Konsantrasyon sorunu mu yaşıyorsunuz ya da uzun süre aynı yerde oturamıyor, bir toplantıyı takip etmekte zorlanıyor musunuz?
Başladığınız bir işi bitiremiyor, öfke atakları geçiriyor, aklınıza ilk geleni söyleme eğilimi mi gösteriyorsunuz?
Uzmanlar, bunları, stresli bir yaşamın sonucu olarak yorumlamak yerine, çocukluk döneminde başlayan ve yetişkinlikte de devam edebilen Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) hastalığının belirtileri olabileceği uyarısında bulunuyor.
Tedavi edilmediğinde kişinin yaşam kalitesini düşüren, iş, ev başta olmak üzere sosyal hayatını önemli ölçüde zedeleyebilen hastalığın, uzman hekim kontrolünde tedavi edilmesinin mümkün olduğunu vurgulayan uzmanlar, ilaç ve psikoterapinin etkin tedavi yöntemi olduğunu belirtiyor.
Türkiye Psikiyatri Derneği Erişkin Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu Bilimsel Çalışma Birimi Koordinatörü ve Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilimdalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Cengiz Tuğlu, DEHB’nin çocukluk çağında başlayan, etkisi tüm bir yaşama yayılabilen, süreğen bir nöropsikiyatrik bozukluk olduğunu söyledi.
Doç.Dr. Tuğlu, çocukluk çağında var olan dikkat eksikliği, hiperaktivite ve dürtüsel davranışların ilk olarak okul çağında fark edildiğini belirtti.
Doç.Dr.Tuğlu, ’’Sınıfta oturamayan, oyunlarda arkadaşları ile yoğun sorunlar yaşayan ve okuma faaliyetlerinde geciken çocuklar görece hızlı fark edilip tıbbi yardım almaları için yönlendirilebilmektedir’’ dedi.
Yaşam boyu devam eden dikkatsizlik, dürtüsellik ya da hiperaktivite yakınmaları olan tüm erişkinlerde de DEHB tanısının akla gelmesi gerektiğine işaret eden Doç.Dr.Tuğlu’nun verdiği bilgiye göre, Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu yaşama, kişiler arası ilişkilere, okul ve iş dünyasına yansıyan olumsuz etkileri açısından toplumun ve sağlık hizmetlerinin önemli sorunlarından birisini oluşturuyor.
DEHB ister çocukluk ister erişkinlik döneminde olsun sadece hastaları değil çevrelerini, ailelerini, ebeveynlerini de etkiliyor.
Riskli sağlık davranışları açısından tehdit altında olan ergen ve genç erişkinlerde DEHB varlığında, sigara ve madde kötüye kullanımı, yasal sorunlar, kötü akran ilişkileri, kendine güven kaybı, okul ve iş başarısında düşüklük ve psikiyatrik eş tanılar gözlenebiliyor.
Yaşın İlerlemesiyle Birlikte Görülme Sıklığı da Düşüyor
Yaşın ilerlemesiyle birlikte görülme sıklığındaki düşüş, hastalığın belirtilerinde azalma olduğuna işaret ediyor, ancak belirtiler tamamen ortadan kalkmıyor.
Azalma eğilimine rağmen erişkin DEHB olan kişilerde bir işe başlayamama, iş yerinde verimsizlik ve kötü zaman yönetimi, çok sayıda işe başlanmasına rağmen bir çoğunu bitirememe, bir toplantı boyunca oturamama, stresle baş edememe ve öfke atakları, aklına ilk geleni söyleme eğilimi, kötü şoförlük sorunları ve evlilik ve sorumluluklarının idaresi ile ilgili yoğun sorunlar sıklıkla ortaya çıkabiliyor.
Dikkatsizlik daha çok bireyi, diğer bulgular ise daha çok çevreyi rahatsız ediyor.
Kız Çocuklarda Farklı
Belirtilerini dışa vuran erkeklerin tersine kız çocuklar genellikle olumsuz geri bildirimleri içselleştirme, özür dileme, uyum sağlamaya çalışma, suçu üzerine alma ve kavga etmeme eğilimi gösteriyor.
Çocuklar ve erişkinlerle yapılmış çalışmalara göre, karşıt olma, karşı gelme bozukluğu, davranım bozukluğu, öğrenme bozuklukları ve alkol-madde kullanım bozuklukları olarak adlandırılan ruhsal hastalıklar da psikiyatrik eş tanıları oluşturuyor.
Bu ruhsal bozukluklar, bazen DEHB belirtilerinin gizlenmesine ya da ilaçlarla bir bozukluğu tedavi ederken diğerinde bozulmalar ortaya çıkmasına yol açabiliyor.
DEHB ile ilgili güçlükleri çocukluklarından beri yaşayan kişiler, hem erişkinlik döneminde benzer belirtiler sergiliyor hem de bazen belirtiler gerilese bile çocukluk döneminde almış oldukları hasarların yansımalarını yaşam boyu taşıyorlar.
Önlenebilir kayıplara engel olabilmek için rahatsızlık fark edildiğinde tüm tedavi imkanları kullanılarak etkin bir tedavinin hızlı ve dikkatli bir biçimde başlatılması gerekiyor.
Bunun sağlanması için DEHB belirtileri olanların öncelikle bir psikiyatri uzmanına başvurması ve DEHB yakınmaları olan bireylerin psikiyatri uzmanına yönlendirilmesi tavsiye ediliyor.