Çorlu Asker Hastanesi Sağlık Bakanlığına devredildi

Gümüştaş: "Çorlu Asker Hastanesi, Sağlık Bakanlığı çatısı altında benzer rol ve fonksiyonlarına ek olarak gelişmiş imkanlarını ülkemizin tüm vatandaşlarına da sunmak yoluyla hizmetine 'Çorlu Devlet Hastanesi Münir Alkan Binası' adıyla devam edecektir"

Tekirdağ Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreteri Uzm. Dr. Seyit Ali Gümüştaş, Çorlu Asker Hastanesinin Sağlık Bakanlığı çatısı altında "Çorlu Devlet Hastanesi Münir Alkan Binası" adıyla hizmete devam edeceğini bildirdi.

Gümüştaş, Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren KHK kapsamında, Gülhane Askeri Tıp Akademisi (GATA) ve asker hastanelerinin Sağlık Bakanlığına devredilmesine ilişkin yaptığı yazılı açıklamada, özel ve fedakar bir hizmet alanı olan sağlık hizmetleri alanında sivil sağlık hizmetleri ile askeri sağlık hizmetleri çalışanlarının üst kimlikte birleşmesini gerçekleştirdiklerini bildirdi.

Çorlu Asker Hastanesinin, 15 Temmuz darbe girişiminde şehit olan Tekirdağlı polis memuru Münir Alkan'ın adıyla Çorlu Devlet Hastanesi'ne ek bina olarak hizmet vereceğini aktaran Gümüştaş, "Çorlu Asker Hastanesi Sağlık Bakanlığı çatısı altında benzer rol ve fonksiyonlarına ek olarak gelişmiş imkanlarını ülkemizin tüm vatandaşlarına da sunmak yoluyla hizmetine 'Çorlu Devlet Hastanesi Münir Alkan Binası' adıyla devam edecektir." ifadelerini kullandı.

Bakanlığa bağlanan askeri hastanelerin, Fetullahçı Terör Örgütü'nden (FETÖ) devralınan hastaneler ile karıştırılmaması ve bir tutulmaması gerektiğini vurgulayan Gümüştaş, şunları kaydetti:

"Bu bağlanma esnasında eski alışkanlık ve iş akışlarının değişmesinden dolayı birtakım tereddütler oluşabilecektir. 1891 yılında kurulan, 125 yıllık bir tarihi olan Gülhane Askeri Tıp Akademisi ve Türkiye Cumhuriyeti Askeri Sağlık Hizmetlerinin kapatılması veya fonksiyon dışı bırakılması düşünülemez. Askeri sağlık hizmetlerinin ülke güvenliği ve gizlilik gibi birçok vazgeçilmez özelliği vardır. Bunlar sağlık hizmetlerinin ertelenemezliği, devredilemezliği ve depolanamazlığı ilkelerine ek olarak, en az onlar kadar önemli unsurlardır. Bu konuda resmi kimlik değiştiren kurumlar ve çalışanlar, bir anda kendilerini kapatılmış veya devredilmiş gibi hissiyata kolaylıkla düşürebilirler."

Askeri sağlık hizmetleri olarak standart hasta ve hastalık tedavilerinin yanı sıra, saha hizmetleri, sağlık yetenekleri muayeneleri, heyet ve rapor işlemleri, muharebe görevleri, sefer ve çatışmada acil ve kriz destek hizmetlerinin ülke için çok gerekli olduğunu belirten Gümüştaş, "Bu noktada unutulmaması gereken 2 nokta vardır. Devletimiz bu hizmetleri kapatmıyor. Bu hastaneleri kapatmıyor. Bu hizmetler aynı şekilde ve eskisinden de güçlendirilmiş şekilde yürüyecektir. Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın. Sağlıkta geldiği seviye ve gösterdiği başarılar ile zaten T.C. Sağlık Bakanlığı tüm dünyaya kendini kabul ettirmiş bir kurumdur. Bu hastanelerin güvenlik açısından devlete ve T. C. Sağlık Bakanlığına bağlanması konusunda endişe duyan çevreler, bu hastaneleri gizli ve stratejik görev yapmaktan çıkaracağımızı düşünmemelidirler. Bu hastanelerde askeri personele, rütbelere ve gerekliliklere karşı görev ve sorumluluklar aksatılmayacaktır. Askeri rol ve gereklilikler daha da güçlendirilecektir. Bu vatan ve bu asker bizim geleceğimiz ve güvenliğimizdir. Bizler de bu ülkenin sağlık askerleriyiz ve bu sorumluluğumuzu en üst düzeyde seve seve yapacağız." ifadelerini kullandı.

Manşetler

DUYURU-4