Diş eti hastalıklarının en önemli nedeni 'bakteriyel diş plağı' adı verilen, dişler üzerinde biriken yapışkan ve renksiz film tabakası. Bu plak tabakası dişlerin üzerinden fırça ve diş ipi kullanımıyla yeterli ve etkin şekilde temizlenmediğinde diş eti iltihabı oluşuyor. Bu da, diş etinde kanamaya, kırmızı renk ve şiş görünüme neden oluyor. Diş eti iltihabı tedavi edilmezse, diş kaybına ve başka ciddi hastalıklara yol açabiliyor.
Uzman Dr. Nihan Karakurum, diş eti hastalıklarında bakterilerin toksik ürünlerinin kan dolaşımına katılmasıyla genel sağlığın da olumsuz etkilediğini belirterek şu önemli noktaya dikkat çekiyor:
“Son yıllardaki çalışmalar diş eti hastalığına sahip bireylerde bazı sistemik hastalıkların gelişme riskinin arttığını gösterdi. Bu çalışmalar sonucunda diş eti iltihabının diyabet, kalp-damar hastalıkları, damar sertliği, bazı solunum sistemi hastalıkları, bebeklerde düşük doğum kilosu ve erken doğum riskiyle ilişkisi saptandı. Özellikle diyabet hastalarında diş eti hastalıkları daha kolay gelişebilir ve daha şiddetli yıkıma yol açabilir. Kontrol altında olmayan diyabette diş eti hastalığının şiddeti ve yıkımı arttığı gibi, diş eti enfeksiyonunun varlığı da diyabetin metabolik kontrolünü zorlaştırır.”
Diş eti hastalığının önlenmesinde en önemli görevin kişinin kendisine düştüğünü vurgulayan Dr. Karakurum, “Diş hekiminizin gösterdiği yöntemlerle, günde iki kez dişleri fırçalamak ve bir kere diş ipi kullanmak diş ve diş eti sağlığı için yeterlidir. Diş eti hastalığı hiçbir bulgu vermeden de ileri safhalara ulaşabildiği için, diş hekiminize düzenli kontrole gitmeniz son derece önemlidir” diyor.