Sağlık Bakanı Recep Akdağ NTV'de Oğuz Haksever'e gündemde olan konularla ilgli açıklamalarda bulundu. Bakan Akdağ, "Bir hekimin devlette çalışırken muayenehane açabileceği demek, hastalarını muayenehanesine yönlendirebileceği anlamına gelmez veya bir özel hastaneye transfer edileceği anlamına da gelmez. Biz bu husustaki bütün tedbirleri yoğunlaştırdık." dedi.
NTV “GÜNÜN İÇİNDEN” (31.08.2010)
OĞUZ HAKSEVER- Ve canlı yayın konuğumuza geçiyoruz. Sağlık Bakanı Sayın Recep Akdağ stüdyo konuğumuz. Kuşkusuz sağlık alanında sorulacak pek çok soru olabilir, pek görünmüyor şu günlerde bu iyiye alamet aslında. Ancak bir Anayasa Mahkemesi kararı ve ardından da Danıştay’ın kararı var bu Tam Gün Yasasıyla ilgili olarak.
Sayın Bakan, hoş geldiniz.
PROF. DR. RECEP AKDAĞ Hoş bulduk Oğuz Bey.
OĞUZ HAKSEVER- Şimdi orada Anayasa Mahkemesi bir karar verdi, üniversite hekimlerinin muayenehane açabileceği şeklinde yorumlandı. Ancak Danıştay da bir karar verdi. Danıştay da, Anayasa Mahkemesi’nin yorumunun yanlış olduğu yolunda bir karar verdi. Durum biraz karışık galiba ama biraz netleştirir misiniz, son durum nedir efendim?
PROF. DR. RECEP AKDAĞ Şimdi tabi Oğuz Bey, yargı, yüksek yargı organları bu kadar Meclis’in ve idarenin, Hükümetin işine karışırsa, bu kafa karışıklıkları kaçınılmaz oluyor. Bakın Danıştay aslında neye yürütmeyi durdurma verdi biliyor musunuz? Sağlık Bakanlığının bir basın açıklamasına. İnternet sitesine bir basın açıklaması koyduk. Ve Tabip Örgütü, Danıştay’a müracaat etti. Bu basın açıklamasına yürütmeyi durdurma verdi, açıkça kararda da var. Nitekim karara itiraz şerhi koyan bir hakim var. O diyor ki, basın açıklamasına nasıl biz yürütmeyi durdurma veririz. Şimdi bu yapısal bir sorun aslında.
Türkiye Büyük Millet Meclisi bir kanun yapıyor, Hükümetin talebiyle yapıyor bu kanunu. Nedir bu? Devlet hastanesinde çalışan, devletin üniversitesinde çalışan bir hekim, muayenehane açmasın aynı zamanda. Özel sektörde çalışmasın, çünkü vatandaş bundan yıllarca çok çekti. Gerçi biz uyguladığımız politikalarla, ücret politikalarıyla bu muayenehanelerin gönüllü olarak kapatılmasını büyük oranda sağladık. Ama artık şu işi bitirelim, bu sayfayı tarihte kapatalım, yeni bir sayfa açalım. Muayenehanede çalışmak isteyen, özel hastane çalışmak isteyen orada çalışsın, onların da önü açık. Sosyal Güvenlik Kurumu özel hastanelerden de biliyorsunuz hizmet alıyor vatandaş adına. Ama bu ikili çalışma düzeni vatandaşı çok sıkıntıya sokmuştur. Hala da az sayıda olmasına rağmen sıkıntıya sokuyor. Yani devlet hastanesine gideceksiniz, sonra size bir adres gösterecekler, hasta babanızı sırtınıza alacaksınız, bir muayenehanenin merdivenlerinden yukarı çıkaracaksınız falan, böyle bir şey olamaz.
Şimdi buna milli irade adına Türkiye Büyük Millet Meclisi hayır diyor, bir kanun yapıyor. Anayasa Mahkemesi gerekçesini bile belirtmeden, gerekçe yok ortada henüz, diyor ki ben yürütmesini durdurdum buradaki işte birkaç maddenin, sizin söylediğiniz gibi bundan bir anlam çıkıyor. Danıştay da yürütmeyi durdurma veriyor, işte bu demin söylediğim …
OĞUZ HAKSEVER- O basın açıklaması neydi Sayın Bakan?
