Diyabet hastalarına üç ayda bir tek aşı

İsrail merkezli Weizmann Enstitüsü diyabet alanında devrim niteliğinde bir çalışma yürütüyor. Son aşamasına gelen çalışma Tip 1 diyabet hastalarını her gün iğne olmaktan kurtaracak...

ABD’de yayımlanan New Scientist dergisi tarafından ABD dışındaki en iyi akademik çalışma merkezi seçilen Weizmann Enstitüsü tıp alanında devrim yaratan buluşlara imza atıyor. Türkiye’ye gelen Weizmann Enstitüsü Başkanı Daniel Zajfman, diyabet hastaları için geliştirilen mucize aşıdan, tüm grip türlerine çare olacak bir aşıya kadar tıbbın geleceğini Milliyet’e anlattı. İşte enstitünün çalışmalarından dikkat çeken noktalar:

- Daniel Zajfman, Weizmann Enstitüsü tarafından geliştirilen bir diyabet tedavisinin tıp alanında devrim yaratacağını söyledi. Diyabetin iki türünden biri olan Tip 1 Diyabet tedavisi için Andromeda Biotech adlı firmanın piyasaya sürmeye hazırlandığı aşı hastalar için mucize yaratacak. Firmanın deneylerin son aşamasında olduğu aşı ile diyabet hastalarının hergün yapmak zorunda oldukları iğne 3 ayda bire düşecek. Mucize aşı tıpta bir ilk yaratarak hastalara sadece 3 ayda 1 kez iğne olarak sağlıklı kalma imkanını sunacak. DiaPep277 adlı aşı, pankreasta insülin üreten hücrelerin yok olmasını engelliyor. Tip 1 Diyabet, diyabet hastalarının yüzde 10’unu kapsıyor. Araştırma 30 yıl süren bir çalışma sayesinde geliştirildi. Aşının başarılı olması durumunda Tip 2 Diyabet hastaları için de benzer tedavi geliştirilebilir.

- Enstitünün geliştirmeyi umduğu bir diğer mucize tedavi ise grip aşısı. H1N1 dahil birçok virüse karşı koruyacak bu aşının geliştirilmesi durumunda tüm griplere çare bulunacak. Aşı üzerine deneyler devam ediyor.

- Kişiye özel tedavi üzerine araştırmalar yapılacak dev bir merkez kurmayı planlayanenstitüsü, İsrail’in de desteğini alıyor. Ulusal bir merkez olacak yerde her türlü hastalık için kişiye özel tedaviler geliştirilecek. Zajfman merkezi, “İnsanlık için çok büyük bir proje” diye tanımlıyor.

İki ülke arasında yaşanan gerginlik bilime yansımaz
Yıllık yaklaşık 267 milyon dolar bütçesi olan enstitüde matematik, bilgisayar, fizik, kimya ve biyoloji fakülteleri bulunuyor. İsrail’in Rehovot kentindeki enstitü hem İsrail devletinden hem de Avrupa Birliği’nden bütçe desteği alıyor. Zajfman enstitünün başarısını, “Araştırmacılarımıza, fırsat veriyoruz, onları yönlendirmiyoruz. Enstitüdeki en önemli şey özgürlük. Bu sayede kendilerini rahat hissediyorlar. M.I.T ve Harvard gibi okullardan mezun olanlar tarafından tercih edilmemizin sebebi de bu” cümleleriyle anlatıyor.

Türkiye’den son 15 yıl içinde 20 ila 25 araştırmacıyı ağırlayan enstitüde tüm dersler İngilizce yapılıyor. M.I.T ve Harvard gibi başarılı üniversitelerden mezun öğrenciler doktora çalışmaları için Weizmann’ı tercih ediyor. Zajfman Türkiye’deki şirketlere de açık olduklarını belirtiyor. Zajfman, “Bizimle çalışmak isteyen Türk şirketlere de her zaman açığız. Bilim ve teknolojinin avantajı heryerde geçerli olmasıdır” diyor. Başkanlık görevine 2006’da başlayan Zajfman, “Türkiye ve İsrail arasındaki gerginlik bilime yansıyamaz. İlaç heryerde ilaçtır ve herkesi iyileştirir. İran’dan, İsrail’den, her türlü yerden geliyor olabilirsiniz. Bu önemli değil çünkü bilim evrenseldir. Bizim amacımız herkesin yaşayabileceği sorunların üstesinden gelebilmek” yorumunu yapıyor.

Şilan Çete

Manşetler

DUYURU-4