Her geçen gün gelişen tıp ve teknoloji, halk arasında riskli olarak bilinen kalp ameliyatlarındaki endişeyi ortadan kaldırıyor.
Nefes darlığı, çarpıntı ve buna benzer şikayetleriyle Bursa Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kardiyoloji Kliniği'ne farklı zamanlarda başvuran ve kalpleri doğuştan delik olduğu tespit edilen 4 hasta, anjiyoya benzeyen kateter yöntemi uygulanması sayesinde sağlıklarına kavuştular. Bu işlem için SGK'lı olan hastadan ücret talep edilmediği gibi estetik açıdan da göğüste yara izi kalmamasının önemli bir avantaj oluşturduğunu dikat çekildi. Aynı zamanda ameliyat edilen hastalar bir gün sonra da taburcu edildiler.
Havva Hatun Beyaz (27), Fikriye Erhan (21), Firdes Öztürk (18) ve Ramazan Çelik (23) isimli hastalar dün 15'er dakika arayla ameliyat oldular. Operasyon öncesi bir araya gelen kalpleri delik 4 hastaya önce ameliyat hakkında bilgi verildi. Neşe içinde ameliyat sıralarını bekleyen gençler, Kardiyoloji Kliniği'ndeki ameliyatlarını da bilgisayar ekranından izlediler. Hastalar, kalplerinin delik olduğunu öğrendiklerinde ameliyat olup olmama konusunda bir süre tereddüt ettiklerini, ancak kendilerine uygulanacak kateter yönteminin hiç de endişe edilecek bir durum olmadığı anlatılması üzerine ameliyat olmaya karar verdiklerini söylediler. Her biri yaklaşık 15-30 dakika sürede kalplerinde delik olan bölge yamayla kapatılan hastalar bir gün sonra da evlerine taburcu edilerek normal yaşamlarına döndüler.
Daha önce bu tür vakaların 4-5 saat süren ve ölüm riski bir hayli fazla olan açık kalp ameliyatları yapılarak deliğin kapatılabildiğini belirten Kardiyoloji Kliniği Şefi Doç. Dr. Tahsin Bozat, bir süredir uygulanan yöntemle ameliyat riskini ortadan kalktığını söyledi.
Kalbi doğuştan delik olan hastalarda, zamanla aşırı hacim yüklenmesi akciğer atardamarında basınç artması hipertansiyon ve kalp yetersizliğine neden olabileceği gibi yaşam süresini kısalttığını vurgulayan Doç. Dr. Bozat, "Hasta tedavi olmadığı takdir de geri dönüşümü olmayan hasar meydana gelebilir. Ayrıca toplardamar sisteminde oluşan pıhtılar, bu delikten geçmek suretiyle beyine giderek felçlere neden olabildiği görülmüştür" dedi.
Kalpteki deliklerin tedavisinin cerrahi olarak onarılması, yamanması ve yahut transkateter (ameliyatsız) yöntemle geliştirilmiş aletlerle kapatılması olduğunu belirten Uzman Dr. Hasan Arı, daha önceleri cerrahi tedavide operasyonla göğüs açılır ve kalpteki deliğin bu şekilde onarıldığını belirterek yöne yöntemi şöyle tarif etti:
"Günümüzdeki vakalarda kateter yolu ile kapatma, cerrahinin yerine geçmiştir. Bu yöntemde kasıktan küçük bir kesi ile büyük bir toplar damara kateterle girilerek kalbe kadar ilerlenir. Kalpteki delikten kalbin sağ tarafından sol tarafına geçilir. Daha sonra kalbin sol tarafına geçirilen taşıyıcı kateter içinden kapama cihazı ilerletilir. Sol tarafta kapama cihazının birinci diski açıldıktan sonra kateter deliğe kadar geri çekilir ve ikinci disk kalbin sağ tarafında açılarak delik kapatılır. İşlem sonrası vücut dokuları aletin üzerine doğru büyür ve ortalama 3-6 ay içinde tamamen vücut dokusu ile kaplanır. Hasta cihazın varlığını yaşamı süresince bir daha hissetmez"
Cerrahi yönteme göre avantajları fazla olan yöntemin, Hastanın hastanede kalış süresi cerrahiye göre çok daha kısalttığı, Cerrahi yöntemde olduğu gibi göğsün açılması ve kalp akciğer makinesine bağlanmayo gerektirmediği gibi estetik açıdan da göğüste yara izi kalmaması önemli avantajları bulunuyor.
Bülent CİVANOĞLU / BURSA (AHT)