'Doktor olmama rağmen kendimi muayene etmiyorum'

- Medipol Üniversitesi Hastanesinden Doç. Dr. Evren: - "Ben doktor olmama rağmen kendimi muayene etmiyorum. Bunu hep ihmal ediyoruz"

"Mutluluk Tarzınız Olsun Sosyal Sorumluluk Projesi" kapsamında Meme Kanserine Karşı Bilinçlendirme ve Farkındalık Paneli düzenlendi.

Medipol Üniversitesi Hastanesi genel cerrahi doktorlarından Doç. Dr. Müjgan Çalışkan Evren, hastanede gerçekleştirilen ve moderatörlüğünü Dr. Gülten Erdem Ünlü'nün gerçekleştirdiği panelde, kadınlar kendilerini ihmal ettiğini söyledi.

Kadınların meme kanseri riskine karşı kendi kendilerini muayene etmelerinin önemini vurgulayan Evren, "Ben doktor olmama rağmen kendimi muayene etmiyorum. Bunu hep ihmal ediyoruz." dedi.

Panelde kadınların meme kanseri riskine karşı kendilerini nasıl muayene edeceklerini bir manken eşliğinde uygulamalı olarak gösteren Evren, "Bunu 20 yaşından sonra her kadının ayda bir yapması lazım. 40 yaşından sonra kendi kendine muayenenin yanı sıra mamografi çekilmesi lazım ve doktora muayene olması lazım. 50 yaşından sonra ise kendi kendine muayene, yıllık klinik muayene yapılması ve mamografi çekilmesi gerekiyor. Kendi kendine muayene adet bitiminden sonra 2 ve 4. günlerden sonra yapılmalı." diye konuştu.

Evren, memenin kadınlar için önemine dikkati çekerek, "Meme kanserinden en önemli olan erken tanı. Ne kadar geç tanı konulursa tedavi de o kadar geç ve zor olur. Geç tanıda hasta organını kaybetme riski ile karşı karşıya. Hastalığını öğrendikten sonra hastanın negatif düşünmemesi lazım. Pozitif düşünme hastalığı daha kolay yenmeye yardımcı olur." diye konuştu.

- "Maneviyat ve motivasyon"

Meme kanserini yenen emekli başhemşire Selma Şafak ise katılımcılarla bu hastalığa karşı verdiği mücadeleyi anlattı.

Kadınlara beslenmelerine, motivasyonlarına, maneviyatlarına dikkat etmeleri tavsiyesinde bulunan Şafak, "Allah'a inanmak bu hastalığı yenmede önemli bir etken. Her şeyin başı mutluluk. Hastalık boyunca çok zikir çektim. Tedavimi son aşamasındayım. Sağlığınıza dikkat edin." ifadelerini kullandı.

Sanatçı Bedia Akartürk de sağlıkta veya hastalıkta Allah'a inanmanın önemine değindi. Allah'a inanmanın insana kuvvet verdiğini vurgulayan Akartürk, şunları anlattı:

"İnsan dara düştüğü zaman Allah'a sarılırsa her şeyin üstesinden gelir. İnanç insanı dinçleştirir, direnme gücü verir. İbadet insana aydınlık veriyor, ruhunu genişletiyor. Yaşam yoğunluğunun içinden gayretli, kuvvetli olmak bizim elimizde. Azimli olmak lazım. Mücadele edeceksin. İyi bir dost seçin. İyi bir dosta dertlerinizi paylaştığınızda dertleriniz azalır. Kalbimizi temiz tutalım. Kederlenmeyelim. Birbirimizi kırmayalım. Güzel şeyler düşünerek güne başlamamız lazım."

Akartük, konuşmasında katılımcılarla, güzellik ve sağlık sırlarını da paylaşarak onları strese karşı uyardı.

Yazar Didem Arslantürk de katılımcı kadınlara öncelikle kendilerini iyi tanımaları tavsiyesinde bulundu.

Arslantürk, meme kanserinde erken tanının önemine değinerek, "Gün içinde en çok kendimizle konuşuyoruz. Yargılıyoruz, sorguluyoruz, hayaller kuruyoruz. Aynaya en son ne zaman baktın, kalbini ne zaman dinledin, gözlerinin içine en ne zaman baktın? Bunun için önce kendini erken tanı diyorum." şeklinde konuştu.

Etkinlikte, Akartürk'ün son albümünde yer alan "Zar Etme Bülbül" türküsü dinletildi ve Akartürk bir türkü seslendirdi.

Panelin sonunda Akartürk'ün 55. Sanat Yılı dolayısıyla pasta kesildi ve sanatçı hayranları için son albümünü imzaladı. AA

Manşetler

DUYURU-5
EBELİK YÖNETMELİĞİ
HASTANE KOORDİNASYON KURULU YÖNETMELİĞİ