D vitaminini yeterli depolamanın 6 yolu

Endokrinoloji Uzmanı Dr. Bilge Ceydilek, D vitaminini yeterli ve faydalı bir biçimde depolamanın 6 etkili yolunu anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.

Son yıllarda yapılan bilimsel çalışmalar; D vitamininin kemik sağlığından bağışıklığın güçlendirilmesine dek birçok fayda sağladığını, eksikliğinin ise diyabetten kalbe, depresyondan astım ve kansere dek birçok ciddi hastalıkla ilişkili olduğunu ortaya koyuyor. Tüm bu hastalıklardaki öneminden dolayı her derde deva D vitamininin vücutta ne eksik ne de fazla, yeterli düzeyde olması gerekiyor. Vücutta depolanan bir vitamin olduğu için, aşırısı kalp ritim problemleri, böbrek taşı oluşumu ve böbrek yetmezliği gibi birçok soruna neden olabiliyor. D vitamini takviyesinin gelişigüzel değil mutlaka doktor önerisiyleyapılması, altı ayda bir vitamin düzeyi ve kalsiyum düzeyi kontrol edilmesi gerekiyor. Endokrinoloji Uzmanı Dr. Bilge Ceydilek, D vitaminini yeterli ve faydalı bir biçimde depolamanın 6 etkili yolunu anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.

D VİTAMİNİ EKSİKLİĞİNE KARŞI DOĞRU GÜNEŞLENİN

D vitamini içeren gıdaları ne kadar tüketseniz de, ne yazık ki günlük ihtiyacınızın en fazla yüzde 20’sini karşılayabiliyorsunuz. Geri kalanı için cildinizin güneş ışığı ile buluşması şart! Ülkemizde güneş ışınlarından en çok fayda görülecek zamanlar mayıs ayından kasım ayına kadar saat 11.00 ile 15.00 arasındaki zaman dilimi. Bu saatler arasında her 2 diz altının ve her 2 kolun çıplak olacak şekilde ve koruma faktörü olmadan güneşlendirilmesi önemli güneşten vitamin almak açısından önem taşıyor. Açık tenliler günde 15-20 dakika, koyu tenliler günde 30-45 dakika faydalanabilir. Ancak daha uzun süre güneşte kalacaksanız mutlaka koruyucu kreminizi sürmeniz gerekiyor. Koruyucu kremin yanı sıra kıyafet ya da pencerenin ardından güneşlenmek de, güneş ışığının ciltte D vitamini üretmesini engelliyor.

D VİTAMİNİ HANGİ BESİNLERDE BULUNUYOR?

Somon, sardalya, ton, uskumru gibi yağlı balıklar D vitamini açısından iyi bir kaynak. Toprakta kendiliğinden çıkmış ve güneş görmüş mantarlar (kültür mantarı değil) günlük D vitamini ihtiyacınızın küçük bir kısmını karşılamanıza yardımcı olabilir. Ancak besinler tek başına bu vitamin için yeterli olmuyor.

DÜZENLİ UYUYUN

Düzenli uyku D vitamininden daha fazla faydalanmanızı sağlıyor. Yapılan çalışmalar, günde beş saatten az uyuyanlarda vitamin düzeyinin daha düşük olduğunu ortaya koyuyor. Narkolepsi ve huzursuz bacak sendromu gibi uyku bozuklukları, vitamin düzeyi düşük olanlarda daha sık görülüyor. 

FAZLA KİLODAN KAÇININ

Aşırı kilolu kişiler D vitamini eksikliği açısından risk altında. Obezlerde vücut yeterli güneş ışığı alsa bile, ciltte vitamin azalabiliyor ve oluşan D vitamini de genişlemiş yağ hücrelerinde uzun süre hapsedilerek etkisiz hale gelebiliyor. Bu nedenle ideal kilonuzu korumaya çalışın. Sağlıklı beslenmeye dikkat edin. Basit şeker içeren gıdalardan ve işlenmiş gıdalardan uzak durun. Düzenli olarak haftanın en az üç-dört günü en az yarım saat tempolu yürüyün; bisiklete binin, yüzün.

İLAÇLARINIZA DİKKAT EDİN

Kullanmakta olduğunuz bazı ilaçlar da D vitamini düzeyinizi düşürebilir. Özellikle bazı epilepsi-sara, mantar enfeksiyonu, AIDS ilaçları, kortizonlar buna neden olabilir. Bu tür ilaçlar kullanıyorsanız doktorunuzun kontrolünde vitamin düzeyinize bakılarak takviye almanız gerekebilir.

VİTAMİN DÜZEYİNİZİ KONTROL ETTİRİN

Eğer D vitamini takviyesi alıyorsanız altı ayda bir vitamin düzeyinizi ve kalsiyum düzeyinizi kontrol ettirin. Yeni başlamak istiyorsanız da öncesinde mutlaka test yaptırın. Çünkü çıkan D vitamini sonucuna göre değişen miktarlarda vitamin takviyesi önerilmektedir, herkesin ihtiyacı aynı değildir. Ampul formları çok yüksek düzeyde D vitamini içerdiği için, bunların doktora danışılmadan eczaneden alınarak gıdalara karıştırılıp tüketilmesi hayati riske bile neden olabiliyor, bu nedenle damla şeklinde alınabilen D vitaminlerinin tercih edilmesi daha güvenilir bir davranış.

Manşetler