Metin Münir'in yazısı;
Bir tanesi kutusu 250 liraya boy uzatma kürü satıyor. Ama 250 lirayla servi boylu olmak yok. Kür en az altı ay ile iki yıl devam etmeli.
Bir diğeri ankilozan spondilit için “destek” satıyor. İlaç dese hapsi boylayacağı için “destek” diyor.
Ankilozan spondilit ender bir omurga hastalığıdır. Kamburlaştırır, müthiş ve sürekli bir ağrı. Ne nedeni bilinir, ne tedavisi vardır. Eğer gerçekten bu ağrıyı geçirecek bir icat olsa formülü milyonlara satılırdı. Ama, tabii ki yok. Denize düşenlerin sarılması için bir yılan.
Şimdi dindarlık bir pazarlama aracı olarak geçer akçe ya. Bakın bir tanesi nasıl mal satıyor:
“Değerli okuyucu, hiçbir şeyin sebepsiz yaratılmadığı bu âlemde, hiçbir hastalığa karşı, kimse ümidini yitirmemelidir. Allah, Kur’an-ı Kerim Hicr suresi 56. ayetinde ‘Rabbimin rahmetinden, sapıtmışlardan başka kim ümit keser?’ buyurmaktadır. Demek ki, en son aşamada olanlar için bile bir ümit mutlaka olmalıdır.”
Eczanede satılması
Son aşamada olanlara ümit, evet. Eşkıyalık, son kuruşları için silkelemek değil.
Bu silkeleyiciler arasında profesörler, gıda takviyesi izni alıp “ilaç” imal edenler, doktorlar veya doktor olduğunu iddia edenler var.
Bir bitkisel veya kimyevi bileşimin ilaç statüsünü kazanması ve eczanelerde satılması için uzun, zahmetli ve pahalı deney sürecinden geçmesi, yetkili kurumlardan izin alması gerekir.
Bu sitelerin hemen hemen hiçbirinde bu aşamalardan geçmiş bir ürün yoktur. Kâğıt öğütücüye para atmak ne kadar tedavi edici ise bunların ürünlerini kullanmak da o kadar.
Alınacaksa, sadece eczanelerde ve özel dükkânlarda satılan, lisanslı bitkisel ürünler alınmalıdır.
Ama, diyor Sağlık Bakanlığı Genel Müdür Yardımcısı Doçent Doç. Dr. Levent Altun, “Bu tip ürünleri kullanırken tıpkı sentetik ilaçlarda olduğu gibi son derece tedbirli olmak gerekir.”
Bilinçsiz reklam
Çünkü bitkisel ilaç veya ilaç pozu yapan bitkilerde “Birçok bileşik bulunmaktadır. Bu bileşikler birbirleriyle etkileşime girerek her birinin tek başına gösterdiği etkiden daha güçlü etki gösterebilir. Hatta bazen toksik doza da erişebilir.”
Yani sizi zehirler ve öldürebilir,
demek istiyor.
Bu ölümcül bileşimlerden biri antidepresan ile bitkisel bir ilaç olan sarı kantaronu, (Binbirdelik otu/ Hypericum perforatum/ St John’s Wort) birlikte almaktır. Sarı kantaron, özellikle Almanya’da popüler olan, deneyden geçmiş bir antidepresandır. Diğer depresanlarla birlikte kullanılması “serotonin sendromu” denen, öldürücü bile olabilecek komplikasyonlara yol açabilir.
Kemoterapi ve radyoterapi gören hastalarda bitkisel bileşimler hekimin uyguladığı tedaviyi engelleyebilmektedir, diyor Altun.
“Medya kanalıyla bilinçsizce reklamı yapılan bitkisel ürünlerle insanımızın şifa bulması mümkün değildir. Bu tip ürünlerin zaten bu haliyle ilaç olması da olanaksızdır. Üstelik ilacın reklamı da mevzuatımıza göre yasaktır.”
O zaman porno siteleri engelleyen hükümet bunları da engellesin lütfen.