp, “Ameliyat ettiğim 2 sedef hastası da iyileşti” dedi.
Plastik Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Eray Copcu ise yaptığı sunumda obezite cerrahisi ameliyatı geçirmiş hastalarda yapılacak estetik ameliyatlar hakkında bilgi verdi. Obezite ameliyatı geçiren hastalarda eğer sarkma olursa, vücutlarının tüm bölgelerini estetik operasyonlarla düzeltebileceklerini anlatan Copcu, “Sizden bir isteğim var. Lütfen sigara içmeyin. Sigara dokuların iyileşmesini geciktiriyor. Beslenmenize özen gösterin.” dedi.
“OBEZİTE GEBELİK İÇİN DE BÜYÜK SORUN”
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Mert Göl ise aşırı kilolu hastaların gebelik ve doğum sürecindeki riskleri anlattı. Göl, kilolu olan insanlarda insüline karşı direnç geliştiğini, direncin gebelikte daha da arttığını, ilaveten gebelikte artan karın içi basıncının daha fazla reflü ve mide problemlerine yol açtığını söyledi. Dr. Göl, “Gebelikte pıhtılaşma riskinde artış oluyor. Akciğer embolisine kadar gidebiliyor. Gebelik hipertansiyonu, bebekte gelişme geriliği, iri bebek doğurma, bebeğin kolunun takılması ve kol felci gibi durumlar yaşanabiliyor. Sezaryen oranları artıyor. Yara yeri iltihapları ile sık karşılaşıyoruz. Erken doğum ve düşük riskinde artış oluyor. Aşırı kilolu kadınlarda adet düzensizliği görülüyor, yumurtlama problemleri de olduğu için gebe kalmakta zorluklar yaşıyorlar. Bu kadınların rahim ve yumurtalık kanserine yakalanma riskleri de normalden 3-4 kat daha fazladır” dedi.
Beslenme ve Diyet Uzmanı Tuğçe Tunçtürk ise şu önerilerde bulundu:
“İşyerinizdeki tartınızdan kurtulun. Kilo verirken sürekli tartılmaktan uzak durun. Eski kıyafetleri geri dönüşümsüz daraltın. Zayıflama döneminde siyah kıyafetlere takılmayın. Sporu sadece kilo vermek için yapmayın. Mutlu olmak, keyif almak için de yapın.”