Depremde ailesini kaybeden 4 yaşındaki Hedil, stres bozukluğu nedeniyle konuşamıyor

Suriye'nin kuzeybatısındaki Cinderes beldesinde, Kahramanmaraş merkezli depremlerde ailesini kaybeden 4 yaşındaki Hedil Muhammed, yaşadığı ağır travma sonrası stres bozukluğuna bağlı olarak konuşamıyor.

Hedil’in babaannesi Hatice Hüseyin: "Hedil kanlar içerisinde canlı duruyordu, çok korkuyordu. Babası, iki kız kardeşi ve annesi gözlerinin önünde öldü"

Suriye’nin kuzeyindeki Afrin ilçesi Cinderes beldesi, Kahramanmaraş'ta 6 Şubat'ta meydana gelen 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremlerden en fazla etkilenen yerleşim yerlerinin başında geliyor.

4 yaşındaki Hedil, 2016’da Halep’ten göç ettikleri Cinderes beldesinde Kahramanmaraş merkezli depremlere yakalanarak göçük altında kaldı.

Küçük kız çocuğu, arama kurtarma çalışmalarının 15. saatinde kurtarılırken, yıkılan evlerinin enkazında kalan babası, annesi ve iki kız kardeşi lhayata tutunamadı.

Hem öksüz hem yetim kalan Hedil'e hayattaki tek yakını olan babaannesi Hatice Hüseyin kucak açtı.

Beldede depremzedeler için kurulan derme çatma çadırlara yerleşen babaannesiyle yaşamaya başlayan Hedil, yaşadığı ağır travma sonrası stres bozukluğuna bağlı olarak konuşamıyor.

"Asrın felaketi"nde ağır kayıplar veren Hedil'in babaannesi Hatice Hüseyin, kaldığı çadırda bir yandan torunun sağlık durumunun iyileşmesini beklerken diğer taraftan da ölen yakınlarının yasını tutuyor.

AA muhabirine konuşan Hüseyin, torunuyla depremzedeler için Cinderes bölgesinde kurulan çadırda yaşadığını söyledi.

Deprem sırasında bileğini kırdığını ifade eden Hüseyin, “Torunum ailesiyle 2 katlı bir evde yaşıyordu. Biz de başka bir binada yaşıyorduk. Deprem sonrası kendime geldiğimde Hedil'in babası oğlum Muhammed'i sordum." dedi.

70 yaşındaki kadın, köylülerin kendisini teskin etmek için oğlunun hayatta olduğunu söylediğini ancak kendisinin buna inanmadığını belirtti.

- "Babası, iki kız kardeşi ve annesi gözlerinin önünde öldü"

Bir süre sonra enkazda oğlunun ve ailesinin cesetlerine ulaştıklarını aktaran Hüseyin, "Hedil kanlar içerisinde canlı duruyordu, çok korkuyordu. Babası, iki kız kardeşi ve annesi gözlerinin önünde öldü." şeklinde konuştu.

Hüseyin, "Hedil ne konuşabiliyor ne oynuyor, kendi kendine ağlıyor, ne istediğini söyleyemiyor. Ne düşünüyor bilemiyorum. Bu durum karşısında kahroluyorum." ifadesini kullandı.

Manşetler

DUYURU-5
EBELİK YÖNETMELİĞİ
HASTANE KOORDİNASYON KURULU YÖNETMELİĞİ