PROF. DR. RECEP AKDAĞ Basın açıklaması, tam da sizin söylediğiniz gibi, yani Anayasa Mahkemesi’nin kararı, üniversite hocalarının mesaiden sonra muayenehane açmasına müsaade eder nitelikte iptali. Cumhuriyet Halk Partisi’nin talebi üzerine oldu bu iptal biliyorsunuz. Ama devlet hastanelerinde çalışan hekimler için bu imkan artık yok diye bir hukuki yorumu basın açıklaması olarak koyduk. Ama…
OĞUZ HAKSEVER- Yani tartışmalarda Bakanlık da duruşunu sergilemiştir.
PROF. DR. RECEP AKDAĞ Sergiledi ama, bir işlem tesisi değildi bu. Zaten işlem 31 Temmuz’dan sonra başlayacaktı. Bizim bu basın açıklamamız işte Temmuz’un 20’sinde, o civarlarda bir yerde yapıldı. Şunu anlatmaya çalışıyorum: Bu referanduma evet diyelim deyişimizin, bu referandumu halkın önüne getirişimizin en önemli sebeplerinden biri budur, yerindelik kararları. Referandum değişikliği, evetle oylandığında, buna vatandaşımız evet dediğinde, mahkemeler bu şekilde yerindelik kararı alamayacaklar. Bu AK Parti Hükümeti veya başka bir partinin hükümeti meselesi değil Oğuz Bey. Eğer yüksek yargı Millet Meclisi’nin iradesinin yerine geçerek, bakın bu çok önemli bir şeydir, yerindelik kararları vermeye başlamışsa, iş raydan çıkmış demektir, oraya demokrasi falan diyemezsiniz. Orada bir yargı vesayeti, bir yargı tahakkümünden bahsedilebilir.
Ben gerçekten çok merak ediyorum Anayasa Mahkemesi hangi gerekçeye dayandıracak devlet hastanesinde çalışan doktorun muayenehanesi de olsun şeklindeki kararını. Şimdi siz herhangi bir devlet dairesinde bir işiniz olacak, mesela diyelim ki polisle işiniz olacak, gittiniz, size karakoldan dediler ki vallahi Oğuz Bey, o kadar çok vaka var ki bugün, bu hafta, biz sizin işinize bakamayacağız. İşte diyelim ki evinize Allah korusun hırsız girmiş. Ama akşam bizim dedektiflik bürosu var oraya gelin, hallederiz sizin işinizi; bu kabullenilir mi? Sağlık bundan daha mı az önemli bir iştir? Anayasasında sosyal devlet yazan, 56. maddesinde devlet vatandaşın bu işini görür, sağlık hizmetlerini yerine getirir, bunun için özel sektörün, kamu sektörünün imkanlarını kullanır. Bir elden planlar, yürütür denen ve bu görev Sağlık Bakanlığına verilen bir ülkede, ne oluyor da Anayasa Mahkemesi’nin 11 üyesinden işte kaç üyesiyse vatandaşın bu şekildeki hakkını ortadan kaldıracak bir karar alınıyor, referandum tam bunun için geliyor yani.
OĞUZ HAKSEVER- Anladım, durum şu anda nedir?
PROF. DR. RECEP AKDAĞ Biz bu yargı kararlarına uyuyoruz tabi. Ama vatandaşıma şunu da söylemek istiyorum. Bir hekimin devlette çalışırken muayenehane açabileceği demek, hastalarını muayenehanesine yönlendirebileceği anlamına gelmez veya bir özel hastaneye transfer edileceği anlamına da gelmez. Biz bu husustaki bütün tedbirleri yoğunlaştırdık. Ve 31 Temmuz’dan bu yana 1 ay geçti, yeni bir tek muayenehane açılmış değil ve muayenehanenin sayısı azalmaya devam ediyor.
OĞUZ HAKSEVER- Bazıları da kapatmışlardı zaten. Yani ben görüyorum, muayenehanelerini kapatmışlardı, toparlamışlardı eşyalarını, hatta izne çıktılar, hani dönüşte hastaneye gideceğiz diye.
