Dikkat sağlıkta da güncelleme var!

Yakında yayımlanacak Sağlık Uygulama Tebliği'nde yapılan değişikliğe göre, aile hekimlerinin yazdığı reçeteye de 3 lira ödeyeceğiz bundan sonra.

Yani daha önce sadece devlet, üniversite ve özel hastanelerdeki doktorlara ilaç yazdırılması halinde verilen ücret, aile hekimleri için de geçerli olacak.

Genel seçim sonrası gerçekler ile yüz yüze gelmeye başlıyoruz artık. Ekonomik veriler pek çok sektörde olduğu gibi sağlık alanında da açıklan işaret ediyor.

Devletin sağlık giderleri 2009 yılında 27.5 milyar lira iken, geçen yıl 35 milyar lirayı buldu. Yapılan harcamalardan aslan payını özel sektör ve uluslararası sermaye aldı. Özel hastanelerin sayısı kamuya oranla 3 kat daha fazla arttı; orta ölçekli olanların bir kısmı, kendilerine çoktan yabancı ortaklar edindi. Kamu hastaneleri ise, görünen o ki, sözleşmeli personeli ile taşeronlaşma ile kârlılık üzerine kurulu verimliği ile ve de son olarak hastane birlikleri ile özel sektöre sunulmak üzere "kusursuz bir gelin" gibi hazırlanıyor.

Harcamalarda 15 milyar liradan fazla payın ilaca gittiği dikkate alınırsa, tamamen uluslararası sermayenin elinde olan ilaç endüstrisi bundan çok mutlu olsa gerek. Ya ulusal sermayenin yanına bile yaklaşamadığı tıbbi teknolojiye ne demeli? Öncelikle insan|m sağlığını korumak yerine, sağlıklı insandan mutlaka hasta olacakmış gibi aşın radyolojik ve laboratuvar tetkikler istemek, bir yandan da kestirmeden ilaç yazmak, gider kalemlerini şişiriyor. Sağlık çok para kazandınyor birilerine.

Bu tablo çok karmaşık. Memur, çiftçi, esnaf, emekli, işçi ve işsiz vatandaşa nasıl anlatsak acaba? İşin aslı, sözün özü bu açığın faturasını yine hep birlikte vatandaşlar olarak biz ödeyeceğiz. Bu küresel sistemde bu kaçınılmaz görünüyor. Bari farkında olalım. Üstelik Maliye Bakanı söyleyince öğrendik. Deprem vergisi şeklinde çaktınlmadan ödüyormuşuz da, haberimiz yokmuş.

Sizlere bir haber; yakında yayımlanacak Sağlık Uygulama Tebliği'nde yapılan değişikliğe göre, aile hekimlerinin yazdığı reçeteye de 3 lira ödeyeceğiz bundan soma. Yani daha önce sadece devlet, üniversite ve özel hastanelerdeki doktorlara ilaç yazdınlması halinde verilen ücret, aile hekimleri için de geçerli olacak. Aynca Meclis'e sunulan kanun ile ilaç kalemi ya da bir kutu ilaç başına 3 lira ödemeye ne demeli?

İlaçlann kutulannın küçültülüp, içindeki hap sayısının azaltılması, diğer yandan ilacın ucuzlaştınlması, ilaç israfının ve masrafının önüne geçilmesi bir aldatmaca aslında. Aile hekimine neredeyse sadece ilaç yazdırmaya giden vatandaş, daha sık olarak ilaç yazdırmaya gidecek, böylece daha fazla katılım payı ödeyecek. Kimi zaman bunu ödemek yerine, cebinden para harcayarak, devletin yapması gereken ilaç harcamasını kendisi üstlenecek.

Bu arada gözden kaçmasın; vatandaşın cebinden alınarak devletin kasasına yıllık 2 milyar liranın üzerinde katkı sağlayan muayene katılım paylan da arttınhyor. Bir başka deyişle Maliye Bakanı'nın söylediği gibi "güncelleniyor". Devlet ve üniversite hastanelerinde 5 lira olan muayene katılım payı 6 liraya çıkacak. Özel hastanelerdeki katılım payı ise 14 liraya yükseliyor.

Bu paylar emekli isek, maaşlanmızdan kesiliyor. Çalışan isek, eczanede ilaç alırken karşımıza çıkıyor. 3 TL olan reçete ücreti yine eczanelere ödeniyor. Hastalar, devlete ödenen bu paralann yanı sıra, eskiden olduğu gibi hastanelere sınıfına göre fark ücreti ödemeye devam edecek. Sigortalı hastalar, özel hastanelere tedavi ücretinin yüzde 30 ile yüzde 70 arasındaki kısmını cebinden vermeyi sürdürecek. Örneğin ortalama 30 lira fark alan özel hastanelerde, muayene olmanın bedeli 44 liraya yükselmiş olacak.

Peki, günün sonunda ödeyeceğimiz fatura; dolmuşuyla, sıra beklerken yediğimiz simitiyle, içtiğimiz çayıyla, bize kim bilir kaç liraya mal olacak?

Prof. Dr. Erdener ÖZER
İzmir Tabip Odası Başkanı

Manşetler

DUYURU-4