Üroloji Uzmanı Opr. Dr. M. Gürkan Özkan, özellikle kadınlarda büyük soruna neden olan idrar kaçırmanın 'tedavi edilebilir bir hastalık' olduğunu söyledi.
İdrar kaçırma, kadınlar için önemli bir sağlık sorunu. Yaygın inanışın aksine idrar kaçırma yaşlanma sürecinin normal bir sonucu değil. Kadının iş, sosyal ve özel yaşantısında ciddi sorunlara yol açan idrar kaçırmanın çözümünü, modern tıp, tanı ve tedavi yöntemleriyle bulmuş durumda.
Rutin işler sırasında, idrarın ani ve istemsiz olarak idrar yolundan dışarı çıkmasının, “idrar kaçırma” olarak tanımlandığını belirten Üroloji Uzmanı Opr. Dr. M. Gürkan Özkan, "Her beş kadından biri, hayatının bir döneminde bu sorunla karşı karşıya kalıyor. Erken safhalarda tanı konulduğu takdirde, pek çok kadının ortak sorunu olan idrar kaçırmanın ilaç ve egzersizle bile ortadan kaldırılabiliyor. Stres kadınlardaki idrar kaçırmanın en sık görülen tipini oluşturuyor. Stres tipi idrar kaçırmanın en sık nedeni pelvik taban kaslarının zayıflaması. Pelvik kasları, taban üretrayı, idrar yapma zamanı gelinceye kadar kapalı tutuyor. Pelvik taban zafiyeti olduğunda, egzersiz ve öksürme gibi karın iç basıncını artıracak durumlar, üretranın açılmasına ve idrar kaçırmasına neden oluyor. Bir diğer nedenini ise mesane boşalmasını kontrol eden kasların yetersizliği oluşturuyor. Bu kaslar görevlerini yerine getiremediklerinde, öksürme ve egzersiz gibi çeşitli hareketler sırasında idrar kaçırılıyor. Çok sayıda müdahaleli doğum, iri bebek doğurma, obezite, ailesel yatkınlık ve menopoz, idrar kaçırma sorununda risk faktörlerini oluşturuyor" dedi.
Üroloji Uzmanı Op. Dr. M. Gürkan Özkan, güçlü bir tuvalete gitme ihtiyacı hissedildiği anda tuvalete yetişemeden idrar kaçırmayı ‘acil idrar tutamama’ olarak tanımladıklarını ifade ederek, “Stres idrar kaçırmadan farklı olarak pelvik tabandaki zayıflıktan değil, mesane kaslarının aşırı aktif olmasından kaynaklanıyor. Stres idrar kaçırma ile acil idrar kaçırmanın bir arada olduğu durumlarda miks idrar kaçırmadan söz edildiğini belirtiyor. Örneğin hasta hem öksürdüğünde ya da hapşırdığında, hem de bazen ani bir sıkışma hissi sonrasında idrarını kaçırabiliyor. Mesanede kapasitenin üzerinde idrar depolandığında idrar yapma zorunluluğu hissetmeden küçük miktarda idrar kaçırma görülüyor. Kadın hiçbir zaman mesanesini tamamen boşaltamadığı hissine kapılıyor. Diyabet, pelvik yaralanma, geniş pelvik cerrahi, omurilik yaralanmaları ve multipleskleroz gibi durumlarda kas tonusunun kaybolması sonucu oluşuyor” diye konuştu.
CERRAHİ OPERASYONLARDA BÜYÜK BAŞARI
Tanıda idrar tipinin belirlenmesinin büyük önem taşıdığını, çünkü her tip idrar kaçırmada her tedavi yaklaşımının etkili olmayabildiğini, bu açıdan en doğru tedavinin idrar kaçırma tipine göre belirlenmesi gerektiğini vurgulayan Üroloji Uzmanı Op. Dr. M. Gürkan Özkan tedavi hakkında şu bilgileri verdi:
"Diğer tedavi yaklaşımları başarısız olduğunda cerrahi müdahale yapılıyor. Artık günümüzde lokal anestezi altında dahi uygulanabilen çok basit, daha az invazif (daha az kesi ile yapılan) çok kısa sürede uygulanabilen oldukça etkili, taburcu olma ve iyileşme dönemi çok daha kısa yeni metotların geliştiğini belirtmekte. Yirmi dakikada uyuşturma yöntemiyle kapalı cerrahi uygulayarak işlem bitmekte. Hastada herhangi bir ameliyat izi olmamakta ve bu tedavi ile idrar kaçırma yüzde 90’a varan oranla ortadan kalkmaktadır. İdrar kaçırma, sıklıkla tedavi edilebilen bir durum olsa da her kadında ve her tip idrar kaçırmada her tedavi yaklaşımı etkili olamayabiliyor. En doğru tedavi, idrar kaçırma tipine göre belirleneceğinden dolayı, idrar kaçırmanın tipinin belirlenmesi ve doğru tanının konması çok önemli. İlaç tedavisinde ise önemli olan idrar kaçırma tipinin doktor tarafından yapılacak muayeneyle belirlenmesidir. Acil idrar kaçırmada ilaç tedavisi ön plana çıkarken, diğer idrar kaçırmalarda cerrahi tedavi gerekmektedir. Günümüzde de oldukça etkili olan kullandığımız ilaçlar mevcuttur.”