Daily Mail gazetesindeki bir habere göre, uzun ömrün, hastalıklarla daha uzun yıllar mücadele içinde yaşamak anlamına gelebileceğini belirten araştırmacılar, günümüzde doğanların 30 yıl önce doğanlara oranla, hayatlarının fazladan bir yılını hastalıklı veya sakat geçireceğini bildirdi.
Araştırmaya göre, 2007’de doğan kadınlar hayatlarının 17,1 yılını 1981’de doğanlarsa 16 yılını engelli bir durumda geçirecekler. Araştırmacıların hesaplamalarına göre, 2007’de doğan erkekler de hayatlarının 8,7 yılını, 1981’de doğanlar da 6,4 yılını sağlıksız geçirecek.
ABD’de yapılan bir diğer araştırmada da 20 yaşındaki bir kişinin, 10 yıl önce doğan bir kişiye göre fazladan bir yıl hastalıklarla boğuşacağını gösteriyor.
1998’de 20 yaşındaki bir erkeğin kardiyovasküler bir hastalık, kanser veya şekere yakalanmadan 45 yıl daha geçirmesi beklenirken bu süre 2006 itibarıyla 43,8 yıla düştü. Genç kadınlar açısından da sağlıklı bir şekilde geçirilebilecek yıllar 49,2 yıldan 48 yıla indi.
Konuyla ilgili araştırması Journal Of Gerontology dergisinde yayımlayan araştırmacı Eileen Crimmins, tıptaki gelişmelerin ortalama ömrü uzatmasının, her yeni kuşağın bir öncekinden daha sağlıklı olacağı düşüncesine yol açtığını belirterek, "Hastalıklardan ölümleri azaltsak da hastalıkları ortadan kaldırma veya erteleme konusunda pek bir şey yapamadık" dedi.
Crimmins, bunun yanı sıra şeker gibi bazı kronik hastalıklarda artış görüldüğünü, obezite, yüksek tansiyon, yüksek kolesterol gibi hayat boyu süren rahatsızlıkların artmasının da yeni kuşaklarla birlikte sağlıkta iyileşme sağlanmadığının göstergesi olduğunu söyledi.