Diş eti hastalıkları 'erken doğuma' neden olabiliyor

Periodontoloji uzmanı Yrd. Doç. Dr. Sütcü: - "Diş eti problemleri, düşük doğum ağırlığı, hamilelik hipertansiyonu ve erken doğum gibi bebeğin ve annenin sağlığını etkileyen sorunlara yol açabiliyor" -

Diş Hekimi Periodontoloji Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Serdar Sütcü, diş eti problemlerinin düşük doğum ağırlığı, hamilelik hipertansiyonu ve erken doğum gibi bebeğin ve annenin sağlığını etkileyen sorunlara yol açabileceğini bildirdi.

Sütcü, AA muhabirine yaptığı açıklamada, gebelikte tüm hormonal dengenin değiştiğini ve yeniden yapılandığını belirterek, diş eti hastalıklarının önceden kontrol altına alınmasının büyük önem taşıdığını söyledi.

Anne adayının hamile kaldığı günden itibaren ağız bakımına daha fazla özen göstermesi gerektiğine işaret eden Sütcü, hamilelik boyunca da rutin diş hekimi kontrollerine gidilmesi gerektiğini bildirdi.

Düşük ağırlıklı bebek doğuran ya da erken doğum yapan annelerin ağızları incelendiğinde diş eti iltihapları, kemik kayıpları olduğunun gözlendiğini belirten Sütcü, "Bu nedenle mümkünse gebe kalmadan önce ya da gebeliğin 3-6 ayları arasında diş eti problemlerinin kontrol altına alınması gerekiyor."

- Erken teşhis tedavide başarıyı getiriyor

Sütcü, diş eti hastalıklarının erken teşhisinin ağız ve vücut sağlığıyla ilgili sorunlara yol açmadan başarıyla tedavi edilebildiğini dile getirerek, koruyucu yaklaşımın ve erken teşhisle yapılan tedavinin maliyetinin de düşük olduğunu belirtti.

Diş eti hastalıklarının en önemli belirtisinin diş etlerinde kanama olduğunu anlatan Sütcü, diş etlerinde büyüme, diş etlerinde çekilme ve şekil bozukluğu, diş ve diş etinin birbirinden ayrılması, diş ve diş eti arasındaki doğal derinliğin artması, diş boylarının uzaması, dişlerde hassasiyet, kamaşma, aralarının açılması ve dişlerin sallanması gibi durumların da diğer belirtiler arasında yer aldığını söyledi.

- Sağlıklı diş etleri için ne yapmalı?

Yrd. Doç. Dr. Sütcü düzenli diş fırçalamanın önemli olduğuna dikkati çekerek, Türkiye'de 2015 yılı verilerine göre, kişi başına diş fırçası kullanım sayısının düşük, tüketilen diş macununun ise bir tüpten daha az olduğunu hatırlattı. Sütcü, diş eti sağlığını korumak için yapılması gerekenler için, şunları kaydetti:

"Sabah ve gece yatmadan önce günde iki defa dişlerinizi fırçalayın. Eğer diş eti hastalığınız var ise bu süre yeterli olmayabilir, daha uzun fırçalama yapmanız gerekebilir. Üç ayda bir diş fırçanızı değiştirin. Yılda bir ya da iki defa diş hekiminize muayene olmayı ihmal etmeyin. Günlük ağız bakımında tek başına dişlerin fırçalanması yeterli değildir. Mutlaka ara yüz fırçaları ve diş ipiyle diş aralarının temizliği yapılmalıdır. Gerek normal, gerekse elektrikli fırçalar, doğru teknikle uygulandıklarında oldukça etkin temizlik yaparlar. Uzmanların ara yüz fırçalarını uygulamalı olarak hastalara göstermeleri zorunludur ve bu fırçalar mutlaka doğru teknik ile uygulanmalıdır."

Özellikle hamilelik döneminden itibaren anne adaylarının bilgilenmesi ve bilinçlenmesinin çok önemli olduğunu vurgulayan Sütcü, "Kişilere diş fırçalama alışkanlığının ve diş bakımının çocuk yaşlarda kazandırılması önemli. Yarının geleceği çocuklarımıza bırakacağımız en güzel miras ağız bakımı alışkanlığının kazandırılmasıdır. Sağlıklı dişler ve diş etleri, sağlıklı yaşamın da anahtarıdır." dedi.

Manşetler

DUYURU-5
EBELİK YÖNETMELİĞİ
HASTANE KOORDİNASYON KURULU YÖNETMELİĞİ