Esen, Meclis'te yaptığı basın toplantısında, toplumu derinden ilgilendiren ve özellikle ağır şartlar altında ezilen kesimlere nefes aldıracak sosyal politikalar alanında yaşanan sorun ve ihtiyaçlara ilişkin çözüm önerileri sunmak istediklerini söyledi.
Evde bakımın sosyal hizmetin bel kemiği olduğunu, bu yardımla bakım veren ailenin çalışabileceğini, bakım ihtiyacı içindeki aile üyesinin güvenli ve korunaklı şekilde yaşamını sürdürebildiğini aktaran Esen, yarım milyon ailenin desteklendiği engelli sağlık raporlarının alınmasında yaşanan zorluklara işaret etti.
Esen, bu süreçlerin aileler üzerinde yarattığı mali ve duygusal yüklerin kabul edilemez boyutlara ulaştığını belirterek, şunları kaydetti:
"Gelişmiş ülkelerde benzer bakanlıkların sosyal yardım ve sosyal hizmet bütçeleri yaklaşık yüzde 20'ye yüzde 80 dengesinde olur. Bizde ise durum tam aksini gösteriyor. Sosyal yardım bir ülkede savaş ve afetler sonrası yaşanan acil durumlarda birkaç aylığına destek olmak üzere kullanılır. Baştan aşağı yeniden planlanacak doğru sosyal politikalar ile sosyal yardım sağlanan yüzde 80 için iş, bakım yardımı, ebeveynlik destekleri sağlanabilirse bu oran yer değiştirir ve insanlarımız yardımla geçinmek yerine üretime dahil olarak çok daha refah içinde, kendilerine ve ülkelerine katkıyla yaşayabilirler.
Evde bakım hizmetleri, dengesizliğin düzelmesinde kritik bir rol oynamaktadır. Engelli sağlık raporu süreçlerinin sadeleştirilmesi ve hızlandırılması gerekmektedir. Gelir kriterlerinin açık, adil ve sürdürülebilir bir şekilde yeniden düzenlenmesi şarttır. Farklı uygulamalar yerine ortak değerlendirme cetveli oluşturulmalıdır. Devlet, özel bakım merkezlerine kişi başı aylık yaklaşık 35 bin lira ödeme yaparken, evde bakım için yalnızca 9 bin lira destek sağlamaktadır. Bu miktar enflasyon karşısında erimekte ve memur katsayısına bağlı olmaması nedeniyle yetersiz kalmaktadır. Evde bakım desteği, kaynakların etkin kullanımı açısından öncelikli olarak arttırılmalıdır."