Cumhurbaşkanı Erdoğan, açılış töreninde yaptığı konuşmada, açılışı yapılan şehir hastanesinin her bakımdan Tekirdağ’ın iftihar kaynağı olacak bir eser olduğunu dile getirdi.
Büyük devletin zor zamanlarda vatandaşının yanında olabilen devlet olduğunu belirten Erdoğan, “Tüm dünyayı olumsuz etkileyen koronavirüs salgını bu açıdan bir turnusol kağıdına dönüşmüştür. Salgın döneminde gelişmiş ülkeler dahil dünyadaki tüm devletler gerçek kapasitelerini görme imkanı bulmuştur. Salgın sürecinde adeta ‘Takke düştü, kel göründü’ misali yüzlerdeki makyajlar akmış, hakikatler ortaya dökülmüştür. Maskeden solunum cihazına, sağlık personelinin sarf malzemelerinden ilaca kadar üretime dayalı her konuda dünyada ciddi sıkıntılar yaşandı. Kağıt üzerinde maddi bakımdan zengin görünen ülkelerin ne hastane kapasitelerinin ne sağlık personeli sayılarının ne sağlık sigortası sistemlerinin böyle bir yükü taşımada yetersiz olduğu ortaya çıktı” değerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul Atatürk Havalimanı’nda ve Sancaktepe’de 1006’şar yataklı, 16’şar ameliyathaneli, tomografisinden MR’ına, ultrasonografisine kadar bütün donanımlarıyla mükemmel iki hastaneyi 45 günde bitirdiklerini hatırlatarak, “Bu dönemde bunları yetiştirdik. Niye? Çünkü bu salgınla savaşımız var. Bu savaşta da uçaklar yurt dışından geldiği zaman rahatlıkla Yeşilköy Atatürk Havalimanı’na inip 3 dakikada hemen hastanede. Sancaktepe’ye inip 3 dakikada hemen hastanede. Bunları yapan güç, kudret hamdolsun bu iktidar” ifadelerini kullandı.
“Sağlık ordumuz bu savaşı açık ve net verdiler, hala da veriyorlar”
Türkiye’nin çok ciddi bir sağlık ordusu olduğuna işaret eden Erdoğan, “Bu sağlık ordumuzla da bu süreç içerisinde çok ciddi bir savaş verildi. Sağlık ordumuzun içerisinde tabii ölenlerimiz, şehitlerimiz oldu. Sağlık personelimiz de yılmadan, usanmadan bütün bu enfeksiyonla mücadele ettiler. Çekinmediler ve bu mücadeleyi, bu savaşı açık ve net verdiler, hala da veriyorlar” değerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu süreçte insanlık adına kaygı verici görüntülere de şahit olduklarını dile getirerek, “Türkiye sahip olduğu güçlü sağlık alt yapısı ve genel sağlık sigortası sistemiyle salgın sürecinde dikkatleri üzerinde toplamıştır. 158 ülkeye maske, tulum, ilaç, elimizde ne varsa gönderdik. Çünkü biz her zaman için nerede bir sıkıntı varsa onların yanında olmayı kültürümüzün, medeniyetimizin bir gereği olarak biliyoruz ve adımları da buna göre attık” diye konuştu.
Mücadelenin henüz bitmediğinin herkesçe gayet iyi bilindiğini vurgulayan Erdoğan, “Kovid-19 hastalığının bir süre daha bizimle olacağının farkındayız. Nitekim, son haftalarda dünya genelinde vaka, hasta ve vefat sayılarında yaşanan tırmanış bu acı gerçeği hepimize hatırlatmaktadır. Koronavirüsün ilacı veya aşısı bulunana kadar rehavete kapılmadan hastalıkla mücadeleyi sürdürmemiz gerekiyor” dedi.
“Sağlık Bakanlığımız diğer ülkelerin aşı çalışmalarını da yakından takip ediyor”
Türkiye olarak özellikle aşı konusunda çalışmalarını çok yönlü bir şekilde sürdürdüklerini dile getiren Erdoğan, “Daha önce dediğimiz gibi, üretilen aşı tüm insanlığın ortak malı olmalı, şirketlerin kar hırsına kurban edilmemelidir. Zengin fakir demeden tüm ülkelerin aşıya erişiminin olması çok önemlidir” şeklinde konuştu.
“Şehir hastaneler zincirinin 17’ncisi”
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ise yaptığı konuşmada, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın gösterdiği hedefler doğrultusunda, özellikle sağlıkta Türkiye’de çağ atlanan bir dönem yaşandığını ifade etti.
Yaşananan günlerin, bir ülkenin geleceğinin teminatı için sağlık sisteminin gücünün ne kadar önemli ve gerekli olduğunu tüm dünyaya gösterildiğinin altını çizen Koca, “Bugün sağlık sistemimizi daha da güçlendirecek bir adımı daha atıyoruz. Bu güzide eserler, son günlerde gayret ve fedakarlığı ile iftihar ettiğimiz yetişmiş sağlık insan gücümüze, hizmet sunma ve eğitim verme adına müstesna bir imkan daha sağlayacaktır” dedi.
Tekirdağ İsmail Fehmi Cumalıoğlu Şehir Hastanesinin, şehir hastaneleri zincirlerinin 17’inci, kamu özel işbirliğiyle yapılan hastanelerinin 13’üncü halkası olarak halkın hizmetine sunulacağını vurgulayan Bakan Koca, şunları kaydetti:
“158 bin metrekare kapalı alana sahip 486 yataklı hastanemiz, yüksek teknolojiyle donatılmış 18 ameliyathane, ilave 102 yoğun bakım yatağı ile hizmet verecektir. Aynı anda 124 poliklinikte hasta muayene edilebilecektir. Binamız 651 sismik izolatör ile deprem anında bile hizmeti aksatmayacak şekilde dayanıklı ve kendi enerjisini üretebilecek çevre dostu trijenerasyon sistemini haiz olarak inşa edilmiştir. Hastanemizin, sadece Tekirdağ’a değil Trakya’nın önemli bir kısmına hizmet vereceğine ve bölgenin önemli bir sağlık üssü olacağına inanıyorum.
“Filyasyon ekiplerimiz sahada”
Ülke genelinde yoğun bir uğraş verildiğinin altını çizen Bakan Koca, “Giderek artırdığımız filyasyon ekiplerimiz sahada. Aile hekimlerinin yanı sıra, birçok ilimizde çağrı sistemlerini devreye soktuk. Bunlar evleri arayıp semptom takibi yapıyor. Sağlığa yapılan yatırımların, güçlü alt yapımızın ve fedakarca çalışan sağlıkçılarımızın sayesinde salgınla mücadeleyi birçok ülkeden daha etkili yürüttüğümüze inanıyorum” diye konuştu.
“Gayemiz milletimize hizmet etmek”
Türkiye’nin sağlık altyapısının salgın sürecinde Türkiye’yi kimseye muhtaç etmediğini vurgulayan Bakan Koca, şöyle sürdürdü:
“Kimsenin beklemediği bir zamanda ortaya çıkıp dünyayı esir alan salgın süresince altyapımız Türkiye’yi kimseye muhtaç etmeden büyük bir amme hizmeti gördü, görmeye de devam ediyor. Elbette Sayın Cumhurbaşkanımın vizyonunu, hayalleri bu büyük başarının ilk tohumudur. Ancak, yürekten inanıyorum ki istikametimiz doğru, gayemiz milletimize hizmet etmek olduğundan Allah da bu millet için çalışan kullarına yardım etti.”