Diyabete yılda 2 milyar dolar harcanıyor

Diyabete yılda 2 milyar dolar harcanıyor, 10 sene sonra rakam astronomik boyutlara çıkacak

Diyabet vizyonunu belirlemek için ‘Diyabet 2020 Vizyon ve Hedefler Projesi' başlatıldı. Projenin danışmanlığını yürüten Birleşik Sağlık Sistemleri Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Serdar Savaş, ‘Diyabette önlem alınma zamanı, Türkiye açısından kritik bir noktaya geldi' diyor.

Önce bir durum tespiti yapalım. Dünyada 300 milyon civarında diyabet hastası bulunuyor. Bunun 200 milyonu teşhisi konmuş hastalar. 100 milyonu ise diyabet hastası olduğunu bilmiyor.


Türkiye'de ise tanısı konmuş 4.5 milyon hasta var. Ama tahmin edilen rakam, 6 milyon civarında. Yani, nüfusun neredeyse yüzde 10'una yakını diyabet hastası. İşin daha kötüsü ise uzmanlara göre diyabet hastalığı her geçen sene daha da erken yaşlara doğru iniyor.
 

Bu, konunun bir boyutu. Bir de ekonomik boyutuna değinelim. Şunu kabul etmek lazım ki diyabet, topluma ekonomik yükü en ağır olan hastalıkların başında geliyor. Diyabet hastalığı için yılda harcanan rakam, 2 milyar dolar. Tahminler, 10 sene sonra bu rakamın astronomik boyutlara çıkacağı yönünde.
 

Bu yüzden de Türkiye'de 2020 yılına yönelik diyabet vizyonunun, hedeflerinin ve bunlara ulaşmak için gerekli stratejilerin belirlenmesi amacıyla ‘Diyabet 2020 Vizyon ve Hedefler Projesi' başlatıldı. Projeyi Sağlık Bakanlığı destekliyor, Türkiye Diyabet Vakfı koordine ediyor ve Birleşik Sağlık Sistemleri (BSS) de danışmanlığını yürütüyor.
Geçenlerde BSS Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Serdar Savaş ile uzun uzun sohbet ettik. Daha sohbetin en başında Serdar Savaş, "Diyabette önlem alınma zamanı, Türkiye açısından kritik bir noktaya geldi" diyerek anlatmaya başlıyor… Ardından da bu nedenle böyle bir projenin başlatıldığını söylüyor. Serdar Savaş, projeye 20'den fazla sivil toplum kuruluşunun, tıp ve hasta derneklerinin, TBMM'nin destek verdiğini de ifade ediyor.

10 sene sonrası karanlık
Yine proje kapsamında geçen yıl Türkiye'de diyabetin durumunu tespit etmek için geniş kapsamlı bir çalışma yapıldığını kaydeden Savaş, "Yüzlerce bilim adamının katılımı ile de rapor hazırlandı. Bu yılın ocak ayında da çözüm yolları çalıştayı toplandı ve diyabetin topluma olan ekonomik yükünün azaltılması, komplikasyonların önlenmesi için 2010'dan 2020'ye kadar neler yapılması gerektiği konuşuldu" diyor.
Serdar Savaş, proje hakkında bilgi vererek önümüzdeki aylarda ise 2010'dan 2020'ye kadar neler yapılması konusunda bir hareket planı oluşturulacağını kaydediyor. Son derece kapsamlı ve engetre bir plan olacağını savunan Savaş, "Bu, 10 yıllık bir plan olacak. Diyabet öyle bir hastalık ki, okul kantinlerinden tutun da reklamlara kadar toplumun her kesimini ilgilendiriyor. Eğer burada entegre olarak toplumun tamamını entegre etmezsek, kişileri doğru davranışlara yönlendirmezsek 2020 yılında çok karanlık bir tablo ile karşı karşıya kalacağımız kesin" şeklinde konuşuyor.

SGK kaynak ayırmalı
Serdar Savaş'la diyabetin pahalı bir hastalık olmasından dolayı, vatandaşların tedavi giderlerini zorlanmadan nasıl karşılayacaklarını da konuşuyoruz. Bu nokta da Savaş, çocuklara dikkat çekiyor ve şunları söylüyor:
"Bir kere çocukların insülin kullanımı önemli. 18 yaşına kadar bütün hastaların sağlık giderleri, kamu kaynaklarıyla karşılanıyor. Bu çok doğru ama bunun pratiğe dönüşmesinde sorunlar yaşanıyor. Bugün halen insüline ulaşamayan çocuklar var. O nedenle de çocukların 18 yaşına kadar, özellikle insüline erişiminde sorun yaşanmaması için Sosyal Güvenlik Kurumu'na (SGK) önerilerde bulunduk. Ayrıca 18 yaşından sonra da toplumun tüm kesiminin sosyal güvenlik şemsiyesi altına alınması ile ilgili çalışmalar var. Bunların uygulamaya konması gerekiyor."
Sohbetimizin sonunda Serdar Savaş, ilginç bir noktaya dikkat çekiyor. Diyabetin yönetiminde hastanın eğitimi konusu… Bununla ilgili SGK'nın yani, kamunun kaynak ayırması gerektiğinin altını çizen Savaş, hastaların yılda en az 3-4 kez diyabet eğitimi almalarının şart olduğunu vurguluyor ve şunları söylüyor:

Doktor sayısı yetersiz
"Bunu devlet hastanesi mi verecek, aile hekimleri mi verecek yoksa özel bir kurum mu verecek… Kim verecekse bir defa bunun kaynağının kamu tarafından ödenmesi gerekiyor. İkinci konu, diyabet tedavisinin zamanında ve etkili başlaması lazım. Türkiye'de 300 yakın bu konuda uzman doktor var. Maalesef 6 milyon hasta ile bu insanlar baş edemez. Onun için de aile hekimliğinin, sistemin içinde yer alması çok önemli. Daha açık bir anlatımla burada iki kritik konu var. Birincisi, hasta eğitimi. İkincisi ise etkili tedavi."


Serdar Savaş ile diyabet üzerine yaptığımız sohbet böyle. Son olarak şunu söyleyeyim: Diyabet hastalığı her geçen yıl artıyor ve maalesef bu hastalığın tedavisi hem ucuz değil hem de ölene kadar devam etmek zorunda. Hal böyleyken toplumun bir kesimi hasta olduğunu bile bilmiyor… Bir kesimi ise hastalığını umursamıyor. Ama daha da kötüsü, kamu bu konuda hiçbir şey yapmıyor.

Noyan Doğan

Manşetler

DUYURU-4