Doktor hastasının fotoğrafını paylaşabilir mi?

Sosyal medyada dolaşırken, doktorların hastalarının operasyon öncesi ve sonrası görüntülerini karşılaştırmalı şekilde yayınladığını görüyoruz.

Esra ÖZ/Milliyet

Bazı hastaların burun ameliyatından tutun da çok farklı bölgelerinin öncesi ve sonrası hali yer alırken “Hastaların geçirdikleri değişimin internet ortamında paylaşılması ne kadar etik?” sorusu akıllara geliyor.

Hasta mahremiyetinin önemi tartışılmaz. Hastanın yüzü gözüksün ya da gözükmesin fotoğrafının kullanılması tartışılması gereken bir konu. Bu nedenle sosyal medyadan “Bir hekimin, hastalarının operasyon öncesi ve sonrası çekilen fotoğraflarını sosyal medyada kendi reklamı için paylaşması etik midir?” sorusunu sorduğumda farklı yanıtlar aldım.

İşte o yanıtlardan bazıları şöyle:
Prof. Dr. Yüksel Yılmaz, konunun çok önemli olduğunu ve İngiliz Tabipler Birliği tarafından bir kılavuz yayınlandığını söyledi. Yılmaz, Türk Tabipleri Birliği (TTB) tarafından da bu konuda çalışma yapıldığını dile getirdi. 

“Ülkemizde sağlık alanında reklam aslında yasaktır” diyen Prof. Dr. Mehmet Birhan Yılmaz, kişisel bilgilerin ifşasının kesin olarak yasak olduğunu ve gerekli etik izinler akabinde eğitim amaçlı anonim olarak kullanılabileceğini belirtti.  

Prof. Dr. Nilgün Öztürk Turhan ise etik olmadığını söyleyerek, “Kadavra kursunda ameliyat fotoğrafları konuluyor. Zavallı kadavranın vulvası kadın doğum hekimi olmayanlara, dünya aleme teşhir ediliyor” şeklinde görüşünü ifade etti. 

“Etik olmadığı gibi hekimin reklam amaçlı faaliyetleri hukuken de yasaktır” diyen Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, bu nedenle genellikle hastalara teşekkür yazdırıldığını dile getirdi. 

Doç.Dr. Filiz Koşar, hiçbir şekilde etik bulmadığını ve hasta izin vermiş olsa bile doktorun kendi reklamı için kullanmasının uygun olmadığına dikkat çekti. 

Prof. Dr. Koray Topgül, ise konu ile ilgili şunları söyledi: “Genel cerrahi branşı açısından değerlendirecek olursam, morbid obezite kadar bizim mesleğimizi etik açıdan sarsan bir durum olmamıştı. Bazı arkadaşlarımız bu yolu çok kullanıyorlar. Çoğu amacına da ulaşıyor. Ayağımıza kadar doktor sitelerinin temsilcileri gelip bize kendimizi pazarlamamızı öneriyorlar. TV kanallarından para karşılığı program yapmamız için teklif geliyor. Tamamen bir reklam ve algı dünyasına geçildi. Bu ameliyatları yapan arkadaşlarımızın işlerinin kalitesinden bağımsız bir durum. Ancak bence büyük bir etik sorun ve itici. TTB ve Türk Cerrahi Derneği de bu konularda daha aktif rol almalı.”

Hasta İzni ve Etik
“Hasta kişisel bilgi ve görüntülerinin üçüncü şahıslarla paylaşımı için izin veriyorsa ve tabii hangi amaçla, nerede ve ne şekilde paylaşılacağı belirtilirse, herhangi bir problem yoktur ve etik dışı bir uygulama olmaz” diyen Yrd. Doç. Dr. Nalan Linda Fraim,  “Belirtilen amacın dışında paylaşım ve kullanım söz konusu olur ise, o zaman etik dışı kullanıma girer. Yurt dışında da Malpraktis davası dahi açılabiliyor” dedi.  

Op. Dr. Cem Alay ise, “Hastanın izni olduğunda ve kişinin tanınmasına imkan vermeyecek şekilde yalnızca ameliyat edilen bölgenin fotoğrafıysa, neden olmasın” şeklinde görüşünü ifade etti.  

Sağlık Bakanlığı Ne Diyor?
Konu ile ilgili Sağlık Bakanlığı Kamu Hastaneleri Kurumu İletişim Biriminden aldığım yanıtta ise şu açıklama yapıldı: “Hekim veya hastanın operasyon öncesi görüntü ve haberi, etik değil. Çünkü yapılacak operasyon ile ilgili her türlü komplikasyon olabilir. Müdahale sonrası ise öncelikle hasta haklarına saygı gerektirir. Hasta veya hasta yakını iznine tabidir. Sonrasında hekim fotoğrafı da kamuda resmi izinlere tabidir. Olayın yazılı, görsel medyası da sosyal medyası da aslında aynıdır. Ama kamuda ameliyathane ve yoğun bakım görüntüleri yayımlamak kesinlikle uygun değildir.”

Hukuki ve Etik Boyutu Kaynaklarla Ele Alındığında
Prof. Dr. Recep Akdur, konu ile ilgili hukuki ve etik yazılı kurallar ile ilgili şu bilgileri verdi:  “Her şeyden önce böyle uygulama ve soruların iki ayrı boyutu vardır; hukuki ve etik. Türkiye’de hekimlerin ne surette olursa olsun reklam yapması kanunen yasaktır. Benzer şekilde her ne sebeple olursa olsun; izni olmadan birinin fotoğrafını yayımlamak kanunen yasaktır. Bu davranış hukuk dışıdır, ayrıca etik olup olmadığı tartışılamaz. 

Kanuni düzenleme tartışılabilir ancak herkesin uyması zorunludur. Kanuni düzenlemelere uymayanların kovuşturmaya uğramaması ya da yanına kar kalması, kanunun geçersiz olduğu anlamına gelmez, denetlemekle yükümlü kurumların yani TTB, Sağlık Bakanlığı ve Savcılıkların görevlerini ihmal etikleri anlamına gelir. 

Bütün bu bilgilerden hareketle; hasta fotoğrafı reklam amaçlı asla kullanılamaz.

Yalnızca bilimsel amaçlı olarak kullanılabilir ya da paylaşılabilir. Bu kullanım ve paylaşımda da hem hastanın izninin alınması hem de kimliğinin gizlenmesi gerekir. 

Hangi konuda olur ise olsun; hasta izin ve onamları diğer hiçbir grubun izin ve onamları ile kıyaslanamaz ya da örnek gösterilemez. Adı üstünde izin veren “hasta”dır ve ilişkide zayıf bir konumdadır, muhatabı hekim ise egemen bir konumdadır. Bütün hekim hasta ilişkilerinde hasta izninin ya da onamının olması o ilişkinin ya da işlemin etik olması için gerekli ama yeterli değildir. Sonuç olarak reklam amacı ile hastaların fotoğraflarının kullanılması suçtur. Etik olup olmadığı tartışılamaz.”

Twitter üzerinden yaptığım ankette de çıkan sonuçta; “Hasta mahremiyeti sosyal medyada doktorun reklam aracı olmamalı” diyenler çoğunlukta, bu işin etik olmadığı konusunda da hem fikirler. Hekimlerin çalışmalarını ne ölçüde ve nasıl paylaşacağı konusunda tartışmanın son bulması için bu konuda bulunan açıkların net bir şekilde açıklanması ve yaptırımların uygulanması gerekiyor. 

Manşetler

DUYURU-5
EBELİK YÖNETMELİĞİ
HASTANE KOORDİNASYON KURULU YÖNETMELİĞİ