PROF. DR. RECEP AKDAĞ Onların büyük çoğunluğu kapattı zaten. Şöyle söyleyeyim: Bizde, Sağlık Bakanlığında çalışan 28 bin civarında uzman var. Bu uzmanlardan şu anda muayenehanesi olan meslektaşların sayısı 2300’lere indi, 2370 civarında. Bu iş bitiyor Türkiye’de. Ama yüksek yargının Ana Muhalefet Partisinin talebiyle bu işe karışması, bakın açıkça karışması diyorum, bir hukukilik karışması değildir, bir yerindelik kararıdır ve bu işler siyasetin işidir, yüksek yargı bu işlere karışmamalıdır.
OĞUZ HAKSEVER- Anladım. Muayenehaneler için özel kriterler, kıstaslar getiriyorsunuz. Çok dikkat çekici zorunluluklar var galiba. O işte bir düzene kavuşacak anladığım kadarıyla.
PROF. DR. RECEP AKDAĞ Evet yani, mesela diyor ki iskanı olmayan, yangın tertibatı olmayan, özürlü tuvaleti olmayan, asansörü olmayan bir yerde muayenehane işi yapılamaz. Bunun kriterleri daha önce belirlenmemişti. Açıkçası biraz önce de söyledim. Bunu Anadolu insanı o kadar yaşadı ki Oğuz Bey, 4. katta, 3. katta bir muayenehane düşünün, daracık merdivenler, hastanede işiniz görülecekti o doktorun muayenehanesi olmasaydı. Ama maalesef bu muayenehane işi olduğu için, siz götürdünüz ananızı babanızı sırtınıza aldınız, 3. kata çıkardınız ameliyat oldu, ameliyattan sonra kontrole götürmeniz gerekecek; bu hiç olacak bir şey değil yani. Hiçbir çağdaş ülkede de bu tarz bir ikili çalışma yok. Bunu kaldıracağız, yani Anayasa Mahkemesi yahut Danıştay, Cumhuriyet Halk Partisi istedi diye bizim yasayla kaldıracağımız şeye bir engel getiriyor, evet getirdiler, öyle görünüyor. Gerçi gerekçeleri görmemiz lazım. Ama bu işi biz devam ettirmemeye kararlıyız. Çünkü tek enstrümanımız, elimizdeki tek araç bu Tam Gün Yasası değil, başka birçok enstrümanımız var.
Vatandaşımız hiç endişe etmesin, biz vatandaşı bu muayenehane çilesinin mağdurları etmeyeceğiz. Şunu vatandaşlarıma ifade etmek isterim: Herhangi bir sebeple, bir devlet hastanesine ya da bir üniversiteye gittiklerinde, kendilerine muayenehane yolu ya da özel hastane adresi gösterilerek bir transfer yapılmak isteniyorsa, lütfen bizim 184 numaralı telefonumuzu arasınlar ve vatandaş burada kendi hukukunu da korusun, biz onun yanında olacağız.
OĞUZ HAKSEVER- Anladım. Sözlerinizden muayenehanelere getirilen birtakım kıstasların, bu işi sona erdirmenin adımlarından sadece bir tanesi olduğunu anladım.
PROF. DR. RECEP AKDAĞ Doğru. Tabi ki hepsi hukukun içerisinde olacak, hepsi halkımızın sağlık hakkına erişimini sağlamak için yaptığımız işler olacak. Biz tamamen yasaklıyorduk. Şu andaki duruma göre tamamen yasaklayamamış gibi duruyoruz, gibi demek zorundayım, gerekçe yok ortada, gerekçe gelince göreceğiz. Ama bu işin peşini bırakacak değiliz, vatandaşımızı korumaya devam edeceğiz.
OĞUZ HAKSEVER- Evet, bir başka konu aile hekimliği uygulaması. Çok konuşuldu, tartışıldı, pek ses gelmiyor, ne aşamada diye sormakta yarar var galiba.
PROF. DR. RECEP AKDAĞ Şu anda 59 şehirde aile hekimliği uygulamaları başladı. Bunun içinde 2 büyük metropol kentimiz de var; İzmir ve Ankara. Gayet başarılı gidiyor, vatandaş çok mutlu, çok memnun. Ufak tefek aksayan meseleleri sahada takip ediyoruz, yönetmeliklerde gerekli değişiklikleri yapıyoruz. İstanbul dahil olmak üzere bütün Türkiye’de bu sene aile hekimliği başlıyor.
OĞUZ HAKSEVER- Bizim kapımızı çalmamışlardı, gelecekler demek ki.
PROF. DR. RECEP AKDAĞ Kasım ayında da İstanbul’da başlayacak. Çok olumlu geri bildirimler alıyoruz. Vatandaş çok memnun, doktorlarımız çok memnun. Bir defa pratisyen doktorlar, gerçekten mesleklerinin itibarını yeniden kazandılar. Eskiden uzman olamadıysan tamamdı yani, doktorluk bir çileli meslek haline dönüşüyordu. Her zaman bir fedakarlık mesleğidir ama, o zaman bir de böyle bir itibarını kazanamamış bir meslek gibi kalıyordu maalesef. Doktorlar hem mesleklerinin hakkı olan, kendilerinin hakkı olan itibara kavuşuyorlar, vatandaşın işi çok kolaylaşıyor.
OĞUZ HAKSEVER- Yeni özel hastane açılmasını zorlaştırdığınız yolunda haberler var.
PROF. DR. RECEP AKDAĞ Şöyle: Aslında belli kriterler ve planlamalar getirdik. İncelediğimizde şunu da gördük: Hemen hemen bütün Avrupa ülkelerinde, gelişmiş Batı ülkelerinde planlamalar var. Bu planlamaları yapmadığınız zaman Oğuz Bey, başınıza gelen şu oluyor: Zaten az sayıdaki hekim ve insan kaynağı, diğer sağlık insan kaynağı, belli yerlerde yığılıyor, belli şehirlerde, hatta belli şehirlerin belli bölgelerinde. Diğer bölgelerde insanlar sıkıntı çekiyor. Şimdi İstanbul’u düşünün. Yani özel hastanelerin dahi yığıldığı belli yerler var. Kamu hastaneleri de oraya yığılıyor, sonuçta vatandaş hizmet alamaz hale geliyor diğer bölgelerde.
Bir planlama yapıyoruz. İnsan kaynakları açısından kamuya bir planlama yaptığımız gibi, özel sektöre de bir planlama yapıyoruz. Bir örnek vereyim, diyelim ki işte kadın doğum uzmanları açısından A şehrinde Türkiye ortalamasının bayağı üstünde bir kadın doğum uzmanı var. Artık biz o şehirde kadın doğum uzmanı istihdamına müsaade etmiyoruz. Kamuda buna müsaade etmiyorduk, şimdi özel sektörde de etmiyoruz, konuşulan bu. Yoksa bir yasaklama aslında yok, ama bir planlama var. Bundan sonra gelişme, büyüme bu planlama çerçevesinde olacak. 2008’den beri var bu.
OĞUZ HAKSEVER- Evet, engelleme değil planlama.
Bir başka dikkat çekici konu, güzellik salonları diye bir gerçek var. Ve bunların bazılarında işin içerisine tababeti de alan, yani insan bedenine müdahale var. Galiba bu konu zapturapt altına alınacak, öyle haberler var.
PROF. DR. RECEP AKDAĞ Alındı. Bir yönetmelik değişikliği yaptık. Bu merkezlere belli bir süre verdik. İnsan bedeni üzerinde hekimlik gerektiren, yani hekimlik mahareti gerektiren bir işlemse güzellik adına yapılan, artık bunlar bu güzellik salonlarında yapılamayacak. Hani manikür yaptırabilirsiniz, pedikür yaptırırsınız, efendim işte makyaj yaptırırsınız, kalıcı makyaj yaptırırsınız, ama hekimlik mahareti gerektiren bir işse, diyelim ki plastik cerrahi gerektiren bir durumsa, saç ekme gibi herhangi bir işse…
OĞUZ HAKSEVER- Botokslar falan, ben anlamam, öyle şeyler var evet.
ROF. DR. RECEP AKDAĞ Hekimlerin yapacağı işler, ki bunları tanımladık. Bunlar artık mutlaka bir sağlık kuruluşunda yapılacak.
OĞUZ HAKSEVER- Poliklinik biçiminde olacak?
PROF. DR. RECEP AKDAĞ Poliklinik biçiminde veya hastanelerin içinde. Ama diğer açıdan güzellik merkezleriyle ilgili diğer çalışmaları güzellik merkezleri kuşkusuz hijyene riayet yetmek kaydıyla devam ettirebilirler.
OĞUZ HAKSEVER- Sayın Bakan, çok teşekkür ederiz, tam zamanında bitirdik, çok çok sağ olun yayınımıza katıldığınız için, sağ olun.
PROF. DR. RECEP AKDAĞ Ben teşekkür ediyorum, sağ olun